SECRET

30K 100 21
                                    

MULTİ MEDYA LINDA. KEYİFLİ OKUMALAR.

Gözlerimi karanlık bir odada açtım. Tenimi yalayan soğuk havayla yarı çıplak olduğu anladım. Yavaşça yataktan doğrulup ayağa kalkmaya çalıştım. Tanrım bu nasıl bir soğuktu? Resmen donuyordum. Daha iyisi burada ne işim vardı. Yataktan kalkmayı başardığımda çıplak ayaklarım buz gibi zeminle butunleştiğinde çığlık atma dürtümü bastırdım. Kapının gıcırdama sesi ve gözlerimi alan ışıkla gözlerimi kapattım ve vücudumu saklamak istercesine ellerimi soğuk vücuduma sardım. Basılan lamba duğmesiyle oda tamamıyla aydınlanmıştı. Gözlerimi açmayı başarıp karşımdakine baktığımda zümrüt yeşili gözler görmem uzun sürmedi. Onunla göz teması kurmamaya çalışarak ellerimi vücuduma dahaada sardım. Bana doğru geldikçe geri geri gidiyordum ve bir an sırt ustu yataktan düştüm. Harika köşeye sıkışmıştım. Önüme diz çöküp o mükemmel bir o kadar da kinci ve sinirli sesiyle "Yüzüme bak!" dedi. Ona bakmamakta ısrarlıydım. Dizlerimi kendime çekip vücudumu daha da sarmaladım. Pekala yiyosa sadece sutyen ve külotla psikopat bir erkeğin karşısında siz durun. Ovv korkunç. Bu kez daha da sert sesiyle "Sana yüzüme bak dedim!!" ürkekçe kafamı kaldırıyordum ki sertçe elini çeneme götürüp yüzüme kaldırdı ve gözlerine bakmamı sağladı. Tanrım bu zümrüt yeşili gözlerde ateş mi vardı ? Ya da nefret? Belki de sex isteği ? Nasıl bir beladaysım böyle? Yüzüne pis bir sırıtış yerleştirip konuşmaya başladı "Adın ne ?" ürkekçe "Li-Linda" harika kekelemeyide unutmamıştım. Yüzündeki sırıtışı daha da genişletip "Bundan sonra benimsin Linda" dedi sert sesiyle. Ona sert bir bakış atıp cesurca "Ne? Kimsin sen ?" yüzündeki o pis gülümsemeyi hiç bozmadan "Bence kim olduğumdan çok benden nasıl kurtulacağını düşünümelisin bebeğim" diyip elini yüzümde gezdirdi. Elinden kurtulup "Ne istiyorsun?" dedim zayıflığımı belli ederek. "Bilmem duruma göre değişicek tatlım" , "Neden ben ? Bak ben-" sözümü kesti ve "Çünkü ben güzel ve sexi kızları seçerim bebeğim. " devirdim. Kolumda sıcacık bir el hissettiğimde titredim. Kolumu sıkıp beni çekiştirdi. Ve yatağa doğru fırlatıp "İyi geceler tatlım" dedi o fesat ve pis sesiyle. Ardından yine o pis sırıtışını ekleyip kapıdan çıkıyordu ki kısık bir sesle "Du-dur ben üşüyorum da şey-" , "Üşüyor musun? Benim sorunum değil" diyip odadan çıktı. Nasıl bir beladaydım ben ?!

