Mark ve sen uzun zamandır sevgilisiniz.Sen Mark'la telefonda konuşurken kardeşin diğer odada bir kibrit ile oynarken ev bir anda alevler almaya başlıyor.
Mark:(adın)ne oluyor?
Sen:Mark evimiz yanıyor.Mark oturduğu yerden bir anda zıplar ve senin evinin yanına gelir.Mark eve bakınca gözlerinden yaşlar gelmeye başlar.Mark bi anda canını tehlikeye atıp eve girer.İlk önce seni bulmaya çalışır.O sırada ambulans ve itfaiye yoldadır.Mark seni bulur ve kucağına alır.Senin baygın halini görünce ağlar.Onun göz yaşı senin suratına değdikçe sen 2.kere ölüyor gibi olursun.Çünkü Mark'ın ağlaması senin en son istediğin hatta hiç istemediğin bir şeydir.Ambulans ve itfaiye gelir.Herkes eve dalıp aileni kurtarırken Mark senin hayatın ve panik nedeniyle hızlı koşmaya başlar.Tam evden çıkarken kapı yangına dayanamayıp üstünüze devrilir.Mark ve sen ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılısınız.Yaşama riskiniz neredeyse yok gibidir.
Ertesi gün ikiniz de mucizevi bir şekilde iyileşmeye başlarsınız.2 hafta sonra Mark ile el ele hastaneden çıkıp eve gidersiniz.Sen:Mark bir daha benim için hayatını tehlikeye atma.
Mark:Sen benim için herşeyden önemlisin.Bu arada ailende yangından kurtulmuştu.Sen de eve gidip güzel bir uyku uyudun.Ertesi gün Mark sana bir mesaj attı.
.......kafeye gel.Saat 10.30'da orada ol.
Sen kafeye gidersin.Mark senin önünde aşırı tatlı bir şekilde eğilir.Elinde kırmızı bir kutu ile sana"Bir daha ne zaman öleceğimiz belli değil.Ben bunu tehlikeye atmak istemiyorum.Ömrümün sonuna kadar her şeyde benim yanımda olur musun?Benimle evlenir misin?"der ve bir anda konfetiler patlar sen çok heyecanlı bir şekilde evet evet evet dersin.Mark parmağına yüzüğü takar.Sen heyecandan ölecekmiş gibi olursun.Ve sonsuza kadar beraber olursunuz.