Şeytanların ve Tanrıların Masalı

Bölüm 3: Cezaya Aykırı

Nie Li'nin söylediğini dinledikten sonra, sınıf içindeki sıradanların gözleri aydınlandı. Hepsi Lord Ye Mo'nun hikayesinin farkındalar. Birisi güçlü bir varlık haline gelmek istediğinde izlemesi gereken bir örnekti. Ancak, Shen Xiu'nun daha önce bahsettiği kelimeler çok sert idi. Bu onların depresyona neden oldu.

"Sen ... Glory Şehri'nin yüzlerce yılda, Lord Ye Mo, kendi kabiliyetine dayanarak tepeye tırmanabilen tek kişidir" dedi Shen Xiu, gecikme zamanı göstererek. Çabalı cevabıyla çabucak misilleme yapıyordu.

"Fakat Öğretmen Shen Xiu imkansız olduğunu söylemedi mi? Niye bu kadar çelişkili davranıyorsun? "Nie Li soğukkanlı bir ifadeyle" Lord Ye Mo açık bir kesim örneği. "Diye bağırdı. Asil ya da sıradan biri olursa olsun, geleceğin potansiyeli sınırsızdır. Birisi tırmanmaya istekli olduğu sürece hiçbir şey zor değildir. "

Shen Xiu neredeyse patladı. Bu adam çok kibirli. Kelimeleri boşlukları yakalamaya devam ediyor ve sürekli saldırılara devam ediyor. Bir yaşlıya hiç saygısı yok! Nie Li'ye soğukkanlı baktı. O kadar çok insanın önünde açıkça onunla çelişmeye cüret etti. Gelecekte Nie Li'nin kolaylaşmasına izin vermez!

Nie Li'den uzak olmayan Du Ze, Nie Li'ye baktı. Gözleri şükran dolu doluydu. Nie Li soylu olmasına rağmen, hala öğretmen Shen Xiu'ya, halkın konuşmasını sağlama konusunda yardım etmekle suçlanıyordu. Bu ona çok dokunuldu. Gençlerin kalbi çok ilkeldir, bu nedenle Nie Li'yi arkadaşı olarak görmüştür.

Shen Xiu, "Akıllı ağız, şeyleri bu şekilde koymanın sert gerçekliği değiştirebileceğini mi sneerediyor? Lord Ye Mo'nun görkemli anına baktınız, ancak kaç kişinin başarısız olduğuna bakmadınız. Hatta bir Şeytana Ruhani Dürüst olmaktan bahsetmemek, hatta kendi içinde bir savaşçı olmak zor bir şeydir. Nie Li, değil mi? Aristokrat bir ailenin kan lekesi sayılabilir. Ne zaman gelip gideceğinizi bilmediğiniz için, ne tür bir yeteneğe sahip olduğunuzu göreceğim. "

Shen Xiu başını indirdi ve ellerindeki parşömen kağıdına baktı. İçeriğe bir göz attıktan sonra alayla güldü, "Nie Li: kırmızı ruh alanı, şimdiki ruh gücü 5, güç 21. Yeteneğinizle, tüm hayatınız boyunca Bronzluk dövüşçüsüne ancak ulaşabilirsiniz. İblis Ruhani dini olmak istemek imkansızdır. Hatta bazı sıradan insanlardan daha aşağıdasın. Bu şekilde konuşmaya cesaret ediyorsun merak etme. Siz sadece kendi benlik saygısını gizlemeye çalışıyorsunuz! "

Ruh alanının derecesi renklerle ayırt edilir: kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, azure ve indigo. Yedi farklı nottan, kırmızı en kötü kabul edilir. En düşük seviyedeki en zayıf nokta. Ortalama bir kişinin portakal veya sarı ruh alanı olurdu. Yeşil veya cam göbeği ruhu alanına sahip olmak dahi dahi sayılabilir. Azure ve indigo ruh alanlarına gelince, onlar sadece efsanelerde var olmuşlardır.

Shen Xiu'nun söylediğini dinledikten sonra, sıradan öğrenci grubu Nie Li için üzülmeye başladı. Soylu biri olarak Nie Li'nin yeteneği en kötüsü olarak kabul edilebilir. Hayatında herhangi bir başarı elde etmenin zor olacağından korkarlar.

Ye Ziyun Nie Li'ye baktı ve hafifçe iç geçirdi. Nie Li hakkındaki izlenimi iyi olmamasına rağmen, yeteneklerini bilmek o kadar korkunç ki, onun için üzülmesine yardım edemedi.

Ye Ziyun'un yanında oturan Shen Yue, dudaklarını küçümsedi. Eğer Nie Li'nin korkunç yeteneğini daha önceden bilseydi, Nie Li'yi bir tehdit olarak görmezdi. Nie Li sadece nitelikli olmadığı için. Korkunç yeteneğiyle yalnızca En düşük Glory Şehri'nde yaşıyordu ve Shen Yue, üç büyük ailenden biriydi. Kutsal Bir Aile doğrudan kan sırası olarak, Nie Li onunla nasıl rekabet edebilirdi?

Ye Ziyun için olmasaydı, bu çöp türüne bile gelmez ve Nie Li gibi çöplerle çalışmazdı.

Shen Xiu agresif bir şekilde "Aile içinde bile böyle bir yeteneğe sahip olmakla herhangi bir dikkat çekemeyeceksiniz" dedi. Yine de, öylesine yaygın davranıyorsun ve yaşlıların için kaba davranıyorsun! "