'Vaktimiz Varken - Siyah'
Bu şarkıyla okursunuz, umarım ♡
----
Her yapılan başlangıçta görüyorum kendimi. Bir öncekine nazaran kayboluyorum sonunda. Yaralanıyorum her seferinde, daha çok üzülüyorum. Ama her seferinde küllerimden tekrardan doğmaya çalışıyorum, tekrardan kül olana dek. Bu sefer öyle olmaz dediğim her şey doğru çıkıyor. Bu sefer öyle olmuyor, daha çok yakıp yıkıyor beni. Sabahın ilk ışıklarından sinen aydınlıklar penceremden içeriye girerek odayı aydınlatıyor. Karşısında, çökmüş bir şekilde oturduğum aynada her dakika daha fazla beliriyor silüetim. Kendi göz harelerimin yansıdığı aynada tüm vücudum gözler altındaydı. Ama ben aynada kendimi göremiyordum. Kendime yabancılaşmıştım günler, aylar hatta yıllar geçtikçe. Oturduğum yerden kalkarken gözlerimi aynadaki yansımamdan öte tutmamıştım. Olduğum yerde tamamen doğrulduğumda baştan aşağıya kendimi göz hapsinden geçirdim. Değişmiştim. Kendimle yeniden tanışmak istiyor muydum... belki.
Aynanın karısına dikilmiş, tüm vücudum gözler önündeyken tekrardan kendimle tanışmak için fırsat veriyorum kendime. Kendimi tanımaya yüzümden başlıyorum. Önce dudaklarıma gidiyor gözlerim. Kurumuş ve kenarları kırmızıyla çerçevelenmiş dudaklarıma baktım. Dolgun ama hep susmaya mahkum kalmış dudaklarıma. Ardından gözlerim dudaklarımın bir üstüne gidiyor, burnuma. Hafif kemerli bir yapısı olmasına rağmen hoşnut olduğum burnum. Ve, yüzümde son olarak gözlerime dikkat çekiyorum. Ela gözlerime. Ağlamanın verdiği durumdan ötürü yeşilin en açık tonlarında gezinen gözlerime. Gördüğü şeylere tahammül edemese bile kapanamayan gözlerim... Son olarak saçlarımda gezindi gözlerim. Kendime dair en sevdiğim parçamdı saçlarım. Onlara şekil vermek, taramak veya gelişigüzel oynamak içime anlamsız bir huzur sızdırıyordu. Daha sonra gözlerim aşağıya iniyor. Vücuduma. Uzun bir boyun yapım vardı. Geniş omuzlarım, ayrık ama dolgun göğüslerim vardı. İnce olduğunu düşündüğüm belim ve buna nazaran biraz geniş kalça yapım vardı. Son olarak şekilli bacaklarım ise ortadaydı. Beni bir insan yapan her şey ortadaydı.
Kendimle, tüm vücut hatlarımla tanışma serüvenimi noktalandırıp yatakta duran geceliğimi üstüme geçirdim. Aynada son kez kendime bakıp yaşlı gözlerimi elimin tersiyle silmiştim. Derin bir nefesi içime çekip balkona geçtiğimde kahve bardağımı elime aldım. Yanında duran nota ilişti gözlerim. Manzaraya karşı yudumladığım kahvemi masaya koyup elime not kağıdını aldım. Balkon demirlerine yaslanıp ağırlığımı verirken bir yandan sıkıntıyla iç geçiriyordum. Ne yapacağımdan emin olmayan, kararsız kaldığım her durumdan nefret ediyordum. Sıkıntıyla tek elimi saçlarımdan geçirip kağıda son kez baktım. İçimdeki sese ayak uyduracaktım. Gidecektim.
---
Sırtımdaki çantayı çıkarıp kaldırıma fırlatırcasına atarken kafamdan neler geçtiğini takip edemez hale gelmiştim. İçimde birçok auralarda dolaşıyordum. Bu kadar yolu yürümekten değil de, kafamdaki düşüncelerden yorulmuştum. Kendimi motive etmek için bin bir çare arasam bile içimdeki karamsarlığın aramalarımı tamamen kapatması beni çok yoruyordu. Hırkamın cebindeki adresin yazılı olduğu kağıdı çıkardım. Gittiğim yolları göz ardına alıp kendime devam etmem gerektiğini söylüyordu içimden bir ses. İçimdeki sesi dinleme kararı alıp kağıdı tekrardan cebime sokuşturdum. Sırt çantamı kaldırımdan alıp sırtıma geri takıp yürümeye devam ettim.
Birkaç uzun cadde ve sokak teptikten sonra istediğim adresi bulmuştum. İstediğim yere ulaşmama minimum bir yol kalmıştı. Sevinmem gerekiyordu ama içim sevinç yerine korku doluyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Gideceğim yer hakkında ufacık bir tahminde bile bulunamıyordum. Bana neden denileni yapıyordum, bilmiyordum. Belki de başka çaremin olmamasından ötürüydü. Tekrardan hayata tutunmam için bir fırsat gözüyle bakmaktan başka fırsatım yoktu. Caddenin adının yazılı olduğu tabelaya baktığımda altındaki isimlerden gitmek istediğim yerin adının burada olduğunu kafamda onayladım. İstediğim adreste olan iki isim vardı koca tabelada. Cebime sokuşturduğum buruşuk kağıdı geri çıkartıp okunan isimde göz gezdirdim. 'Dirençler.' Sadece bu yazıyordu. Bu işime yarayacak bir detaydı ancak tam olarak değil. Tabeladaki isimlerden birinin tahminen geceye hükmeden içkili bir mekan olduğu diğerinin ise, diğerine nazaran sadece basit bir otel olduğu barizdi. Buna benzer diğer mekan isimlerinin tabelanın alt kısımlarında olduğunu görmüştüm. Sadece bir otel vardı ve bu benim aradığım isimde olan oteldi. Oraya gitmenin daha mantıklı olduğunu kafamda tescillendirip onaylamıştım. Caddenin başında olmama rağmen gelen seslerde beni onaylıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BIÇAĞIN İKİ YÜZÜ
Teen Fiction"Karanlık senden bana hediye.. Emin olabilirsin her zaman saklayacağım."