Torunun Adı Neydi
Bünyan’da İkbal Öztürk, kızı Canan hastalanınca annesinden yardım istemiş. Ferdane Ana yaşlı başlı kadın, torununun elinden tutmuş, onu doktora götürmüş. Doktorun yanına vardıklarında doktor Ferdane Ana’ya torununun adını sormuş. Ferdane Ana düşünmüş torununun adını bir türlü hatırlayamamış. Küçük yaştaki torun da zaten doktordan korktuğu için adını sorduklarında söyleyemiyormuş. Doktor, Ferdane Anaya: -Şimdi gidin, çocuğun adını öğrenince gelin demiş. Yolda Ferdane Ana, torununa kızıyormuş: -İnsan adını hatırlamaz mı? Canan deseydin ya... Çocuk mahcup evin yolunu tutarlar. Ferdane Ana, kızı İkbal’e torununu şikayet eder. -Daha bu adını söyleyemiyor. Benim adım Canan diyemiyor. İkbal, anasına: -Peki ana, o daha çocuk, doktordan korkup adını unuttu. Sen niye torununun adını unuttum anacağzım, demiş.
Tuhaf Tavuklar
Temel yıllar sonra Almanya'dan dönmüş. Havaalanında amca oğlu dursun karşılamış. Arabaya binip köylerinin yolunu tutmuşlar.Köy yoluna saptıklarında camdan dışarısını seyretmekle meşgul olan Temel gözlerine inanamamış. 100 km ile giden arabanın yanından bir tavuk bunları ok gibi sollamış. Temel şaşırmış ama bir şey diyememiş. Az daha gitmişler. Bu sefer arabanın öbür yanından aynı şekilde tavuğun biri bunları neredeyse 120 km hızla sollamış. Bu durum 3,4 kez yinelenince Temel dayanamamış ve sormuş:
- Ula amcaoğli, ha bu tavuklarda neyun nesudur daa.
- Ha bunları biz yetiştirduk. Bunlar üç ayakli tavuklardur. Bunlar boyle jet gibidur.
- Deme la. Ha biz bunları Almanya'ya satalum. İyi para kazanırız da. Peki bunların lezzeti nasildur. Etleri lezzetlimidur?
Amca oğlu başını kaşımış ve cevap vermiş.
- Ben nerden bileyim da hiç yakaliyamaduk ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIKRALAR
Short Storyburda komik ve hoş fıkralar yazılmaktadır. okumanızı tavsiye ederim