Kirpiklerim göz altlarıma değiyor. Kendime geliş evresinin başındayım. Bilinç altım bir ileri iki geri oyunlar oynuyor. Hissediyorum. Tozlu rafların üzerinde duran kitap kokusu burnuma doluyor. Çıkaramıyorum başta aldığım kokuyu. Parmaklarımdan yukarıya doğru çıkan kelebekler var derimin altında. Kollarımı sonuna kadar hapis etmiş durumdalar. Hareket etmek imkansız şimdi. Sanki tutup beni havaya kaldıracak ve yer çekimine meydan okuyacağız birazdan. Damağımda suyun eksikliği ile karşı karşıyayım. Kuru bir tarla gibi gözümde canlanıyor. İki dudağım birbirinden ayrılarak hafif aralanıyor, içeriye giren oksijen dahada kurumasına sebep oluyor. Sağ kulağıma rüzgarın cama isyan eder gibi sert dokunuşları geldi. Ürktüm biraz daha sonra topladım kendimi. Sol kulağım hala işlevsiz. Adım atma isteği ile doldum taşıyorum. Hemen bilinç altım deli gibi koşarcasına bir sahne serdi gözümün önüne. Sanki ciğerim ellerimde. Daha kolay nefes alması için yukarıya kaldırmış bir saniyede iki adım atar gibiyim.
Her hissiyatın sonunda bulanıklaşıyor, kayboluyor gibiyim. Tozlu rafların tozu bitti. Kelebekler uçtu mu şimdi? Rüzgar terk etti buraları, dinleyin sessizliği. Kuru tarla yağmur damlaları ile yeni sulanmış, taze toprak kokusunu alıyorum damağımda. Elimdeki ciğeri düşürmüş nefes almayı unutmuşum. Koşmayı bırakmış artık beş saniyede bir adım atar olmuşum. Her şey değişmiş artık bilinç altımda yorulmuş gibi buğulu bir cam gibi. Yalnız bir şey hafızamda yanlışlıkla kalakalmış. Şu sol tarafımda bir sızı. Keskin bir cam gibi hatırımda. Ne bir eksik ne bir fazla.Bir dakika öncesinde de oradaydı on saniye sonrasında da gitmeye niyeti yok gibi. Belli çok arsız ve yüzsüz. Her şey gidiyor, her şey geçiyor o hep orada bekliyor beni. Baş etmek de zor bununla. İstediği her şey olsun istiyor. Tam sol köşede küçük bir çocuk gibi sızlanıyor. İsminin Re-cordis olduğunu söylemişti. Varlığı ve yokluğunun ölümden geldiğini dile getirdi. Ben de zarar gelmesin diye sol tarafımda saklamaya karar vermiştim. Bilmiyordum böyle olacağını. Hayatın bana verdiği en güzel ve en acı olguları üzerinde taşıyacağını, beni gün geçtikçe kendi ölümü ile kusursuz güzelliğine çekeceğinden habersizdim.Her gün üstüme katlanan bir acı ile kalmıştım. Her şey gelip gidiyor ben ve sol tarafım belirginlik ile yolun ortasında duruyorduk.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Re-cordis
RomanceKalbimin bir meselesi var devrem. Çok derinlerde. Gözükmeyecek kadar şeffaflaştı artık. Ağza alınamayacak kadar kirlendi de. Nasıl anlatayım? Ağrıyor tam şu sol taraf. Bu sefer yerinden çıkacak gibi hissediyorum. Elimin tam altında kemiklerimi kırar...