Chanyeol ve Baekhyun evliliklerinin yeni bir aşamaya ulaşmasına karar verdiklerinde, sağlık merkezinden içeriye el ele girdiler. Doktorlarıyla yaptıkları görüşme sonrası, taşıyıcı anne ile anlaşmaya varıp doğacak bebekleri için prosedürünü uygulamaya başladılar. Yapılan müdahahaleler, sonunda olumlu sonuç verdiğinde anlaştıkları genç anne adayını rahat edebileceği özel bir bakım evine yerleştirdiler ve düzenli olarak onu ve bebeklerini ziyaret ettiler. Ve o özel gün geldiğinde Baekhyun ve Chanyeol küçük bebeklerini kucaklarına aldılar. Kuvözde yatarken bebeği ellerine alamayacaklarını söyleyip ağlayan iki adam, hemşirelerin gösterdiği şekilde minik bebeği tutup beslerken mutluluk gözyaşları yanaklarından akıp gidiyordu. İki adam evlerine gittiklerinde oldukça şaşkın ve ne yapacaklarını bilemez haldeydiler.
Son ana kadar küçük misafirlerinin cinsiyetini öğrenmek istemeyen ikili oğullarını yatak odalarındaki beşiğe yatırıp karşısına geçip izlemeye başladılar. Küçük oğulları bembeyaz teniyle, küçük düğme burnuyla ve ince dudaklarıyla ikisinin küçük bir birleşimiydi gerçekten.
"Böyle bir güzelliği ve masumiyeti nasıl koruyacağız Chanyeol? Baksana bebeğimize, öyle korunmaya muhtaç ki!"
Chanyeol ve Baekhyun minik oğulları Sehun günden güne büyürken onu her türlü tehlikeden korudular, ama oğullarının en yakın arkadaşlarını asla tehlike olarak yorumlamadılar. Sehun da ailesinin karşısına asla bu sorunlarla çıkmadı, hepsini tek başına sırtlandı. Tek bir hedefi vardı; büyüdüğünde bir kadınla evlenip mutlu çocuklara sahip olmak ancak gönlü söz dinlemeden bir adamın hakimiyetine girdi; Kim Jongin'in...
Sehun'un hikayesi böyle başladı, ancak asıl anlatılacak kısmı bundan sonrasıydı.
Sehun ilk şaşkınlığını atlattıktan sonra masasına her zaman konmuş şekilde duran meyve suyunu ve bir dilim keki sırasının altına koydu. Yine bir not yoktu. Sehun artık gizli hayranını bulamamaktan sıkılmıştı. Çantasını çıkarıp başını masaya koydu. Ders başlamak üzereydi ancak içinde günlerdir atamadığı bir sıkıntıyla boğuşuyordu. Derin bir nefes alıp pencereden dışarıya baktı. Yağmur yağacaktı, "bir dert daha" diye söylendi dudakları arasından.
İçeriye giren öğretmenle ayaklandı bütün sınıf. Hocayı selamlayıp hepsi yeniden kendi bilinmezliğine döndüğünde Sehun içindeki sıkıntının daha da arttığını hissetti. Midesinden ağzına ulaşan acı tatla ayaklandı. Parmakları ağzına set kurarken hocanın ne dediğini umursamadan kendisini en yakın lavaboya attı. Klozete eğildiğinde sırtında ve başında hissettiği elle bir parça dengesini sağlayabildi. Dakikalar sonra rahatladığında lavaboda elini yüzünü yıkadı, kuruladı. Temiz hava alması için bahçeye çıkarıldığında ancak Sehun yanındaki iyilik severe bakmayı akıl edebildi. "Teşekkür ederim Jongin, sen olmasan ne yapardım bilmiyorum."
Yaka kartından adını okuduğu çocukla sık sık göz göze gelse de tanışmamışlardı. Aynı yaşta oldukları ve farklı sınıflarda okudukları dışında bir şey bilmiyordu Sehun.
"Sen iyi ol yeter, teşekküre gerek yok Sehun. Şimdi nasılsın?" Sehun başıyla iyi olduğunu göstermek istercesine onu onayladı ve derin bir nefesle ciğerlerini ödüllendirirken ellerini oturduğu banka koyup arkaya doğru gerindi.
"Seninle bu şekilde tanışmak istemezdim aslında Sehun, yani bilirsin ya..."
Sehun yanında çekingen bir şekilde oturmuş, utanıp sıkılarak konuşan çocuğa döndü. "Bu haftasonu yapılacak olan etkinlikte görevli olduğunu duymuştum."
Sehun yeniden başını olumlu anlamda sallayıp konuşan çocuğun cümlesini tamamlamasını bekledi. "İşte o gün geldiğinde konuşalım Sehun, bekle beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünyanın En Yakışıklı Ailesi (Sekai √ )
FanfictionEvlat edinmek... İki erkekten oluşan bir aileye eklenecek yeni çocuk, dünyanın algısı hala değişmemişken, iki erkeğin aşkını, sevgiyi reddeden siyah yürekler varken bir bebeğin o aileye girişi nasıl bir durum oluşturabilir? Ebeveynleri erkek olan b...