Derin

392 12 10
                                    

Derin'nin ağzından !

Ve yine günlerden pazartesi..Biz gençler okula gitmek zorunda mıyız ? Neyse kendi kendime felsefe yapmaktan vazgeçip yataktan kalktım.Kahvaltı yapmak istemiyorum. Annemsiz babamsız kahvaltı pekte iç açıcı değil. Annemlerin iş için Amerikaya gideli 1 hafta olmuştu ama ben daha şimdiden özlemiştim. Hızlıca duş alıp okul kıyafetlerime küfür ede ede giymeye başladım.Sabahları okul kıyafetlerine sövmek alışkanlık oldu artık. Neyse şöforüde kendime sövdürtmeden aşağı ineyim.

Her zamanki gibi arabadan indiğimde tüm gözler üstümdeydi. Popülerlik zor arkadaşlar. Gözlerin benim üzerimden çekildiğini hissedince çaktırmadan arkama baktım. Bilin bakalım kim var. Okulumuzun gözde çocuğu CENK GÜRSOY (!) gelmiş. Aman ne güzel ! Cenki takmayıp yoluma devam ederken yanımda bitti. Bu çocuk niye her zaman sapık gibi bakıyor.?

"Naber Güzelim ?" diyip göz kırpsada takmadım. Ona gözlerimi devirerek baktıktan sonra oflayarak kantine yürümeye başladım. Sabah sabah bu çocukla uğraşmaya hiç niyetim yoktu. Kantine gittiğim şöyle bi etrafa göz attım. O sırada cırtlak bir ses duydum.

"Deriiiiin buraya geell !!"

Ah tabi ki bu ses Çağladan başkasının değildi. Çağla ve Başakla çocukluktan beri arkadaştık. İkisini de kardeşim gibi severdim. Bu arada kızların masaya baktığımda her zamanki gibi yanlarında Başak'a yavşayan Cenk'in salak arkadaşlarından Aras! Bu çocuk Başaktan ne zaman vazgeçecek acaba?? Neyse en azından Cenkin diğer yandaşcısı Savaş burada değil. Bu çocuklar beyin namına bir şey taşımıyorlar. İç sesimi susturarak havalı bir şekilde oturdum. Daha tek bir laf edemeden arkamdan bağırma sesleri geldi. Bu sesin sahibi müdür yardımcımız Ayça hanımdan başkası değildi. Her zamanki gibi sınıfa gitmemiz için bağırıyordu.Tabi biz söz dinleyen (!) öğrenciler olarak sınıfa gittik. Sınıfa girdiğimde Cenkin çok bilmiş bakışlarına aldırmadan yerime oturdum. Off Off şu okulda neden istediğimiz şeyleri yapamıyoruz.?? Bu tarz düşüncelerin bana bir fayda sağlamadığını anladığımda dersi dinlemeye başladım. Bu gün ne olaysızdı ya? Bizim okul alışık değil böyle şeylere.. Ben tüm derslerde böyle düşüne düşüne sonunda çıkış zili çaldı. Okul her zamanki gibi hızla boşalırken ben sallana sallana yürüyordum. Birden kavga eden iki çocuk gördüm. Alışık olduğum bir tablo diye düşündüm. Umursamayıp yoluma devam ederken çocuğun yumruğu kapının camına geçti. Ağzımdan küçük bir çığlık kaçmıştı. Çünkü çocuğun elinden akmaya başlayan kan gerçekten hiç hoşuma gitmeyen bir görüntüydü. Kandan nefret ediyorum. Aslında nefrettende öte. Kendi kendime böyle düşünürken yavaş yavaş gözlerimin kapandığını hissettim...

Arkadaşlar bu bizim ilk hikayemiz bu yüzden sizin yorumlarınız gerçekten bizim için çok önemli :) İyi veya kötü her türlü yorumlarınızı bekliyoruz :) Bu bölüm çok kısa oldu ama diğer bölüm daha uzun yazıcaz :)İnşallah beğenirsiniiiz :))

DerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin