Smell the Coffee

301 10 7
                                    

  Şimdi  üşüyorum.Ama hastalığımdan değil.Kalbime verdiğin sıcaklığı arıyorum.Gözlerinde ısındığım zamanları.Seninle yağmurun altında ki soğuğu da özlüyorum.Sanırım seni özlüyorum...

 Beni bıraktığıjn yerde çaresizliğimle duruyorum.Gözlerim doluyor yine.Soğuk rüzgar gözlerime vuruyor.Ama hala kızgınım sana.Boğazım düğümleniyor.

  Şimdi bu şehirde bildiğim her şeyi unutup korkusuzca tek başıma yürüsem...Gözlerinle karşı karşıya geldiğimde kalbim hızlanır mı?Kütüphanedeki kitap kokularıyla içtiğin kahve kokusu karışsa yeniden gülümsetir mi beni?Yağmurun altında ceketine sarsan beni tiremem geçer mi?Üşümezmiyim?Dağılan saçlarıma dokunsan güvende hisseder miyim?Gülümsemeni görsem unutur muyum dökülen saçlarımı,kuruyan cildimi?Peki yine burda olsan ölüme kaç adım yaklaştığımı umursamaz mıyım yine?

 Gelsen gözlerimden,gururumdan zor damlayan yaşları silsen,sarılsan bana,kokunla büyülesen,ellerimi tutsan,ısıtsan ve gözlerime bakıp hep beraber olucamızı söylesen...Yine inanır mıyım beraber ölücemize?

     Sen yokken defalarca öldüm aslında.Ölmekten korkmuyorum.Acıtan yine sensizlik.Ben hâlâs eni bırakamıyorum.Şimdi nerdesin bilmiyorum ama hala seni seviyorum.Gidersem kızma bana...Seni beklerken dökülen saçlarımı,kuruyan ellerimi,kırılan umutlarımı,senin için verdiğim yaşam savaşını hatırla.

   Tanıştığımız kafeyi ve sana olan ilk gülümsememi hatırla.Sana beni hatırlatan kahve kokusunu hatırla.

    Unutma işte...Kahve kokusunu unutma.

Smell the CoffeeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin