AH 200 TL! VAH 200 TL!

111 2 2
                                    

AH 200 TL! VAH 200 TL!

Bu hikâye, yazarın diğer hikâyeleriyle birlikte

https://www.facebook.com/groups/AydoganHikayeleri/

adresinde yayınlanmaktadır.

Neden, bu işler hep benim başıma gelir ki? Hiç anlamam!

Daha geçenlerde elim sıkışmıştı. Bir 100 TL ile neredeyse her şeyi halledecektim. Üste para artacaktı bile! Ama ne olsuysa bu ihtiyaçtan sonra oldu.

Bakın kısaca anlatayım.

Ay sonu yaklaşmıştı ve yine bazı taksitlerin zamanı geldiğinden, ama cepte de beş kuruş kalmadığından yine sıkışmıştım. Yine diyorum, çünkü neredeyse her ay sonu bu sıkışıklığı yaşıyorum.

Eeee, bu maaşla da başka türlüsü olmazdı zaten!  Neyse!

Kimi faturaların ödemesi ay sonuna sarkıyordu. Her ay sonu aynı terane olduğundan, bu kalem ödemeyi aylık bütçesine zaten aybaşından koyuyordum. Bunların ödemesinde bir sıkıntı yoktu. Ancak eğer ay sonuna sarkarlarsa ve araya da hesapta olmayan başka harcamalar girerse işte zaman bir sıkıntı oluşuyordu.

Gerçi Allah’a şükür, sıkı hesapçı bir adam olduğumdan bu güne kadar bütçeyi ama öyle ama böyle hep doğrultmuş ve bir şekilde de düze çıkarmışımdır. Ama hep bir sıkıntıyla, hep bir al takke ve külah ile yapmak zorunda kaldığımdan, bu ödemeler ben de hep bir stres oluşturmuştur.

Hatta bir keresinde, yüzümde oluşan kızarıklıklar nedeniyle bir doktora gitmiş de, bana aynen şöyle demişti:

-Yok azizim, senin ki stresten. Korkma sen de bir şey yok. Şu meselen, her ne ise hallet. Göreceksin hiçbir şeyin kalmayacak.

Tabii doktora “hallet” demesi kolay. Gel de hallet halledebilirsen.

Neyse uzatmayayım efendim. İşte ben her zaman ki gibi, ay sonunda yine sıkışmıştım. Faturalar, kira, hesap dışı çıkan harcamalar derken hesabı düzeltmeye, ay sonunu bütçede açık vermeden getirmeye çalışıyordum.

Ama nafile! Bu sefer her nedense bir türlü başaramıyordum.

Öyle hesapladım olmadı! Böyle hesapladım olmadı!

Olmadı! Olmadı! İnatla olmadı!

Ne yapılabilirdi ki! Hesap ortada işte! Gelir belli, gider belli!

Giderleri kısmak mümkün değil. Çünkü neredeyse zorunlu olmayan hiçbir giderimiz yok. Allah’a şükür karın tokluğuna yaşıyoruz yani.

Gelirleri artıramıyoruz. Çünkü zaten hanım bir işte çalışıyor. İşten çıkınca da hemen eve gelmesi gerekiyor ki evin ve çocukların işlerini yapabilsin.

Ben ise, işten geç çıkıyorum. Resmen işimin esiriyim. Hiç zamanım yok. Kalan zamanda da; ancak eve gelip, yemek yiyip, çocuklarla bir iki saat oturup, sonra da yatıyorum. Başka zaman yok ki, ikinci bir işe gideyim!

Hayır ikinci bir iş arasam, onun da zamansızlık nedeniyle evin yakınlarında olması gerekiyor ki, kısa süreli çalıştıktan sonra hemen eve gelip, yemek yiyip yatıp uyuyabileyim. Yoksa uyumaya ve dinlenmeye zaman kalmayacak ve asıl işimi de kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalmış olacağım.

Sakın yanlış anlamayın! Sanmayın ki bu düşüncelerle ben ikinci bir işi aramadım. Aradım! Hem de çok aradım! Ama maalesef bulamadım!

Bulduklarım ya çok uzaklardaydılar ki yukarıdaki nedenle o işlere gitmem mümkün değildi ya da uzun zaman çalışmayı gerektiriyordu ki bu da mümkün değildi.

AH 200 TL! VAH 200 TL!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin