Öküz⭐️

21 1 0
                                    

Her zaman ki gibi sevgili okuluma gitmek için kalktım.Banyoya girip kısa ama etkili bir duş alıp dişleri mi de fırçaladım.Emre'yi tam altı kere aradım ama açmadı.Belkide işi vardır diye düşündüm.Bugün okulda görüşecektik zaten.Emre hayatıma gireli 2 yıl oldu hayla ilk günkü gibi seviyorum.Mutluyum mutluyuz.Evde annem olmadığı için şanslıydım yoksa kahvaltı yaptırmadan yollamıyor.Ahh hadi ama bütün anneler aynıdır!.Son olarak spor ayakkabılarımı da giyip çantamı tek omuzuma astım 11.sınıf olma rahatlığı az kitap az defter.Anahtarı alıp kapıyıda kilitledikten sonra hızla merdivenleri zıplaya zıplaya inip kapıya gelince durdum.Demir kapıyı da açıp kendimi güneşli güzel bir havaya attım.Dersin başlamasına 44 dakkika vardı.Hergün uğrayıp kahve aldığım Gökkuşağı pastanesine girdim.Adı gibi rengarenk bir yerdi.Huzur dolu.Esila abla'ya baktım.Kasada olduğunu farketmem uzun sürmedi.O kadar güzel di ki 10 metre ileriden bile farkedilirdi kökeni Rustu ama İstanbulda doğup büyümüştü.Hehh bu arada
pastahanenin sahibi."Günaydınnnn!"en tatlı sesimle Esila ablaya bağırdım.Ve yavaş yavaş yanına doğru yürüdüm."Günaydınn tatlım".Kadının sesi bile güzeldi be ."Nasılsın güzellik"deyip yanağından makas aldım.Tebessüm edip "İyiyim kuzucuğum sen?"dedi.Bende kocaman gülümseyip "İyiyim"dedim."Esila abla her zamankinden alabilir miyim?"."Tabi hemen".Esila abla kahvemi verdiğinde teşekkür edip pastahaneden ayrıldım.Okula doğru yürümeye başladım.Son yarım saatim vardı. Acaba Emre ne yapıyodur diye düşünmeden de edemedim.Yüzümde aptal bir sırıtışla yürümeye devam ettim.Karşıdan karşıya geçmek için hazırlandığımda okul eteğimin cebindeki telefonumun sesi ilişti kulağıma ısrarla çalıyordu.Busedir kesin.Ve evet arayan Buse."Efendim aşkımmm!"yine en tatlı en sevecen halimle Busenın telefonunu yanıtladım."Günaydın canım".Bir saniye doğru mu duydum sadece canım mı dedi o."Bir şey mi oldu?" Diye sormadan edemedim."Şey...Güneş ,bir şey diycektim ama..."uzun bir sessizlik iyice meraklanmıştım.Ve tabikide ister istemez endişelendim."Söyle artık!" Diye sızlandım."Söylüyorum...Emre seni aldatıyor".Yolun ortasında donup kaldım.Sanki bütün enerjim çekilmiş gibiydi.Tutunacak bir yer aradım ama yoktu yolun ortasındaydım üstelik.Hareket edemiyordum.Sağ taraftan gelen güçlü fren sesiyle kendime geldim.Kafamı hafifçe sağa çevirdiğimde arabayla aramızda 20 santimlik bir mesafe vardı.Az kalsın ölüyordum.Gözlerimi yumup açtım.Gözyaşlarımı geriye yolamak amaçlı yeniden gözlerimi yumup sımsıkı kapattım."Gerizekalı yolun ortasında ne bok yiyordun!!"sinirli erkek sesiyle gözlerimi açtım.Offf karşımda bir gök taşı vardı.Ama bir saniye bana gerizekalı mı demişti
o."Gerizekalı sensin be öküz !"diye çirkinleştim.Çocuk yani taş olan bir insan yavrusunun...ne diyorum ben ya.Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı galiba sinirlenmişti."Ne dedin sen bana!!"sinirle bağırınca bir anda ölüyorum sandım ama yaşıyordum.Şimdi asıl boku yemiştim kızgın Boğa gibi üzerime üzerime gelmeye başlayınca bende geri geri yürümeye başladım.Ayağımda hissttiğin sertlikle yeri boyladım.

Medya:Güneş ÖZBAY

Güneşin GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin