Dolunayda Buluşalım

Bölüm 1

  Merhaba sevgili okuyucularım bu benim ilk kitabım bu kitap biraz farklı bunu okudukça anlarsınız zaten lafı çok uzatmak istemiyorum inşallah begenirsiniz iyi okumalar ...😇😇

    Perdenin tül olan yerlerinden sızan ışık sabah olduğunun belirtisiydi. Kalkmak istemiyordum ama kalkmak zorundaydım.Okula geç kalmak üzereydim saat 9'a 10 vardı. Hemen giyindim.
Kapının kırılırcasına çalındığını duyduğum anda gelen kişinin İdil olduğunu anladım. Koştur koştur kapıyı açtım işte karşımda benim hayatımın en değerlisi , beni hayatla barıştıran İdilimi gördüm. Hemen ona sarılıp ;

"Çantamı alıp geliyorum" dedim.

İdil kim? İdil benim 5. sınıftan beri en iyi arkadaşım. Ben önceden çok asabi bir kızdım kimseyle oynamaz, hiçbirseyimi paylaşmaz ayrıca benden bir şey isteyenleri döverdim . İdil bizim sınıfının yeni geldiği zaman kimse benle oturmadığı için benle oturmuştu. Birçok kez benle birşeyler yapmak istemişti ama ben öne hep kötü davranmıştım . Ondan bu konu hakkında hep özür dilerim. O benim annemden sonra en değerlim.

Herneyse İdil'i tanıtmaya devam. İdil çok eğlenceli bir kızdır .Kendisi bir o kadarda taşdır. Yani Adriana Lima yanında halt yer. Yada aynı seviyede de diyebiliriz. Ama Adriana Lima'dan eksik kalır bir yanı yok. Sarı saçları mavi gözleri ve lanet olası derecede güzel bir fiziği var. Başında dört dönen erkekler. (Gerçi o bende de oluyor ama tınlamıyorum.) Yani kısaca mükemmel biri. Tabi ona gıcık olan bir ton kız var. Mantıklı. Böyle güzel bir kişiyi kıskanmaları yani.

Geç kaldığımız için bugün yürüyerek değil otobüs ile gidecektik. Otobüs durağına geldiğimizde hemen otobüs geliverdi bindik .

Otobüs tıklım tıklım doluydu ve çok kötü kokuyordu biraz ilerledik bir an gözüm bir çocuğa takıldı elinde telefonu ile pardon iPhone ile direğe yaslanmış birşeyler bakıyordu ve çok yakışıklıydı.

İdil kolumu dürtükledi ;
"Dolunay!! Hadi geldik " dedi.

Farkettinki yol boyunca o çocuğu izlemistim. Çocuğun kendisi çok karizmatik ti. Dolgun dudakları, ince yüzü , belirgin olan elmacık kemikleri vardı. Ayrıca saçları kahverengi ve uçlara doğru sarılaşıyordu. Yeşil gözleri vardı. İnsanın içini açan o gözleri bile gülümsüyordu  . Üzerinde siyah düz bir kazak, onun üstünde ise kot içi yün olan bi ceket vardı . Sırtında siyah bir çanta ve altında siyah pantolon vardı . İnanılmaz  bir şekilde gözüme çok tatlı görünmüştü . Bu his neden olduğunu  bilmediğim bir şekilde bana

"Fırtına öncesi sessizlik" dedirtti.

Çocuk bizimle aynı durakta indi ve bizim liseye doğru ilerledi, şaşırdım. Bu çocuğu hiç bizim okulda gormemistim. Sanırım yeniydi . Okulun kapısından girdi sanırım bu okulda arkadaşları vardı. Çünkü içeri girdiğinde baska bir arkadaşı ile el çakıp sarıldı. Ben de bu arada yürümeye devam ettim ders daha başlamamıştı. Benim yanım boştu çünkü İdil Ayaz ile oturuyodu. Ayaz da benim kardeşim gibi bir çocuk. Onlada çok iyi anlaşırım. Zaten aralarını ben yapmıştım .

  Onlar benim bir sıra arkamda oturuyordu. Ben arkamı dönerek onlarla konuşurken birden sınıf kapısı açıldı. Birde baktım ki o çocuk şunu söylemek gerekirse çocuk çok yakışıklı . Aslında yakışıklı demek az kalır .

  Ayaz birden.
" Vayy kardeşim gelmiş " dedi ve sarıldı.

O çocukta karşılık verdi ve sarıldı sınıfta sadece benim yanım boştu bu yüzden o ismini bilmediğim çocuk yanıma oturdu.

Elini uzatıp;
"Merhaba ben Yağız" dedi

Şaşırdım ve bende elimi uzatıp ;
"Merhaba ben de Dolunay " dedim.

Elleri soğuktu ama rahatlatıcı gerci bu havada neden bu kadar soğuktu bilmem ama rahatlatmıştı.

Yakından daha yakışıklı olduğunu gördüm çok gülümseyen bir çocuktu yüzümde istemsizce bir sırıtma oldu. Taki ayaz onunla konuşmaya başlayana kadar.

Ders inkılap tarihi idi bu dersten hiç bir şey anlamıyorum . Şuan aklım bu yakışıklı isminin yağız olduğunu bildiğim çocuğun çok kibar olması. Şahsen ilk gördüğümde egoist yaratığı falan zannetmistim.

Ders boyunca çaktırmadan da olsa arada yağıza bakıyordum. Birkaç kez  göz göze geldik . Hep gülümsüyordu. Nedense bu çocuğa karşı içimde bir his oluştu ama çözemedim. Çünkü ben hiç böyle hissetmemistim.

***
Zil çaldı ve ders bitti kantine gidip birşey alacaktım ki uyuya kalmışım. Canım kankam İdil beni unutmayıp banada yiyecek almış. Sınıfa gelip beni kaldırdı ve yağız olmadığı için yanıma oturdu.
 
Veee gıybet zamanı!!!

İdil;
"Kanka biliyomusun Yağız ,Ayaz'ın kuzeni!! "

"Ohaa cidden mı"

"Evet banada Ayaz anlattı "

Şuan şok geçirmeninde şokunu yaşıyorum. Ayaz da cok kibar bir kişi . Anlamalıydım onun kuzeni olduğunu

İdil birden 32 diş birden sırıtmaya başladı .
Gözümü kırparak hayırdır işareti yaptım.

İdil;
"Seni Yağıza bakarken yakaladım 😂😂" dedi.

Haklıydı hep onu kesmiştim . Birden kapı açıldı ve içeri Yağız ile Ayaz girdi . Bu yüzden İdil aşkıcığının yanına gitti.

Yağız yanıma oturup ;
"Naber Dolunay " dedi

"İyi Yağız senden naber " dedim

"Alışmaya çalışıyorum okula " dedi