Kollarımı  kendime daha da sararak dişlerimin birbirine sürekli çarpıp "Tık-tık" seslerini dinliyordum. Donmak üzereydim. İçeri giren iri yarı bir adamı görmemle dişlerim birbirine daha sık çarpmaya başladı. Adam yavaşça bana yaklaşıp "Korkma, beni o gönderdi. Sana zarar vermem. Aslında ilgimi bile çekmezsin ki korkmamanda yardımcı olucaksa eşcinselim. Şimdii al bunu" diyip elindeki battaniyeyi yatağın kenarına kibarca koydu. Tanrım geyler neden bu kadar kibar olurlardı. Önyargıları olmazdı onların. Ve daha iyisi bir gey bir kız için mükemmel bir en yakın dosttur. Ona yavaşça kafamı kaldırdığımda "Seni seçmekde haklıymış. Bebek gibi bir yüzün var. Eğer onun dediklerini yaparsan sana zarar vermez. Daha iyisi ona masum görünmeye çlışmanı tavsiye ederim. Ve asla ona karşı direnme", "Peki kim o ? Ne istiyor benden? Hangi devirde yaşıyoruz ? Onun yaptığı resmen adam kaçırmak ve bu yasal bir suç" dedim hızlıca konuşarak. Bana gülümseyip "Bak ona direnme. Canını yakar", "A-adı ne" dedim ürkekçe. Hafif gülümseyip "Harry. Harry Styles" diyip hızlıca odadan çıktı. Yatağın kenarına bıraktığı battaniyeyi hızlıca alıp vücuduma sardım. Ve bir "oh" çekip yatağa doğru uzandım. Gözlerim kapanırken göz kapaklarıma bir türlü engel olamıyordum. 

Vücudumda tarifsiz bir acıyla , çığlık atarak gözlerimi açtım. Bacağıma baktığımda bem beyaz çarşafa dam damla akan kanı görüp bir kez daha çığlık attım. Gözlerimi kaldırdığımda elinde bir bıçakla yine o zümrüt yeşili gözlerle kıvırcık saçlara rastladım. Ona tuttuğum göz yaşlarımdan dolayı parlamakta olan gözlerimle baktım. Ve gözümü kırpmamla göz yaşlarım yanağımdan süzülmeye başladı. Ayak bileğime bir çizik atmıştı. Ve felaket kanıyordu. Pis bir şekilde sırıtıp bıçağı cebine soktu ve "Benden önce uyanmalıydın tatlım" dedi. Sesi öyle şey çıkıyordu ki şey şey sinirli,kibirli,öfkeli ve mükemmel. Masmavi gözlerimi gözlerine dikip tam ona bağırmak için hazırlanıyordum ki şu dün geceki geyin söyledikleri geldi aklıma. Kısık bir sesle "Neden yaptın bunu?" diyip ayağımı kendime doğru çektim ve hala kanamakta olan kısma elimi bastırdım. O pis sırıtışını genişletip "Beni zamanla tanırsın korkm bebeğim" , "Be-ben tanımak istemiyorum. Neden buradayım bilmiyorum. Ama gitmek istiyorum" dedim sert sesimle yüzündeki gülümseme birden yok oldu ve bana doğru gelmeye başladı kaçıcak bir yerim yooktu. Yataktan kalkıp geri geri gitmeye başladım ve klasik olayyy duvar .sss duvara çarptığımda bana öyle yaklaşmıştı ki nefesini nefesimde hissediyordum. Deri ceketinin soğuk fermuarı çıplak karnıma değidğinde titredim. Tamamen köşeye sıkışmıştım. Köşeden çok onunla duvar arasında. Nefesini yüzüme üfledikçe bunun beni kotu hissettirmesi gerekirken iyi hissediyordum. Yavaşça kulağıma "Gidemezsin tatlım. Seninle işimi bitirmeden hiç bir yere gidemezsin" diye fısıldadı. Ardından dudağıma küçük bir öpücük bırakıp ceketini bana vermesini beklerken saçımdan tutup yuzumu daha da kendine yaklaştırdı ve kulağıma "Anladın mı" dedi sakin bir sesle. Ona kafamı salladım ve sonra yanağımdaki müthiş acıyla kendimi yerde buldum. Hayır yani tokattaki amaç ne gerizekalı. Hızlıca odadan çıktı ve kapıyı da çarptı. Ondan sonra içeri giren dun geceki çocuk elindeki elbiseyi kenara bıraktı ve üzerinden çıkardığı ceketini omuzlarıma attı. Ahh keşke gey olmasaydın tatlım. Mükemmel bir erkek arkadaş olabilirdin. Beni yavaşça yatağa oturtup önüme çoktu ve elindeki çantadan çıkardığı batikonu pamuğa döküp ayağıma bastırmaya başladı. Canım yanıyordu fakat çaktırmamaya çalışıyordum. 

