1970 yılında Donna isimli 28 yaşında bir kadına annesi tarafından pejmürde bir bebek hediye ediliyor. Yani bebek filmdeki gibi nadir bulunan porselen bir bebek değil, aslında.
Donna o sırada New York'ta bir apartman dairesini Angie isimli bir kız arkadaşıyla paylaşıyordu.
Donna ve Angie bebeğin hareket ettiğini birebir hiçbir zaman görmemişlerdi.
Fakat bebeği bıraktıkları odada bıraktıkları şekilde bulamıyorlardı. Bir süre sonra etrafta küçük bir çocuğun yazdığı belli olan 'bize yardım et' notları bulmaya başlamışlardı.
Bebeğin üzerinde kan lekelerinin oluşmaya başladığını fark edince medyum çağırmaya karar verdiler.
Medyum Annabelle Higgins isimli bir ruhla iletişime geçtiğini iddia etti. Higgins genç yaşta o apartmanta ölmüştü. Donna ve Angie Annabelle'nin hikayesini duyunca ona karşı merhamet duydular.
Angie'nin erkek arkadaşı Lou bu olaydan sonra genç kadınların evinde kalmaya geldi. Orada kaldığı gece bebeğin kendisine saldırdığı çok gerçekçi rüyalar gördü.
Fakat sabah uyandığında saldırıya uğradığına dair hiçbir iz yoktu. Ertesi gün Lou evde yalnızken Donna'nın odasından bir takım sesler duydu.
Odaya girdiğinde bebeğin yerde yatttığı gördü. O sırada göğsünde büyük bir acı hissetti. Gömleği kan olmuştu çünkü, göğsünde birden yedi tane yara açılmıştı. Yaralar birkaç gün sonra hiç iz bırakmaksızın iyileşti.
Bu olay üzerine Donna ve Angie bebeği ele geçiren ruhun iyi niyetli olmadığna kanaat getirdiler. Donna, Hegen isimli bir rahiple iletişime geçmeye karar verdi. Hegen hikayeyi duyduktan sonra hemen şeytan çıkarma alanında uzmanlaşan Rahip Cooke'a haber verdi.
Odaya girdiğinde bebeğin yerde yatttığı gördü. O sırada göğsünde büyük bir acı hissetti. Gömleği kan olmuştu çünkü, göğsünde birden yedi tane yara açılmıştı. Yaralar birkaç gün sonra hiç iz bırakmaksızın iyileşti.
Bu olay üzerine Donna ve Angie bebeği ele geçiren ruhun iyi niyetli olmadığna kanaat getirdiler. Donna, Hegen isimli bir rahiple iletişime geçmeye karar verdi. Hegen hikayeyi duyduktan sonra hemen şeytan çıkarma alanında uzmanlaşan Rahip Cooke'a haber verdi.
Bebek şu anda Warren'lerin Monroe'daki müze olarak kullanılan evlerinde duruyor. Warren'ler bebeği eve götürürken birçok kaza atlattılar. Eve götürür götürmez bebeği kutsal suya sokup dolaba kapattılar.
Bebek camekana kilitlendi. Böylece bebek hem ziyaret edenlerin dokunamayacağı fakat görebileceği bir yerde duruyordu. Bebeğin adı o günden itibaren 'Annabelle' olarak kaldı. Annabelle'nin olduğu camekanın önüne 'Uyarı: Kesinlikle açmayın' yazıyor.
Yıllar boyunca Warren'ların evinde bebekle birebir temasa geçen kişilerin başına bir açıklanamayan olaylar geldi.Örneğin bir kere genç bir rahip bebeği hor gören bir şekilde eline aldı. Aynı gün rahip kiliseye dönerken ölümcül bir araba kazasından kıl payı kurtuldu.
Başka bir olayda ise bir ziyaretçi bebeğin olduğu camekana bir şeyler fırlattı ve bebekle dalga geçti. Bir saatten daha kısa bir süre sonra motorsikletiyle giderken kontrolünü kaybetti ve ağaca çarparak yaşamını yitirdi.
Böylece Donna ve Angie bebeğin evde kalmasına ses çıkarmadılar. Ruh onlara daha yakın temasta kalarak fiziksel zarar verebilecek konuma geldi.
Warren'lerin dediğine göre eğer genç kadınlar bebeği evlerinden çıkarmasaydı ruh onlardan birinin bedenini kontrol altına alacaktı.