"Hadi Violet,uyan."
"Rahat bırakın beni..devam edin kavganıza,uykum var.."
"NE KAVGASI VIOLET?HADİ KALK!"
Annem sesini yükseltince kendime geldim,dün gece olanları hatırlayarak yataktan kalktım.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üstüme bir şeyler geçirdim.İştahım yoktu,sadece bir bardak süt içip odama çıktım,çantamı hazırlamaya başladım.Her şeyi sıkıştırdım,sıra en sevdiğim kıyafetime geldi.Bu mini eteği doğumgünümde Colin almıştı,genelde erkekler sevgililerinin üstünde mini etek görünce kızar,benim sevgilim bana mini etek alıyor.O da güzel...Sahi,Colin meselesini tamamen unutmuşum!Onunla vedalaşmam gerekiyordu,Böyle çekip gidemezdim.
"Violet,hazır mısın?Gidiyoruz."
"Sen in,ben hemen geliyorum."Telefonumu elime alarak hızlıca Colin'i aradım,bi süre bekledikten sonra sonunda telefonu açmıştı.
"Efendim aşkım?"
"Colin,bi an açmayacaksın diye o kadar çok korktum ki!"
"Önemli bir şey mi oldu,bu saatte aradığına göre?"Colin'e bunu nasıl anlatacağımı düşünürken gözyaşlarımı durduramadım.Bir daha onu ne zaman görecektim?Gitmeme gibi bir şansım yoktu.
"Violet,ağlıyor musun sen?"Sonunda her şeyi anlattım,anlatmam bittiğinde gözyaşlarım hala durmamıştı.Önce hiç ses gelmedi,sonra fısıldayarak"Bunu yapamazsın.."dedi.Bu çocuk gerizekalı mı?Bunu yapamazsın ne demek!Benim gitmek için can attığımı sanıyor galiba.
"Çok kötü tartıştılar,annem kararlı.Şuanda hazırlandım ve evden çıkmak üzereyim.Anlamıyor musun Colin?Sana veda etmeyi gerçekten isterdim.Zamanımın olmasını..Benim için kolay mı sanıyorsun?"
Hiç bir şey söylemeden telefonu kapattım.Eğer benimle konuşmak istiyorsa,daha sonra arayabilirdi.Umursamaz gibi görünüyor,ama umursuyordum.Bütün bunlar dediğim gibi,benim için de kolay değildi.Ama yapabileceğim bir şey yoktu.Üzülsem de üzülmesem de gidecektik ve bunu değiştiremezdim.Tek istediğim bunu daha kolay hale getirmekti.Onu unutmam gerekmiyordu.Telefondan da görüşebilirdik,tabii bunu ister mi bilmiyorum..Tabii ki ister!Ya istemezse,ya aramazsa?
"Violet,hazırsan ne bekliyoruz,kardeşin de hazır!"
"Geldim,anne."diyerek aşağı indim.Babam evde değildi,sanırım bizden daha erken kalkıp gitti.Ya da kavgadan hemen sonra..şuan babamı düşünecek halim yoktu.Bu arada annemle nereye gideceğimiz hakkında hiç konuşmamıştım.Konuyu şimdi açmalı mıydım?Ya gidince görürsün derse?Böyle bir şey demeye hakkı yok!Bir gece babamla kavga edip boşanma kararı alıyor,bizi oyuncak gibi peşinden başka bir yere sürüklüyor ve buranın nere olduğunu söylemeyecek mi?Böyle bir şey yapamaz.Yolda ilk işim ona nereye gideceğimizi sormak olacak.Bu arada babamla araları bozulmaya başlar başlamaz araba alması iyi olmuş,yoksa şimdi yollarda sürünüyor olacaktık.Her neyse,sırtımda çantamla arabaya doğru yöneldim.Yolda çıktıktan bir kaç dakika sonra sorma vaktinin geldiğini düşündüm.
"Nereye gidiyoruz?"
"New York'a,ben ev işini halledene kadar teyzenizde kalacağız."
Tabii ya,New York!Başka yerde yazlık gibi başka bir evimiz yoktu,otel de mi kalacağımızı düşünmüştüm?Çok saçma.Annem yeni bir başlangıç olacağını düşünüyor.Ev işini böyle kısa sürede halledemez.Belki de düşündüğümden güzel olacaktı,bunları düşünmeyi bırakarak kafamı cama yasladım.Kulaklığımı takıp müziğin sesini açarken annemin sesini duydum;
"New York sana iyi gelecek,Violet..."