Gözyaşlarımı silerek başlıyorum bugün seni anlatmaya.
Bilmiyorum o yaşların yerini benim kelimelerim silebilir mi? Ben...sanmıyorum.
Bugün yine gülümseyerek karşıladın beni. Kuruyan dudaklarınla öptün, gittikçe zayıflayan bedenine sardın, incelen parmaklarını saçlarımda gezdirdin. Bir saniye sonrasında yanımda olmayacakmış gibi sevdin beni.
Sonra...elimden tutarak beni ağır ağır aynanın karşısına götürdün. Hastalığın yüzünden zaten az ve seyrek olan saçlarını kazımamı istedin benden. Saçlarının birer birer zemine düşmesini izledim, sen aynadan doğru bana gülümseyerek "güçlü ol Ali," diye fısıldarken. Sen bana öyle bakarken, benim başka seçeneğim olabilir miydi ki Selin?Olmazdı.
Şimdi...iyice kırılgan ve yorgun düşen bedenine artık daha fazla dayanamadığın için yatağıma uzanmış, yatıyorsun. Ben ise, yere düşen her bir saç telini toplayıp, onları sakladığım mavi kutuya bakıyorum. Zaman yaklaştıkça ve takvimden sayılı günlerim eksildikçe korkum daha da büyüyor. Seni uyurken izlemek bile artık sadece acı veriyor Selin.
Bir daha gözlerini açamayacak kadar benden uzağa gideceksin diye o kadar çok korkuyorum ki...kendimi nasıl alıştıracağım inan bilmiyorum.Keşke uyansan şimdi...
Her şey bitti, desen.
Beni kendi ölümüne alıştırmaktan vazgeçtiğini söylesen...
Ali.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ben öyle birini sevdim ki // alsel
Short Storyben öyle birini sevdim ki, bir nevi intihardı kirpiğine düştüğüm gün, ölümüm başladı @ScPattz