Ayağımı sargı beziyle sardıktan sonra çantasından çıkardığı bornozu üzerime sardı ve ceketini geri giyip elimden tuttu. Birlikte odadan çıktığımızda koridorun daha sıcak olduğunu fark ettim başka bir odaya girdiğimizde soğuk tenime çarpan sıcaklıkla hafif gülümsedim. Burası daha güzel ve sıcak bir odadaydı. Çocuk gozlerini bana dikip "İsmim Frank. Şimdi Harry akşama kadar yok fakat akşam geldiğinde seni iyi görmeli sana yapman gerekenleri anlatıcam. Şimdi ben çıkıyorum. Sende duşa gir. 2saat sonra gelirim ve seni hazırlarız." dedi kibar ve yumuşak sesiyle. Ona gülümseyip kısık bir sesle "Teşekkurler Frank" dedim. Bana göz kırpıp odadan çıktı. Uzerimdeki bornozu kenara bırakıp banyoya girdim ve sıcak suyu açıp küveti doldurmaya başladım. 
Üzerime bornozu giyip banyodan çıktım ve yatağın üzerine yumuşakça otuurdum. Yatağın kenarındaki iç çamaşırlarını görünce onlara uzanıp üzerime geçirdim. Gıcırdayan kapı sesiyle kapıya baktım ve bana gülümseyerek bakan Farnkı gördüm. Elinde kısa bir elbise vardı. Siyah Straplez ve oldukça sexi. Tanrım benden bunu giymemi beklememeli. Ona sert bir bakış atıp "Bunu giymem" , "Bunun içinde güzel görünüceksin" , "Bunun içinde sürtük gibi görünücem!" , "Bak sana zarar verir tamam mı?" , "Ondan korkmuyorum" , "Korkmalısın Linda" diyip elindeki elbiseyi kenara bıraktı ve çantadan çıkardığı makyaj malzemelerini masaya dizdi. "Bir saat içinde hazır ol Linda" diyip odadan çıktı. Kenara bıraktığı elbiseyi elime alıp giymeye karar verdim. Elbiseyi giyip saçlarımı kuruttum ve maşa yaptım. Dalgalı saçlarımı sol tarafıma alıp siyah bir göz makyajıyla kırmızı bir ruj sürdüm. Ayağımada siyah platform ayakkabıları geçirip kendime aynada bi baktım. Tanrım daha önce hiç bu kadar şey gözükmemiştim. Sexi. Ve yine o iğrenç kapı gıcırdamasıyla arkamı döndüğümde ölmek istiyordum. HARRY. Pis bir şekilde sırıtıp bana doğru yaklaştı. Başımı eğip yalnızca halıının desenini inceliyorum. Harry biraz daha yaklaştığında yüzümü ellerinin arasına alıp gözlerimi gözlerine sabitledi. Şimdi kalbim olduğu yerden çıkıcaktı. Ya beni beğenmezse ? Aman Tanrım. Dudaklarımda hissettiğim sıcaklıkla Harry ile öpüştüğümüzü anlamam 5 saniyemi almıştı. Ayıldığımızda hafif gülümsedim. Her nedene hoşuma gitmişti. Yüzüne baktığımda bana gülümsüyordu. Fakat benim ona baktığımı anladığında yüzündeki gülümseme yerini öfke almıştı. Tekrar başını önüne eğip hızlıca odadan çıktı. WFTT?? Ne yani o kadar hazırlanmaya bu muydu ? Ciddi misin ? İçeri giren Frank heyecanla ve sırıtarak konuşmaya başladı. "Kurtuldun Linda!" 

SECRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin