Tamamen kendini soyutlamış bir insan için dünya üzerinde sadece 3 insan vardır.
Bunlardan birincisi efendi, ikincisi köle ,üçüncüsü ise düzenin farkına varıp kendini soyutlayan bir bireydir.
Aklımızdan çıkarmayın dünya zalimlerle dolu karanlık bir yer. Adalet ve insan hakları kelimelerini kullananlar sadece uzman birer yalancı,kendi adaletimizi yukarıdakilerin elinden beklersek yalnızca aşağılanmış olacağız. Eğer bu adaleti gerçekten istiyorsak,kendi ellerimizi kullanmalıyız ama günümüz dünyasında sistem bu kadar güçlenmişken hala kendini soyutlamaya çalışanları görmek beni mutlu ediyor..
Gelelim bir diğer konuya ben kendimi kölelikten kurtarmaya çalışırken bir çok yol denedim. Sanırım bu yolları iki ye ayırabiliriz.Bir gerçekten işe yarayan yollar,iki yarıyormuş gibi görünen yollar.
Maalesef ilk denediğim yol ikinci gruba giriyordu,her şeyimden vazgeçip sokağa yerleştim artık kölelerin diyarında özgür biriydim. bunu yapmak kendimi avutmaktan öteye gidemedi çünkü inek dolu bir ahırda manda olmanız hiçbir şey değiştirmez.Bunun gibi onlarca ikinci yol denedim ve hiçbiride olumlu sonuç vermedi.
Birinci yolu bulmam epey zaman aldı,aslında bulmamda pek bir işe yaramadı...
Herşeyi geride bırakalım ve önce kendi sorunlarımızın farkına varalım.
Ben her zaman hayatı yanında nehir olan bir çayıra benzetmişimdir demem o ki ya nehire atlayip kendini akintiya telaşla ayak uydurtmaya çalışırsiniz yada çayirda koşarak akıntıyla yarışırsınız hey seferinde yenileceğinizi bilsenizde bu insana huzur verir bunun dışında sığ nehire atlayip akintiyla zor yuzerken nehrin sonunda derin bir okyanus olacağını bilemez.Ancak çayırda koşanlar ileride okyanus oldugunu görür ve geri döner yada hazırlıklı bir atlayış yaparlar.Benim kendi sorunlarımı anlamam kisa sürdü ama bu epey aci vericiydi. Bir çok travma yaşadım, aile üyelerimin çoğunu kaybettim, paraya değer verdigim zamanlar paramı kaybettim. Hani size az önce sokağa yerleştim demiştim ya bu isteyerek olamıştı.