beni henüz tanımayan birisi, benim hakkımda nasıl bu kadar ön yargılı olabiliyor. henüz ismimi bile bilmiyor beni tanımadığıda meçhul.
insanların kendilerini mükemel zannedip, kendilerinden olmayanları küçümsemek sizce ne kadar doğru bir davranış. evet kilolarım vardı. fazla kilolarımdan dolayı toplumda hep dışlanılan taraf olmuştum. eğer sizinde fazla kilolarınız varsa çok alay eden varsa yalnız değilsiniz demektir. ben daha ölmedim. ben kim miyim? benim adım irem. annem ben doğarken vefat etmiş. babamda felçli evde bakıma muhtaç yatıyor. bense hem çalışıp hem okuyorum. bir yandanda babama bakıyorum. bu kadar koşuşturmana rağmen nasıl kilolusun diye sorar olursanız, cevabım pizzacıda çalışıyorum olur. napayım çalışırken çok acıkıyorum kendime hakim olamıyorum. hem pzzayı çok seviyorum. pizzayı sevmeyen varmıdır ki? varsa onunla oturup o mükkemelikten neden vazgeçtiğini dinlemek istiyorum. neyse konudan çok saptım.
ben doğmamışken henüz yedi buçuk aylık iken annemle babam köye dedemleri ziyarete giderken,trafik kazası geçirmişiz. ben annemin karnında her şeyden habersiz. annemi kaybedeceğimi bilmeden öylece dünyaya gelmek için gelişme dönemindeyken, bir anda kader beni erken hayatta yolladı. hem de annemi benden alarak. bir anda kaldım yapayalnız. hani bebeklerin ilk güvencesi annesi olurmuş ya benim tek güvencem gitti. benim hayatım gitti o kazada. doğarken yaşamışım ben kaderi bir kere.
babamda belden aşağısı felç geçirmiş. o kazadan sonra bir kelime bile konuşmamış. doktorlar şok geçirdiğini söylüyorlar.
aradan 17 sene geçti aradan. fakat hala bir gelişme yok. Bunca sen babamın bana seni seviyorum canım kızım, diyeceği günü bekledim. Akşam uyumadan önce tekrar tekrar ve tekrar hayal kurdum sürekli. belki o zaman çektiğim bunca sıkıntı son bulacaktı.
babam tüm gün boyunca duvarı seyrediyor. gün içinde tek yaptığı aynı kanaldan aynı saate haberleri izlemesiydi. saatini geçmezdi. hiç bir şeyden zevk almayan adam, her gün aynı saate aynı haber kanalını izlemesi çok garibime gidiyordu.
bir halam var sağ olsun bizimle çok ilgilendi. geçen seneye kadar, babama o bakmıştı. ben sadece okuyup çalışıyordum. halam evlenip, Trabzon'a taşınınca bütün sorumluluklar bana kaldı.
birde derdim yokmuş gibi insanlar beni kilomdan dolayı gereksiz bir insanmışım gibi davranıyorlardı. bu durum beni çok üzüyordu. bende yapmam gerekeni yapıp, pizzacıdan ayrıldım. yeni bir iş buldum. buldum bulmasına da maaşı geçinemeyeceğim kadar çok azdı. Üstelik babamın ilaç parasına bile anca yetiyordu. faturaları da babamın engelli maaşıyla yatırıyordum. bir şekilde idare etmeye çalışacaktım. pizzacıda yorulduğumun iki katı yoruluyordum. ekmek parası buna deniliyormuş meğersem.
eğer babam annemle evlenmek için bu evi almasaydı ne yapardım bilmiyorum. şükürler olsun bu günümde.
zaten pizzacıdan çıkışımdan iki ay sonra okullar kapandı. şimdiden iki ayda 10 kilo vermiştim. yaz tatilinde ise 22 kilo verdim. pizzacıdan çıktığım gün çok doğru karar vermiştim.zaten asıl çıkamamın nedeni, o zaman yaşadığım olaydan dolayıydı.
gelen müşterilerin siparişini alıyordum. benim yaşıtlarımda bir genç grubu gelmişti. siparişleri alırken, güzel ve havalı olan kız;
"ben karışık, acı soslu küçük boy pizza istiyorum ama gelirken yemeyip bitirmezsen tabi" demişti.
arkadaşları onu gülerek destekleyip, arkadışına katılmışlardı.
kahkahalar masaya dökülürken, benim gözümdende hüzün akıyordu. o zaman anladım pizzacıdaki işime son vermem gerektiğini.
o zaman onlara çok kızmıştım. şimdi ise onları görürsem teşşekür edicektim. onların sayesinde sağlıklı bir bedene sahip olmuştum.
şimdi ise girdiğim bursluk sınavının sonuçları elimde ağlıyordum. bu sefer ki ağlamam mutluluk göz yaşlarıydı. kazanmıştım. çok istiyordum bu sınavı kazanmayı. bir sene öncesinden başlamıştım çalışmaya şimdi ise, çalışmamın meyvesini birinci olarak tadıyordum. ÇOK MUTLUYDUM BUGÜN. müjde olarak halamı arayıp, hemen haber vermiştim. çok sevinmişti. hatta kutlamak için istanbula'a geleceğini söylemişti. benim mutluluğum daha çok artmıştı.
üç gün sonra ise uzun maroton başlayacaktı. artık zayıftım. güzel bir kızdım ama kilolarımdan kimse güzelliğimi görmemişti. halam dışında tabi. şimdi yoldan geçerken herkesin baktığı kişiydim.
Rahatsız değildim bu durumdan, egom tatmin oluyordu. zafer benimmiş gibi hissediyordum. azmin getirdiği mutluluktu sanırım. şimdide çok uykum vardı. uyumamak için direniyordum. ne kadar direnirsem direneyim uykuma yenik düşecektim .kendimi uykunun kollarına bıraktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ MASALIM
Romancesize göre mutluluk nedir? para mı aşk mı? yoksa aile mi? şuana kadar bende hiç biri olmadı ne ailem, ne param ne de çok seveceğim aşkım. kitaplardan öğrendim ben aile olmayı, filmlerden gördüm bir adamın bir kadına aşık olduğunu. hiç bir zaman anla...