Diğer günlere oranla bugün hava biraz daha yağışlıydı. Genç erkek evine gitmek üzere bindiği otobüsten her zaman indiği yerde değilde, bir durak önceki yerde inmişti. Böyle yapmasının sebebi otobüsteki o beğendiği güzel kızın sağsalim eve varmasını sağlamaktı. Çünkü saat epey geçti. O kızlarla pek konuşan bir tip değildi, aynı ortamda bulunmayıda pek sevmezdi. Daha doğrusu alışkın değildi. Ama böyle konularda elinden geleni yapardı. Furkan çok beğendiği kızı takip etmeye başlamıştı. Kız normal yürürken Furkan'ın ayağının tökezlemesiyle irkildi. Furkan'dan korkan kız daha hızlı yürümeye başlamıştı. Kızın hızlı yürüdüğünü gören Furkan'da hızlandı. Kız Furkan'dan korkmaya başlamıştı. Çünkü saat ve semt olarak bu çok normaldi. Bu yüzden kız rast gele bir binanın içine girdi. Kızın binaya girdiğini gören Furkan eve gitmek için yola koyuldu.Kız binadan çıktıktan sonra bağırmaya başlar. "İmdat! Yardım edin çantamı çaldılar"diye Bunu duyan Furkan koşarak kızın yanına gider. Kızın yanına giden Furkan ortalıkta kimseyi göremeyince kıza sorar "iyimisin?" Kız cevap verir "sence iyi mi görünüyorum" cevabını verdikten sonra Furkan kızın sesinden etkilenir ve 5saniye kadar cevap veremez. Buna sinirlenen kız " ne bakıyorsun bön bön yardım et de ayağa kalkıyım der. " Furkan en sonunda kekeleyerekte olsa konuşmayı başarır "e e e elbette" kız ağlayarak "tüm param gitti ne olacak şimdi " diye söylenirken Furkan çaresizliğini hissetmişti ve acımıştı. Ve yardımcı olmak istemiştir. Furkan elini cebine atar ve bir miktar para vermek ister. Ama kız bunu kabul etmez. Ve o güzel dudaklarından şu cümle dökülür "Ben ordan bakıldığında acınacak durumda olabilirim ama kendi ayaklarımın üstünde dururum ve böyle gerekir zaten doğru olanda budur benim senin parana ihtiyacım yok " Bu sert cümleden sonra ortamı yumuşatmak isteyen Furkan " Bu arada ben Furkan " der. Kız "Bende Zerrin " der ve ardından "Ben gidiyorum" der. Furkan "Gideceğin yere kadar refakat edeyim" der. Zerrin " Bundan sonrası seni ilgilendirmez" der ve gider. Furkan dona kalmıştı. Bir teşekkür bile etmemişti. "Neyse ben elimden geleni yaptım o da onun ayıbı" dedi. Ve evine doğru yürümeye başladı. Yürürken Zerrin'in güzelliğini düşünüyordu. Sarı saçlarını, mavi gözlerini aklından çıkarmıyordu. Evine geldiğinde de düşünmesi hala sürüyordu. Yatana kadar da devam etti. Sabah kalkıp kahvaltısını yaptıktan sonra kendine kahve yapıp manzaralı balkonunda Zerrin'i düşünmeye başlamıştı. Aklında Zerrin'in neden böyle soğuk davrandığı vardı. Sonuçta yardımcı olmak amacıyla yanındaydı. Ve neden bu kadar iyilik yapmama rağmen bir teşekkür etmedi ? Ayrıca binadan niye çıkmıştı? Diye düşünürken zil çaldı. Gelen en yakın arkadaşı Sefa idi. Arkadaşına olayı anlatan Furkan arkadaşının fikrini merak edip sordu. "Ne düşünüyorsun konu hakkında?" Sefa "Kızı bilmemde sen aşık olmuşsun." Furkan "Ne alaksı var" dedikten sonra Sefa'yla 4 saniye bakıştıktan sonra Furkan "Nerden anladın?" diye sorar. Sefa " Olayı anlatırken sarı saçlarının, mavi gözlerinin güzelliğinden bahsettin" der. Furkan'ın yüzünü şaşkın bir yüz ifadesi almıştır.