Zamanın birinde dağların hiç olmadığı kadar yüksek ovaların daima yeşil bir örtü ile kaplı olduğu insanların kendi halinde yaşadığı Edrington şehri vardı.
Şehrin gösterişli genç yakışıklı lordu henüz yirmili yaşlarda tahta geçmek zorunda kalan William Nordic'ti.Babasının ölümü üzerine genç yaşında lord olması ona bir çok sorumluluk yüklemişti.Kuzeni Johnn ile birlikte büyüdüklerinden onu kendisinin sağ kolu yapmış ve idari işlerden sorumlu tutmuştu.Halkın kendisini kısa sürede sevdiği Lord Nordic samimi ve canayakın tavırlarıyla diğer uluslarında dikkatini çekmişti.
İttifak oluşturmak için ilk adım Rensterdam Lordu Phoras Nilk'ten gelmişti.Lord Nilk elli yaşlarında uzun boylu geniş omuzlu turuncu örgülü sakalıyla kolayca tanınan , Gnoll isimli ejderhayı öldürmesiyle ün yapmış merhametli biriydi.Şüphesiz herkes onunla ittifak olmayı isterken o Edrington Lordu Nordic'i seçmiş iki atlı asker ile haberi çoktan yollamıştı bile.Atlılar şehre öğle vakti gibi varmışlardı.Köylüler kar kadar beyaz atlara hayranlıkla bakıyorlar bir yandanda kendi aralarında fısıldaşıyorlardı.Lord Nordic onları karşılamak için kalenin merdivenlerinde kuzeni Johnn ile yerini almıştı.Askerler yere kadar uzanan turuncu üzerinde boz ayı başı simgesi taşıyan pelerinleriyle çok asil duruyorlardı.Nordic kuzenine yaptığı baş hareketinden sonra büyük ve gösterişli toplantı salonuna ilerlerken Johnn'da askerler ile birlikte Lordu takip etti.Kale çok eskiydi ve fazla büyük değildi ama toplanma salonu çok ihtişamlı ve göz doldurucu bir güzelliğe sahipti.Savaşlarda kazanılan değerli eserler bu salonda bulunuyordu.Hatta Nordic bu salonda fildişinden yapılma sandalyesine oturup kitap okumayı alışkanlık edinmişti.
" Lord Nordic " diye söze başladı daha kıdemli olan asker " ziyaretimizin nedeni Lord Phoras Nilk'in sizinle ittifak oluşturmak istemesi " dedi.Nordic tebessüm ettikten sonra " Lord Nilk'in ününü elbette duydum onunla ittifak oluşturmak şehrim için büyük avantaj olacak " dedi.Bunun üzerine asker yanında getirdiği sözleşmeyi Nordic'e uzattı.Lord Nordic kraliyet mührünü çıkardı fakat basmadı " Lord Nilk ile bu konuyu onun adına vereceğim davette konuşacağım " dedi.Asker sözleşmeyi aldı ve " o zaman bunu Lord Nilk'e ileteceğiz " dedi.Lord Nordic ayağa kalktı ve onları uğurlamak üzere Johnn'a göz işareti yaptı sonra arkasını dönüp salonun diğer çıkış kapısına yöneldi.Askerler küçük çocukların etrafını sardığı atlarının yanına geldiler Johnn " Lord Nilk'e selamlarımızı iletin kendisini en kısa sürede bekliyoruz " diyerek yanlarından ayrıldı.Askerler hazırlanıp kaleden ayrıldılar.Johnn merdivenlerde bekleyen Nordic'i farketti ve hızlıca yanına gitti "bu yaptığınız çok akıllıcaydı Lordum " dedi.Nordic gerçektende çok akıllıca davranmıştı çünkü Lord Nilk çok güçlü biriydi ve kendisiyle karşılıklı görüşmesi aralarında samimiyet oluşmasında yararlı olabilirdi.
Lord Nilk zaten kendinin geri çevrilmeyeceğine çok emindi ki öylede olmuştu.Beyaz bir güvercin ile ne zaman geleceği haberini çok geçmeden yolladı.Edrington Şehrinde hazırlıklar başladı tüm halk bayram havasında davetin verileceği gün için hazırlıklara koyuldu.Şehrin meydanında Lord Nordic'in emri okundu " herkes sıcak ve samimi olsun ".Sonunda hazırlıklar tamamlandı ve davet günü geldi.Herşey çok güzel başlamıştı.Rensterdam Şehrine özgü işlemeli kıyafetler giyen Nilk ve ailesi adeta ışıldıyorlardı.Nordic'in planı istediği gibi işliyordu.Çünkü Nilk kaba saba görüntüsünün ardında çok merhametli bir kişilik barındırıyordu.Kendisine bakan sıcak samimi gözler dikkatinden kaçmadı.Derken sohbet bir şekilde Nordic'in yakın zamanda ölen babası Lord Marcus'a gelmişti.Lord Nilk'in kahkahalarının yerini hüzünlü bir hal almıştı.Birlikte olan anılarından bahsedince Nordic çok duygusallaştı sonuçta babasını yeni kaybetmişti ve henüz yirmili yaşlarındaydı.Lord Marcus birçok zafer kazanmıştı.Bunu askerlerine ve halkına borçluydu.Egrington Şehri küçüktü bu yüzden diğer uluslar zafer kazanabilecekleri düşüncesi ile dönem dönem şehre saldırmış kimi zaman kuşatmışlardı.Ama Lord Marcus azimliydi askerlerine halkına güveni tamdı.Şehrinde asla başka bir bayrak dalgalanmasına izin vermedi.Nordic'in üzüldüğünü farkeden Lord Nilk konuyu değiştirip işlerin nasıl gittiğini sordu.Elbette bir şehri yönetmek kolay değildi ama Lord Marcus'un sadık halkı hiç problem çıkarmadan yeni krallarını benimsemişti.Gece Lord Nilk'in yanında getirdiği hediyeleri vermesinin ardından son buldu.Lord Nordic annesi Leydi Catherine ve kuzen Johnn kalenin çıkışına kadar Nilk ailesine eşlik etti.Tam çıkarlarken Nordic tüm akşam boyunca hiç dikkat etmediği Nilk'in büyük kızı Christina'yı gördü.Birden bakışları değişti kalbi farklı atmaya başladı.Bu durum Leydi Catherine'inde gözünden kaçmamıştı.İlk kez oğlunu bu şekilde görüyordu.Doğrusu oda çok heyecanlandı çünkü o gece güçlü kral Nilk ile ittifak olunmuştu ve birde ailelerin birleşme fikri Leydiui iyiden iyiye sevindirdi.Christina ise kendisine çarpılan Lord Nordic'ten habersiz gecenin karanlığında ailesiyle beraber ilerliyordu.
Christina yirmi iki yaşında kumral tenli beline kadar uzanan güneş sarısı saçlarıyla hemen dikkat çeken güzel bir kızdı.Çok sıcak sevecen bir yapısı vardı adeta kalbinin güzelliği yüzüne vurmuştu.Başka şehirlerden kendisine birçok talip çıkmış ama hiç birisini kabul etmemişti.Lord Phoras Nilk'in iki evladı vardı.Oğlu Herlequin ordunun bir bölümü ile diğer ittifak krallık olan Ensterberg'e gitmiş ve o şehrin güvenliğini sağlamak için oraya yerleşmişti.Zaten Nilk'in eşi Leydi Isabel'de Ensterberg'li idi.Lord Nilk artık çok daha güçlüydü.
Edrington Şehrinde herşey normal giderken düşmanları olan Vennostern krallığındaki casusları Migel'den gelen haber Lord Nordic'in canını çok sıktı.Çünkü Vennostern Şehri Karanlık Büyücülerle işbirliği yapmıştı.Çok geçmeden Lord Nilk'e haber yollandı.Bunun üzerine Nilk kendi şehrinde Rensterdam'da tüm ittifaklarını toplanmaya davet etti.Nordic hem endişeli hemde Lady Christina'yı tekrar göreceği için çok heyecanlıydı.Kuzeni Johnn ile birlikte bir takım asker eşliğinde şafak vakti Rensterdam şehrine yola çıktılar.
Bu gerçektende kötü bir durumdu.Karanlık Büyücüler birçok savaşa altın karşılığı dahil edilmiş ve kaybedilmek üzere olan savaşları zafer ile sonuçlandırmışlardı.Fakat Kutsal Bilge Ellonder tarafından büyü yetenekleri mühürlenmişti.Tekrar büyü yapabildiklerine göre mühür çoktan bozulmuştu.Ufukta savaş vardı.