Yifan Tao'yu panda çarşaflı yatağına bıraktığında Tao yataktan kalktığı gibi kapıya koştu ama Yifan ondan önce davranıp kapıyı sertçe kapatmıştı ve Tao'yu kapı ile arasına alıp çattığı kaşlarıyla süzmeye başladı.
"N-ne bakıyorsun?"
"Hiç, sadece düşünüyorum."
"Ne düşünüyorsun ki?"
"Hangi pozisyonla başlasak, onu düşünüyordum da"
"O-OLMAZ!!"
Tao çığlık atarak Yifan'ın göğsünü yumruklamaya başlamıştı ama Yifan kollarını pandasının narin beline sıkıca sarıp güzel boynunu çoktan sömürmeye başlamıştı.
"Ihmm Yi-yifan!! Yapma yah"
Yifandan ses gelmemişti. İşine odaklanmıştı ve Tao'nun boynunda aralıksız mosmor izler bırakmakla oldukça meşguldü.
"Wu Yifan! Ya beni derhal bırakırsın yada senimmhhh"
Dudaklarına aniden yapışan kalın dudaklar ile susmak zorunda kalan Tao mecburen öpücüğün bitmesini bekleyecekti ama ne yazık ki öyle olmamıştı. O öpücüğün bitmesini beklerken Yifan pandasının dudağından ayrılmadan soyunmaya başlamıştı bile.
"Tao, bu gün erken geldim oğlum. Akşam yemeğini dışarıda yeriz diye düşündüm"
Bay Huang, işten gelip ceketini askılığa astı ve kravatını çözerken Tao'nun kapısı kapalı odasına doğru ilerlemeye başladı.
"Hem istersen Yifan da gelebilir... Tao? Kapın neden kilitli ve o sesler de ne?"
Yifan kemerini çözerek seslice yere düşürdü ve Tao'nun da pijama altını çıkararak onu kapıya doğru çevirdi.
"Tao? Oğlum iyi misin? Ne oluyor içeride? Aç şu kapıyı Tao!"
Tao, sonunda dudaklarından ayrılan dudaklarla soluklanmaya başladı. Kalçasındaki büyük ellerden ürkse bile heyecanlanıyordu. Belki de bu heyecanı, hemen bir kapı arkadasında duran babasının onları bu şekilde görebilme ihtimali yüzündendi. Heyecan ve korkuyu ayırt edemiyordu şu an.
"Y-yifan.. durmalısın"
Sessizce fısıldarken kapıdan destek alarak doğrulmaya çalıştı Tao ama tekrar beline sarılan kollarla bu pek mümkün olmamıştı.
"Hayatımda ilk defa doğru bir şey yaparken mi? Asla."
"Sana dur diyorum!"
Tao,ağlayacağının göstergesi olan dolu gözlerle Yifan'ın gözlerine baktı..Yifan o gözlere nasıl kıyardı..Çok kötü bir şey yaptığının farkına varıp hemen Tao'yu bıraktı.Tao Yifan'a iğrenen gözlerle bakarken üzerini hızla giyinmişti.Yifan kıyafetlerini alıp hemen yatağın altına girdi.Tao o sırada kapıyı açıp babasına gülümsedi.
"Ah baba..Duygusal bir film izliyordum..."
Elindeki kulaklık nereden geldiyse hemen gösterdi.
"Kulaklıkla..O yüzden duymadım."
Bay Huang Tao'ya gülümsemişti.
"Arkadaşın erkek gitti sanırım."
Tao başını salladı.
"Ee yemek diyordun.Çıkacak mıyız dışarıya?"
"Evet.Hadi hazırlan aşağı da bekliyorum."
Bay Huang odanın önünden ayrılıp merdivenlerden aşağı inerken Tao kapıyı kapattı.Yifan da yatağın altından çıkmıştı.Tao işaret parmağını Yifan' a doğru uzattı.
"Bana bak seni lanet olası.Bir daha ne karşıma çık,ne de evime gel.Ödevi de ayrı ayrı yapıp birleştiririz.Biz çıktıktan sonra sen de bu evden defolup git."
Tao burnundan soluyordu.Yifan konuyu uzatmamak için bir şey demedi.Hızlı bir şekilde üzerini giyindi.Tao da odasındaki banyoya girmişti.Orada hazırlanıp çıkmıştı.Cüzdanını ve telefonunu alıp odadan çıktı ve aşağı indi.Babasına gülümseyip evden ayrıldılar.Yifan da arkalarından çıktı.Çok kötü bir şey yapmıştı..Hem de çok kötü..
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
+Hello bitches.+
Yazarınız geri döndü.djdjjd
Bölümü düzenledim umarım beğenirsiniz ve daha çok aktif olmaya çalışacağız. ejderkris Biriciğimin hesabından diğer kitaplarımızı okuyup vote verirseniz ne mutlu bizee.
'Sizi seviyoruzzz.♡
