12 Ocak salı
23:15
Bu sabah bir kaplumbağaya dönüşmüş halde uyandım. Belki de böyle hissetmemin sebebi yerde yüzüstü olduğum ve sırtımdaki biri olduğundandı. Hafifçe kımıldanmak yerine ufak çaplı bir depreme sebebiyet verecek şekilde debelendim. Ama üstümdeki hiç oralı değildi. Dün gece partiye gitmiştik. Müzik ortam ve ev mükemmeldi. Cenk denen çocuk acayip zenginmiş yani evde sınırsız alkol de vardı. Sınırsız alkol... Dün gece bundan sonrasını hatırlamıyordum. Telaş ve panik içinde şaha kalkmış bir at gibi zıpladım.Bu atağıma anlam veremeyen üstümdeki şahıs ''Noluyo yaaa?" diye carladı. Dönüp gözlerimi kısarak baktığımda o kızın özlem olduğunu gördüm. Oh be en azından odamdayım. Gözlerim komidinin üstündeki saate ilişiyor. 5:55. Afalliyorum. filmlerde hep böyle durumlarda karakterin bi yere geç kalmış olması gerekmiyor muydu? oysa ben emekli amca gibi okul saatinden önce hatta karga bokunu yemeden uyanmışım. Yeniden uyumak için yatağa yöneliyordum fakat bir şey beni durdurdu.Yatagimın üzerinde ömrümde gördüğüm en yakışıklı erkek uyuyordu. İllüzyon gösterisindeymişim gibi gözlerimi kırpıştırdım ama değişen bir şey yok. Rüya mı görüyorum acaba? diye Özleme beni tokatlamasini soyleyecekken tekrar uykuya daldığını gördüm. Kendimi tokatlamaya pek hevesli olmadığımdan ve dün geceyle ilgili hafızamda hiç bir şey bulamadığımdan gördüklerimin hayal olmasını umarak aşağı iniyorum Eray bu sefer elinde bira şişesiyle koltukta uyuyakalmis ve yanında bir kiz var. Bir dakika buse mi o? Off beynim eridi resmen. Tekli koltuğa ilişip dün geceyi düşünmeye çalışıyorum. Akşam o cenk denen çocuğun evine gittik.Ufak parti dedikleri yaklaşık 150 kişiydi. O yüzden ilk başta sap sap dikilmiştik. Sonra ece bizi cenkle tanıştırdı. Cenk.. ve arkadaşları... Dikkatli düşününce o çocuğun arkadaşlarından biri olduğunu hatırlıyorum. Doğru ya tanıdık gelmesi bu yüzden.Sakince derin bir nefes alıyorum.Arkadaşı burada ama cenk yok. Cenk yok ama arkadaşı burada. EYVAH! Galiba ben 8 kadeh romdan sonra kaçırdım bu çocuğu! Yoksa imkanı yok buraya gelmesinin Dedim ben bana fazla içirmeyin diye ya. Kendimi kaybettim yine.Millet dağılmışken kaçırdım çocuğu. Yok yok kesin burağa olan sinirimi bu çocuktan çıkardım o yüzden yani yoksa niye kaçırayım elin yakışıklısını. besili bi camışa döndüm gücüm kuvvetim de var gerçi. sırtıma mi aldım acaba? Zaten benden de bu beklenir sarhoşken beynim nuri alçonun kamyoncu versiyonu gibi çalışır. ayy şimdi işin yoksa polisle uğraş dur. Ya hapise atarlarsa? Evdekilere ne diycem? YOLO mu? gerçi burda yolo diycek bi durum yoktu düpedüz adam kaçırmaktan 5 yıl yiyecektim. Kızların geri kalani da yok kesin beni ihbar etmeye gittiler.Bu dilan zaten hep böyleydi yolda gördüğü erkekleri bile çocuğu gibi sahiplenir bize baktırtmazdı. Buldu sonunda belasını işte hapse atın onu oh olsun.Çocuk da bizde kalabilir diyolardır. Kurtulmam lazım bu durumdan. napsam çocuğu? camdan atsam? sonra polislere zorla evime girmeye çalıştı derim. Ama yok bu sefer de ölür falan üstüme kalır.. En iyisi o uyurken gizlice evden dışarı çıkarmak. parka falan bırakırım. Kimse bilmez benim yaptığımı. Zaten akşamdan kalma olucak birine anlatsa da kimse inanmaz. Herkese ben eve erken geldim derim. Aklıma gelen bu dahiyane fikir için kendimi tebrik ederek ayağa kalktım. Hizlica üst kata çıkıp odama girdim. Neyse ki hala bıraktığım yerde uyuyordu. Şunun karizmasına bak ya. Durup saatlerce izleyebilirim çocuğu resmen. O gözler o ağız o burun.Hayır. kendine gel dilan. Bütün o içgüdülerime engel olup onu parka bırakmam gerek. Bi sokak aşağıda zaten hemen koyup gelirim. Yatağımdaki Ian somerhalder tipli bebeye ilişiyorum. Neresinden tutsam? Boynu? Evet boynundan tut da kafasını kopar çocuğun üçüncü sayfa haberlerinde yayınlasinlar. Offf.Acınacak haldeyim resmen. Yavaşça kolundan tutup yataktan aşağı çekiyorum. Ayyyy ne ağırsın sen be. Uzaktan iyi ama yakından tutunca. Neyse ki gövdesini çekmeyi başardım. Evimiz öyle küçük ki üç metre sürükmeyi başarırsam merdivenlere varacağız. Heeh tutayim diğer kolunu da. Oldu. hadi bakaım. iiggghhhhh gibi bi seslerle çocuğu kapıma kadar getirebiliyorum. Başarabilirim. Şurda bi metrecik kaldı. Oflaya poflaya tekrar kollarını tutmuştum ki cocuk elimden kurtulmak için sarsılmaya başladı."Napiyorsun ya merdivenlerden niye atıyorsun beni?'' Hmmm küçük bey rahatsızladı sanırım. Sanki o beni taşıyor şımarık. Sanki hiçbir şey duymamış gibi sürüklemeye devam ediyorum. ''Bırak kolumu ruh hastası!" diyor bu sefer sinirli bir şekilde. Melek gibi uyuyan bu çocuğa bu sözleri hiç yakıştıramıyorum. Ama düşününce bir bakıma da haklı. Sahi ne yapacağım merdivenlerden mi yuvarlayacağım çocuğu? Üç kilo portakal zannettim herhalde. Gözlerinde korkuyla bana bakan çocuğa dönüyorum. Şaka mı yaptık sana desem? akşam seni kaçırdık sabahta merdivenlerden atıp şaka yapıcaktik. Özlemin fikriydi derim bi de. Evet mükemmel! tüm düşünebildiğin bu mu dilan? ''Ne mi yapıyorum?'' diyorum vakit kazanmak için. Ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. Kollarını bıraktığım gibi gülmeye başlıyorum. ''Sahi ne yapıyorum ben ya? Seni hırsız sandım dışarı çıkarıyordum. Ama değilmişsin galiba hahahaha!'' Kahkahamın dozunu ayarlayamadığımdan mı yoksa şakamın komik olmamasından mı çocuk geri sıçrıyor. Korku filmde kurban ve katil gibiyiz..Elimde bir balta olsa ağır çekim gideceğim o da yerde sürünerek uzaklaşacak sanki benden. Ortamı yumuşatma çabam boşa gidince ben de eğilip yanına oturuyorum. ''Şey ben seni kaçırdım ya dün akşam özür dilerim.Gerçekten kafam yerinde değildi. Lütfen adam kaçırmaktan hapse attırma beni çok sarhoştum. Kimse anlamadan seni burada..'' Lafımı kesiyor çocuk
