one

478 15 17
                                    

Siyah ceketimi üzerime geçirdikten sonra telefonumu aldım. Mesaj gelmişti. Justin'den.

'Hey Ari.'

'Selena ve ben seni almaya geliyoruz.'

'Tamam.'

Mesajı yollayıp koşarak merdivenleri indim.

"Anne, ben çıkıyorum."

"Hoşça kal Ariana, ben de birazdan çıkacağım."

"Tamam, hoşça kal." Kapıyı açıp çıktım ve Justin'i beklemeye başladım. Beş dakika içinde gelmişlerdi. Arka koltuğa bindim ve arkama yaslandım.

"Selam Ari." dedi Justin bana gülümserken.

"Selam Justin." Selena ise bana hiç bakmamıştı bile. Justin tam önüne dönerken Selena Justin'i öptü. Gözlerimi devirip cama odaklandım.

Vardığımızda kapıyı açıp arabadan indim. Adını bilmediğim pastahaneye -ya da her neyse- girip bir masaya oturdum. Justin gelip yanıma oturdu ve ardından Selena. Justin bana döndü.

"Ne içersin?"

"Ben bir kahve, hayatım." Lafımı bölen Selena'ydı.

"Ben meyve suyu alayım, Justin."

"Tamam." Garsonu çağırıp siparişi verdikten sonra bana odaklandı.

"Yeni şarkı nasıl gidiyor?"

"Harika, dinlemek istersen bir gün gelebilirsin."

"Tabii, çok isterim Ari." Gülümseyerek birbirimize bakıyorduk.

"Ehem."

Bakışlarımı Selena'ya yönelttim.

"Selena, bir sorun mu var?" dedim iğneleyici ses tonumla.

"Yok. Sadece meyve suyun geldi." dedi. Bozulmuştu.

"Oh, teşekkürler." dedim yapmacık bir biçimde.

Meyve suyumdan bir yudum alıp ayağa kalktım.

"Çocuklar, ben kalkayım. Cameron'un yanına uğrayacağım."

"Hadi canım bay!" dedi Selena. Yine yapmacık bir şekilde sırıttım.

"Görüşürüz Justin." Eğilip sarıldım.

"İstersen seni bırakayım."

"Gerek yok, sen Selena'yla dur." Oradan ayrılıp Cameron'un evine ilerlemeye başladım. Vardığımda kapıyı çalmaya başladım. Hizmetli kapıyı açtı.

"Bayan Ariana, hoş geldiniz." dedi kapının önünden çekilerek bana yol verirken.

"Merhaba. Cameron yok mu?" İçeri geçince annesini gördüm.
"Merhaba bayan Sophia."
"Ariana! Hoş geldin canım." Ona sarıldığımda oturmamı söyledi.

Koltuğa oturdum.

"Bir şey içer misiniz?"
"Su alabilirim."
"Tatlım, nasılsın?"
"İyiyim efendim, siz?" Erica suyumu getirdi.
"Teşekkürler canım. Cameron paparazzilere yakalanmış olmalı. Bu kadar gecikmez normalde." O sırada kapı sesi duyuldu. İçeri Cameron girdi.

"Ariana? Hoş geldin."

"Hoş buldum hayatım." dedim sarılırken. Yanıma oturup beni kendine çekti.

"Nasılsın hayatım?"
"İyiyim canım."
"Lavaboya gidip geliyorum."Gülümseyerek yanımdan ayrıldı.
"Ariana, hayatım bir ara yemeğe çıkalım. Cameron'la iki yıldan fazla süredir çıkıyorsunuz. Artık evlilik konusunu konuşmalıyız." Başımı salladım. Aslında erken gibiydi ama haklıydı. Neredeyse üç yıldır çıkıyorduk. Telefonuma gelen mesaja bakmak için telefonu masadan aldım.

Gizli Numara
-Selena ve Justin mutlular.
-Onlardan uzak dur.

Umursamayıp telefonu tekrar masaya bıraktım. Cameron geldiğinde gülümseyerek oturmasını bekledim.
"Moralin bozuk sanki?"
"Hayır, sadece bugün biraz sıkıcıydı."
"O zaman.. Şimdi ne yapmak istersin?"
"Bilmem ki." Diye mırıldanıp düşünmeye başladım.
"İstersen yemeğe çıkabiliriz."
"Bana uyar."
"O zaman sen odana çık," evet burada odam var.
"Üstünü giyin gel." Ayağa kalkıp koşarak odama çıktım. Hava kararmak üzereydi. Dolaptan üzerime tam oturan kırmızı elbisemi giydim. Dizimin az üstünde bitiyordu ve ince askıları vardı.  Saçlarımı her zamanki modelinde bırakıp çekmeceden zarif ama sade bir kolye çıkardım. Ayağıma kırmızı kısa topukluları giyip aşağıya indim.
"Tatlım çok güzel görünüyorsun."
"Teşekkür ederim efendim." dedim gülümseyerek. Cameron'da üstünü değiştirmişti. Beraber evden çıktık. Flaşlar gözlerimi aydınlatırken arabaya ilerledik.
"Bayan Ariana! Bayan Ariana neye gidiyorsunuz?" Cevap vermeden arabaya bindim.

Beraber en ünlü restaurantlardan birine gelmiştik. Burası gerçekten mükemmel görünüyordu. Üst kattaki V.İ.P. bölümüne çıkarak bir masaya oturduk.
"Hoş Geldiniz, Bay Cameron, Bayan Ariana.. Size elimizden gelen en iyi hizmeti sunacağız. Başlangıç olarak ne alırdınız?"
"Ben şimdilik sadece salata istiyorum." dediğimde Cameron,
"Evet, biz iki tane küçük boy salata, ve ardından şefin özel etinden istiyoruz."
"Hemen efendim."

Kısa bir süre içinde etlerimiz gelmişti. Salatamdan biraz daha alıp etrafıma bakınmaya başladım.
Bir kaç zengin, ve bir iki de ünlü vardı. Ardından içeri girenlerle ağzımı araladım.
Selena ve Justin.
"Hay ben şansıma.."

lost on you - JarianaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin