Ağzım açıldığında karanlıkta sadece ela gözlerini görüyordum. Bir de o keyifli sırıtışını. Dudaklarım kurumuş ve morarmıştı.
“Ne yapacaksınız bana? Ne istiyorsunuz benden?” diyebilmiştim sonunda. Hala birşey demiyordu,o keyifle sırıtıyordu.
“Sana soru sordum! Ayı mı oynuyor burada!” diye bağırdığımda yüzüme tokat yemiştim. Başım sağa kayarken hızla gözlerimi ela gözlerine çevirdim.
“Şimdi ışığı yakacağım,gözlerin bağlı olacak. Beni görmeyeceksin. Anladın mı?” diye sordu. Başımı sallamakla yetindiğimde gözlerime bir bez parçası bağladı ve ışığı yaktı. Nereden anlamıştım çünkü ses çıkmıştı. Ayak sesleri uzaklaşınca,gittiğini anladım. Kim bana neler yapıyordu,hiçbir fikrim yoktu,bana inanın.
&
Gözlerimin açılmasıyla ela gözlü adamı görmedim,onun adamlarından biriydi. Önüme bir tas LAPA MAKARNA koydu ve birşey demeden gitti. Ardından gözlerimi birisi bağladı,ve onun sesi boş depoda yankılandı.
“Bu sefer aç kalmanı istemedim. Malum,ben çok iyi bir adamım.” deyip adamlarıyla gülerlerken gülmeyen tek bendim.
“Şimdi bana o söz verip anlatacağın şeyi yemek verdiğimde teşekkür olarak yapabilirsin? Ha?” yutkundum. Evet ona bir söz verdim bu söz de onları adam görürken nasıl gördüğümdü. Polise giderken yakalanmıştım ve işte buradaydım.
“A-Aslında tam olarak bardan çıkmıştım..Sonra sesler duydum ve sesin olduğu yere doğru geldim. S-Seni gördüm ama arkan dönüktü ve bana çok uzaktın. Sonra bir kız yani 17-18 yaşındaki bir kıza bağırdığını duydum-” lafımı böldü.
“Pekala,kız nasıl bir kızdı? Yani beni gördün,tahminince tabiki. Kızı görebildin mi?” dedi nefesini yüzüme üfleyerek. Şuanda bana yakındı,ah bir katil benim yakınımda!
“Kızı akşam olduğundan göremedim. Ama sadece altın sarısı saçlarını ve çaresizce ağlayışını gördüm. O kadar. Sonra silahı çektin,ve kızı öldürdün. Ben koşmaya başladığımda karakola girecekken beni tuttun. Bu kadar.“ alayla kahkaha attı.
“Küçük güvercinimiz herşeyi biliyormuş. Biliyor musun? Bunları gören herkesi öldürdük. Sıra sende.” daha gençtim,ölmeye de niyetim yoktu. Ama bu dediğini yapardı. Yani 2 gündür tanıyorsam ve iyi tanımışsam,dediğini yapardı.
“Beni bırak. Yalvarırım sana beni bırak. Hiçkimseye söylemem,sırrın bende kalır söz veriyorum.” dedim. Gözlerimi görmüyor olabilirdi,ama ağlıyordum. Yanağımdan akan yaşları görmüş olmalıydı ki sertçe yanağımdaki yaşları sildi.
“Ağlamasana. Ağlayan kızı sevmem. Ayrıca,masumluk oynama bana. Seni öldüreceğim. Hemde yarın!” dedi ve uzaklaşan ayak seslerini duydum.Kapı sesi hızla çarpıldı ve gözlerim açıldı. Belki de bedelimi ölerek geçirebilirdim,başka dünyada.