1.Bölüm

41 6 2
                                    

"Buraya dokunarak yazmaya başla."

...ve o saniyeden sonra yazmaya başladım. Nasıl anlatsam şu içimdeki derdi hangi kelimeleri yazsam bilemedim. Sanırım verdiğim sözü artık tutmam gerekiyor. İşte üç yıl önce o odadan kaçmadan önce hikayemin başladığı gün...

"Mavi Bir Işık"

Etrafımdaki nesneleri,insanları bulanık görmeye başlamıştım. O ellerimi tutmuş gözlerime bakıyordu. Sarıldı. "Kendini bırakma,bak ben buradayım. Geldim işte..." bu sözlerin devamını gözlerimi kapattıktan sonra duyamamıştım. Çünkü yaşadığım olay öyle içler acısıydı ki deliye dönmüşüm o akşam...

Gözlerimi açtığımda hemşirenin tansiyonumu ölçtüğünü görüyordum. Kafamı sola çevirdiğimde o karşımdaydı. Gözleri dolmuş bana bakıyordu. "İyileşeceksin,ama dinlenmen gerek..." dediği sırada hemşirenin "geçmiş olsun" demesiyle kendime geldim. Hemşireye;
"O burada kalabilir mi?" diye sorduğumda hemşirenin bana garip bakışlarını farkettim. "Kim?'' dedi.
Kafamı tekrar sola çevirdiğimde  boşluktan başka bir şey görmüyordum. Sustum. İçim acıdı o an... Hemşirenin odadan çıkışıyla gözlerim doluverdi... Akmaya başladı ardından,engel olamadım. Nasıl iyi olacaktım. Sevgisizlik insanı ne kadar iyileştirebilir?
Bilmiyorum...
Oysa ne kadar gerçek gibiydi. Sarılamadım. Kemiklerim kırılıncaya kadar sarılmak istedim ona.
İçim daralıyor. Nefes alamıyorum sanki...
Bir şeyler yapmalıyım offf...
Şimdi düşüp tekrar bayılacağım.
Yatağımdan kalkıp kolumdaki seruma baktım. Serumu söküp pencereye doğru ilerledim. Pencereyi açtığımda bahar mevsiminin o ılık rüzgarı yüzümü okşadı... Bir huzur barındırdım içimde... Buradan çıkınca her şey daha iyi olacak dedim. O sırada hastahanenin bahçesinden sesler yükseliyordu. Kafamı eğip baktığımda iki kişi (hemşireler) kendini kaybetmiş bir adamı yakalamaya çalışıyorlardı. O sırada bir hemşire elindeki iğneyi adamın bacağına sapladı. Adam bir süre sonra sakinleşip olduğu yerde bayıldı. Sanırım nerede olduğumu tahmin etmeye başlamıştım.

Ama benim burada ne işim vardı? Korktuğum başıma gelmeyecekti değil mi? Yoksa! Buradan hemen kurtulmalıyım. Hemen kapıya yöneldim. Kapının kolunu turarak kapıyı açmaya çalıştım. Kilitlemişler!
Bağırmaya başladım. ''Açın şu kapıyı,ben deli miyim beni buraya koydunuz. Evime gideceğim açın!"

Bir ses...
İrkildim...
Kalbimin atışı hızlandı..
Bir nefes hissettim boynumda.
Arkamı döndüm ve o karşımda. Ellerim bağlanmış gibiydi,öylece baktım. O da bana...
"Sen..." diye başladığımda,bana "Ben artık yokum." dediğinde onun gerçek olmadığını anladım. "Sen gerçek değilsin.. O nerede? Yoksa bana sürpriz mi yapacak he?"

Bana sarıldı...
"O artık gelmeyecek,sürpriz de yapmayacak. Neden biliyor musun? Çünkü o..."

Konuşmasını engelledim...
"Sus...Git buradan ve onu almadan gelme."

O sırada hastahenede elektirikler gitti. Karanlıkta kaldım iyi mi.
Yatağıma geçip oturdum ve beklemeye başladım. Neler olacağını tahmin bile edemezdim burada..
Koridorlarda sesler...
Odanın kapısı yavaşça açılıyor...
Kapı aralığından bir ışık..
Kapı açıldı ve şimdi kocaman bir mavi ışık görüyorum.

Beni içine almış ve usulca hipnoz ediyordu...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ben Akşamları SevmemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin