SIR

BAYAN CÜZDAN

-Anneee pantolonumu bulamıyorum nerde?
-Yıkanan çamaşırlar arasında olacaktı Alesya!
-Hıı buldum anne buldum.
.....
-Anneee cüzdanımı bulamıyorum!derken annesi elinde cüzdan bezmiş bir tavırla.:
-Yaşın kaç oldu hala arkanı ben topluyorum. Sen evlenince ne yapacaksın çok merak ediyorum. dedi
Genç kız gözlerini devirerek.:
-Ben de konu ne zaman evliliğe gelecek diye bekliyordum şaşırtmadın beni tam zamanında. dedi ve çantasını alarak hızlıca çıktı evden...
Yolda giderken kendi kendine söyleniyordu. Ne evliliği ya? Sanki evladı değil düşmanıyım.O sıra yanından geçen otobüse bakıp:
-Ya!! Nereye gidiyorsun? Beklesene! dedi ve giden otobüsün arkasından koşmaya başladı. Ama nafile otobüs aldırmadan yoluna devam ediyordu. Tabana kuvvet artık dedi ve yürümeye devam etti...İlk derse yetişemeyeceğini anlayınca hızını düşürdü. Nihayet okula vardı. Saate baktı ve dersin bitmesine 10 dakika kaldığını gördü. Sınıfa girmek ve girmemek arasında kalmışken önünde beklediği toplantı odasının kapısının yüzüne çarpmasıyla kendini yerde bulması bir oldu.O anki sinirle kafasını kaldırdı ve
-Dikkat etsene biraz! dedi karşısındaki genç adama.Genç adam umursamaz bir tavırla arkasındaki adamlarla vedalaştı ve çıkış kapısına doğru yürümeye başladı. Alesya yüksek bir ses tonuyla.:
-Hey! Sana diyorum! dedi ve elindeki cüzdanı arkasından fırlattı.Ordan orta yaşlı bir adam genç adama doğru koşarak "Bir sorun mu var Sina Bey?" dedi. Sina yavaşça arkasına döndü ve"Yok Bekir sen arabayı hazırla ben geliyorum. "dedi ve yerdeki cüzdanı alıp Alesya ya doğru yürümeye başladı. Alesya biraz yaptığı hareketten biraz da duyduğu öfkeden kızarmıştı.Sina yere çömeldi ve Alesya ya doğru yaklaştı
-Yanlışlıkla attınız bunu herhalde hanımefendi?
-Yoo!
Sina bunun üzerine biraz daha yaklaştı. Aradaki mesafe yok denecek kadar azdı. Alesya şaşkın şaşkın bakarken Sina ellerini avucunun içine aldı ve
-Laf yetiştireceğine kanayan burnuna bir çözüm bul! diyerek elinin içine peçete sıkıştırdı ve çömeldiği yerden kalkarak çıkış kapısına doğru yürümeye başladı. Alesya şaşkın şaşkın bakıyordu. O daha yeni laf mı vurdu? Ve Alesya altında kaldı.Bu olamazdı. Bu düşüncelere dalmışken arkadaşı Birsenin sesiyle irkildi:
-Hey Çinli! Yeni fantazi mi yerlerde oturmak? dedi muzipçe gülümseyerek. Alesya yüksekçe bir ses tonuyla
-Sana kaç kere toplum içinde bana Çinli deme dedim değil mi?
-Napayım ama seni tanımayan herkes Çinli sanıyor. Haksız mıyım Çinli? .
-Uff neyse!!dedi ve kalktı yerden Alesya.
-Bi dakika senin burnun mu kanadı?
-Yaa önemli bişey değil ufak bi kaza.
-Revire gidelim, kalk.
-Abartma Birsen önemli değil dedim.
-Neyse bari eve git.
-Aynen bende öyle yapacağım,dedi ve Birsenle vedalaşarak çıktı okuldan. Hava güzeldi. Tam yürümelik. Kulaklığını taktı ve yürümeye başladı.O kadar dalmıştı ki arkasından bir el kolundan tutarak onu çevirince durdu ve arkasını döndü. Yabancı değildi bu yüz. Evet evet bu oydu.Kapıyı yüzüne çarpıp burnunu kanatan sonra da dalga geçen öküz! Peki ama niye burdydı ki???
........