5~ Luckily, I have an excellent French

71 4 0
                                    

Winter POV.

Nick bana evi gezdirdikten sonra çıktı ve bende yeni evimde ilk defa yalnız kaldım . Normalde yalnız kalmayı sevsem de burası beni ürkütüyordu. Sanırım Londra' daki ilk günüm olduğundan. Kafamda olduğunu unuttuğum peruğu ve gözlerime batan mavi lensleri çıkarmayı çok istesem de bunu yapamayacak kadar yorgunumdum. Boydan boya cam olan duvarın önündeki koyu gri koltuğa oturdum ve Themes Nehri' ni seyretmeye başladım. Evin dekorasyonunu beğenmiştim, fazlasıyla beni yansıtıyordu. Benim tarzımı yansıtması hoşuma gitse de bir yandan da beni korkutuyordu. Beni bu kadar iyi tanıdığı için Nick' e lanet ettim. Kimsenin hakkımda fazla şey bilmesi hoşuma gitmez, asla!

******

Tanrım, boynum! Aptal ben, koltukta uyuya kaldığım için boyun ağrısından ölüyorum. Ahh! Gözüme batan şeyle birlikte inlemem de bir oldu. Peruğun yerde durduğunu fark ettiğimde kendime tekrar tekrar sövdüm. Lensin batmaması için baş ve işaret parmaklarımla gözlerimi açık tutarak tuvalete koştum. Aptal! Aptal! Aptal! Sonunda tuvaleti bulduğumda aynaya odaklanıp lenslerimin ne kadar kaydığını bulmaya çalıştım. İkisini de çıkarttığımda gözlerim parmaklandıkları için kıpkırmızı kesilmişlerdi. Acıması bi yana ağlamışım gibi durmaları canımı iyice sıksa da şu anda yapacak hiçbir şey yok. İki adet kan çanağına dönmüş gözün bugünki planlarımı bozmasına hayatta izin vermem! Duştan çıktıktan sonra saate baktım ve 10:05. Tamam kahvaltıyı dışarıya bıraksam daha iyi olucak sanırım. Üstüme bi şeyler geçirdim ve çantamı da aldım, hazırım. Kapıdan çıktığım sırada asansörden inen esmer bi çocukla karşılaştım. Doğrusunu söylemek gerekirse cidden yakışıklıydı.

" Selam " gülümseyerek konuştu. Sorun yok, Ingiliz aksanıyla konuşabilirim.

" Ah, selam." Evvet ! Mükemmel İngiliz aksanı taklidime ben bile şaşırmışken onun anlaması mümkün değil.

Harry POV.

Esmer çocuk ona seslendiğimi duyunca beni fark edebildi, sonunda! Karşısında konuştuğu minyon kız da bana döndüğünde bakışları bir an çok tanıdık geldi ama onu daha görmediğimden emin olduğum için umursamadım.

" Harry, Winter'la tanış " Winter denen kızı biraz inceledim ve evet güzeldi. Küçük, koyu kahve gözleri, ufak ve narin yapılı bir burnu, hoş dudakları vardı. Ama o güzel olmasa da onu güzel olarak görmenizi emreden bakışları vardı ki bu onu bambaşka birine dönüştürüyordu. Zayn' in neden karşısında süt dökmüş kedi gibi durduğunu şimdi anlıyorum. Peki etkilendim mi? Hayır.

" Merhaba Winter" titreyen telefonunu arka cebinden çıkardı ve telefonun ekranından kafasını kaldırma zahmetine bile girmeden cevapladı

" Ihm, bir dakika. " zaman kaybetmeden telefonunu kulağına götürdü ve hızlı hızlı Fransızca konuşmaya başladı.

FreebirdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin