Avrupadan yeni gelen Çiçek Hanım,İstanbul'a geliyordu.Memleketine gelirken bir köy gördü. Biraz dolaşmak isteyip köyü geziyordu. Biraz ileride bir çoban gördü,onu ilk başta uzaktan izledi. Çobanın koyunlarından biri kurt tarafından yaralanmıştı.Pansuman ediyordu çoban...Sonra çobanın kuzularından biri Çiçek Hanımın yanına geldi. Çiçek Hanım onu okşayıp,ot yedirdi.Çoban,Çiçek Hanımı gördü,adeta dili tutuldu.Yanına gitti. Çiçek Hanımla tanıştı. Çobanın adı Mehmet idi.Çiçek hanım şöyle dedi: -Tanıştığımıza memnun oldum. Çoban Mehmet: -Bende.Kuzuyu çok sevdiyseniz, sizin olsun. -Teşekkür ederim.Ücreti ne kadar ise vereyim. -Teşekkür ederim ama hayır.Benden size hediye olsun. -Tekrardan teşekkür ederim görüşmek üzere ben gideyim artık hoşça kalın. -Hoşça kalın...
Çiçek Hanım kuzuyu yanında götürdü ve arabasına binip evine gitti.
İstanbul'a geldiğinde babasï onu bekliyordu.Çünkü Çiçek Hanım avrupaya okulu için gitmişti.Babasını görünce hemen kollarına atıldı.
-Babacığım...
-Canım kızım...
Bu arada Çiçk Hanımın babası Ali Bey, En büyük 10 iş adamlarındandır.
Hemen villalarına gitmişler.Kızını merakla bekliyordu Arzu Hanım. Çok hasta olduğu için kızını görmeye gitmemişti.Lösemiydi,ve çaresi yoktu. Ne kadar ünlü doktorlara götürselerde hastalık kısa zamanda çok yayılmıştı.Günleri sayılıydı.Kızı ve eşi geliyordu. Sabırsızdı...Eve geldiler.Annesi kızını öyle sarıldı ki sanki son sarılışıydı.
-Seni çok özledim biricik kızım...
- Bende anneciğim, bende.
Babasıda:
-Kıskanıyorum ama.
-Öylemi babacığim.der ve babasına sarılır.Akşam yemeğinde doya doya sohbet ettiler. Gece oldu. Sabah Çiçek, annesini kaldırmaya gideriken annesinin ağzından kanlar aktığını gördü.Hemen babasını cağırdı.
-Baba hemen gel annem'e birşeyler oldu!
Babası hemen gelir.
-Aman Allahım ne oldu?
Nabzına baktılar ama kadın çoktan ölmüştü. Bir an çığlıklar atti çiçek... Babası da hüngür hüngür ağlıyordu.Ertesi gün mezarlığa defnedilmiş. Dualar eşliğinde.Çiçek Hanım'ın yüreği burkulmuştu.Yalnız büyük bir aşk onu acısından uyandırabilirdi.Bir süreliğine daha önce gittiği köye acısını dindirmek için dolaşmaya gitti. Ama ortalıkta çoban yoktu.Bir koyun gördü . Takip etmeye başladı.Koyun sahibinin yanina gitti. Ağacın arkasına saklanıp çobanı izledi.Çoban, avcılar tarafından vurulan kuşu iyileştirmeye çalışıyordu.Çiçek Hanım bu iyi kalpli adamı çok sevdi.Yanina gitti ve bu iyi yürekli çobana:
-Sizin gibi iyi kalpli insanlar çok az kaldı dünyada...
Size bir iş teklifinde bulunmak istiyorum. İsterseniz bahçemizde bahçıvan olabilirsiniz.Çoban:
_Teşekkür ederim ama ben bunu kabul edemem.
-Ne olur,şu yaralı kuşun hatırına...Hem size bir yardımim dokunur.
-Peki, madem bu kadar ısrar ediyorsunuz tamam,olur.