DOLARLAR VE TOZLAR

270 7 0
                                    

Güneş gözümü rahatsız ediyor.

Her şey beni rahatsız ediyor

.Güneş beni uyutmuyor.

Hayatım beni uyutmuyor.

Uyanmam gerek ama bence ölmem gerek.

Yatakta zorlukla doğruldum.Kollarıma baktım.Büyüklü küçüklü morluklar var.Babamın eseri.O lanet olası piçin eseri.Bunca yıl bana elini bile kaldırmamıştı.Şimdi 17 yaşındayım ve hayatımda yemediğim kadar dayak yedim.Yataktan çıktım yüzümü yıkamak için banyoya girdim.Beton soğuk.Ama nerdeyse hissedemicek kadar çok canım yanıyor.Yüzümü kaldırdım.Aynaya baktım.Dudaklarımda kabuk tutmuş yaralr.Sol kaşımın üstündeki yarık.Babamın sanat eseri.

Bu izlerin hiç biri canımı acıtmıyordu.Asıl canımı acıtan bu izleri bana babamın yapmış olmasıydı.Neyse ki kalbimdeki yaralar kadar derin değiller. 

Asıl garip olan babam beni yerde tekmelerken o orospu dediğim üvey annemin üstüme kapanıp kendimi bana siper etmesiydi.Gerçekten garipti.Çok garip.

Banyodan çıktım.Üstümü değiştirmek için kıyafet odasına girdim.Elim kazaklarıma gitti ama hayır Andrea Hayır! Savaştan vazgeçmek yok. Gittim ve zımbalı sütyenimi giydim.Üstüne kot bir gömlek.Tabiki önünü açtım.En kısa nerdeyse götümü gösteren şortumu giydim.Zımbalı topuklu ayakkabılarımı giydim.Orospuya benziyodum.HARİKA !

Merdivenlerden indim.Babam kahvaltı masasında arkası bana dönük oturuyordu.Dolly'nin yüzü bana dönüktü.Yüzünde sert bir ifade vardı.Ama o ifadenin altındaki acımayı görebiliyordum. Herkes bana acıyordu.

Yemek masasının etrafında dolandım.Tam babamın karşısına oturdum.Beni net ve kesin görebilmesi için.Yüzünü kaldırmıyordu.Eserinden utanıyordu heralde.Bakmıyordu.Yüzüme bakmıyordu.

Sinirlerim çekilmişti.Yeter artık hem yapıyor sonrada yaptığından utanıyordu.Birden ayağa kalktım.Şiidetli kalkınca oturduğum sandalye yere düştü.Koşarak babamın yanına gittim.Suratını sertçe tuttum ve kaldırdım.

-Bana bak baba.İyice bak ne görüyorsun?

-Seni.

-Peki yara izlerini görmüyor musun? Ha görmüyor musun? Belki bu görmene yardımcı olur.

Gözüne kocaman bir yumruk indirdim.Acıyla kendini yere attı.Yerde kıvranmaya başladı.O yerdeyken iki üç tekme de savurdum.Birden telefonla birini aradığını gördüm.Ne yapıyordu bu adam.Umrumda bile değil VURMAYA DEVAM.Birden Dolly beni arkadan tuttu.Kendimi ellerinden kurtarmaya çalıştım ama arkadan sarmıştı beni.

-Andrea polisi aradı görmüyor musun? Hemen burdan git.Akşama kadar biyerlerde takıl.Ben onu sakinleştiricem ve şikayetini geri almasını sağlicam.Hadi git burdan.

Elime bir araba anahtarı sıkıştırdı.Garaja koştum.Arabayı aldım ve garajdan çıktım.Ah Dolly bu yaptığın iyilik asla unutulmicak.

10 km sonra arabayı kenara çektim.Telefonumu çıkardım ve acil aramada duran Derek'i aradım.

-Selam Derek!

-Aman tanrım bu arayan Andrea mı? Ne hoş süpriz. 

-Dalga geçme Derek. Senden bir şey istiyebilir miyim?

-Tabi Andrea sadece söylemen yeter.

-Bugün beni al biyerlere götür.Birlikte bir şeyler yapalım.Ama bana şu son iki günü unutturacak bir şeyler.

-Tamamdır Andrea. Seninle çok eğlenicez.

-Tamam seni almamı ister misin?

-Aman tanrım.Bir kız beni arabasıyla evinden mi alıcak? Nerede benim erkeklik gururum?

-Şu anda altımda bir Porche araba var.Hala erkeklik gururunu düşünüyor musun?

-Aman tanrım.Hemen gelip beni al.

Arabadan çıktım.Derek'in evinin önündeydim.Araba'ya yaslandım.Derek'i bekliyordum.Hava kapalıydı.Ben de bu yarı çıplak halimle üşüyordum. D

Derek evin kapısını açtı ve kapıda kala kaldı. Sonra bir ıslık çaldı.Hani şu güzel kız görünce çalınan ıslık şeklinde.

-AMAN TANRIM!! AMAN TANRIM!! Sen kesinlikle Andrea değilsin? Ve Andrea'ya ne yaptın ateşli bayan?

-Kes sesini derek.Yüzümdeki izleri gör müyorsun heralde.

Derek bana doğru yürüdü.Yaklaştı.Elini yara izlerimin üzerinde gezdirdi.

-O kadar ateşlisin ki onları görememişim.Sahi bunlar da ne?

-Anlatmicam.

-Neyse zaten seni götürdüğüm yerde kendiliğinden anlatıcaksın.

-Tamam hadi gidelim.

Arabanın şöför koltuğuna doğru yöneldim.Derek beni kolumdan tuttu.

-Erkeklik gururum için o anahtarı bana ver bebek.

Hiç bir şey söylemeden anahtarı ona attım.TANRIM BU ÇOCUĞA BAYILIYORDUM.TEK KELİMEYLE BAYILIYORDUM.

Yolculuğumuz bir barın önünde sona erdi.Aslında buraya bar bile denmezdi.Burası resmen çöplüktü.İçeri girdik.Her yer sigara dumanıydı. Duvarlar siyahtı ve üstlerinde yarısı soyulmuş posterler vardı.Kırmızı loş ışık etrafı aydınlatan tek şeydi.Herkes birbirini zor görüyordu. Yanımdan korkunç tipli biri geçti bende refleks olarak Derek'in elini tuttum.Bana kenardan ufak bir bakış attı.Yüzünde yarım bir gülümseme.TANRIM BU ÇOCUK ÇOK SEKSİYDİ.

Bir masaya oturduk.Sandalyelerimiz karşılıklıydı.

-1 saat sonra-

Boru gibi içmiştim.Şimdide önümde bir poşet toz vardı.Bunun eroin olduğunu anlamak zor değil.

-Tanrım Derek çok içtik. 

-Kesinlikle hesap kabarık olucaktır.

-Ben öderim problem yok.

-Hayır Andrea seni bu hale getiren babamın 1 dolarını bile istemiyorum

-Sen ödiceksin yani.Ah bu şapsal erkeklik gururunuz.

-O lanet olası kredi kartının ve dolarlarının bir işe yaramasını mı istiyorsun.Ver onları bana.

Cebimdeki kredi kartı ve paraları çıkardım.Derek küçük eroin poşetini açtı masaya döktü kartla iki parçaya ayırdı.

-Bak Andrea Bu doları böyle sarıyorsun sonra uyuşturucuya doğru eğiliyorsun.Yani bir pipet gibi.İşte böyle sonra çekiyorsun.

Derek'i izlemek çok havalıydı ama sonuç olarak bu eroindi.Bağımlılık yaratırdı ve zararlıydı.

-Hayır Derek bunu yapamicam.

-Hayır Andrea yapıcaksın.Son iki günü unutmak istiyordun dimi? İşte unutacaksın.Hadii hadii

Doları sardım.Eroine yaklaştırdım.Ve çektim.Çektim Çektim.

-YARIM SAAT SONRA -

-Tanrım Derek buuu harikaaaaaaaa! Kafam çok güzel !! Ve dünya pembe !!

-Harikasın Andrea ! 

Doları tekrar eroine yakınlaştırdım.Tekrar çektim.

Bir kerede babam için çektim.

OWW evet baba bu senin içindi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 08, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Boka BattıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin