#HEART ATTACK XX

TANITIM:

Xiumin 17 yaşında yakışıklı ve şirin çocuktur. Ve sevgilisi Taeshidir (kız bu arada) –Tae diye kısaltacağım-.Xiumin ve Tae’nin çok seviyeli herkesin imrendiği bir ilişkisi vardır. Ta ki Xiumin’in çocukluk arkadaşı Luhan gelene kadar. Luhan çok zengindir. Annesi ve babası sonradan görme zenginlerdir (fakirlikten zenginliğe). Luhan Xiumin’e ne olduğunu nasıl olduğunu merak eder ve kendini göstermeye gelir. Ama Xiuminin neyle karşılaşacxağından haberi yoktur.

Okumadan önce dinleyin:

-Ailee Heaven

-2NE1 Lonely

-SHINee Y.O.U

I.BÖLÜM

“Küçük Mahalle Arkadaşı”

Xiumin babasıyla kavga ediyordu. Çünkü babası çünkü babası kendi yanında çalışmasını üniversiteye gitmemesini istiyordu. Xiumin ise ısrar ediyordu. Babası sinirlendi. Ona hiç bu kadar ciddi bir şekilde ismini söylememişti. Babası “Xiumin ailenin yüz karası” diye bağırdı. Babasına ısrar etti. “Asıl siz baba siz yüz karasısınız. Ben üniversiteye gitmek istiyorum. diye ekledi. Babası ona sinirlenip bir tokat attı. Ve üsteledi. “Eğer o üniversiteye gidersen oğlum değilsin.” Buna daha fazla dayanamayan Xiumin kendini zar zor dışarı attı.  Babası camdan bağırıyordu. O uzaklaşıp Tae’nin yanına gitti. Tae şöyle söyledi. “Küçük Xiumin’im neden ağlıyorsun. Yoksa..?” lafını keserek cevap verdi. “Evet o lanet olası adamla yine kavga ettik.” Dudağı kanıyordu Xiumin’in. Babasına lanet okumaya devam ediyordu. Tae ise elindeki bezle ağzını silmeye başladı. Xiumin terliyordu. Tae ona her dokuduğunda o narin elleriyle ona dokunması onu sertleştiriyordu. Sonunda Tae’ye temizlemeyi bırakıp ona sarılmasını söyledi ve sarıldılar. Bu hayli uzun sürmüştü. Xiumin’in telefonu çaldı, çaldı, çaldı… O kadar dinlendirici bir şarkıydı ki... Yavaş yavaş öpüşmeye başladılar. Aralarındaki gerilim onları birbirine çekiyordu. Tae inledi. Xiumin’e bağırdı. “Sen bir aptalsın. Seni çok seviyorum. Lanet olsun. Bunu yapma!..” Xiumin ekledi. “Tae sus ve bana sarıl bir şey yapmayacağım.” Orada öylece sarıldılar. Xiumin ağladı. Onların şarkısı Heaven’di.Her zaman bunu dinler sakinleşirlerdi. Bol bol üzüntüden sonra yeniden başlarını kaldırdılar. Tae Xiumin’i yere oturttu. Bu ilişkide güven eksikliği olduğu hakkında bir şeyler söyledi. Sonra üzülmesine gerek olmadığını kendisinden ayrılması gerektiğini söyledi. Xiumin yalnız kalmıştı. Sığınacak bir dal arıyordu…

-

-

Luhan ise babasıyla at binmeye gitmişti. Babası Luhan’ın eşcinsel olduğunu bilmiyordu. Bu yüzden ona hep güzel hatunlar bulup onu bakirliğinden çıkarmak istiyordu. Bu sefer karşısına çıkan kişi Taeshin. – Tae oç musun aq – Bu kız ona çok yakın davranıyordu. Yanlışlıkla sutyenini açıyor. Eteğini kaldırıyordu. Luhan’ın ilgisini çekmediği buna gülüyordu. Babası da bunun onu mutlu ettiğini düşünüyordu. Sonra eve döndüler. Kahve içiyorlardı. Luhan’ın birden eski fotoğraflara bakası geldi. Ve gitti albümü aldı. Bakındı. Küçüklükten beri aşık olduğu Xiumin oradaydı. Çok sevimliydi acaba hala öyle midir? Diye düşündü. Sonra aklına ona sürpriz yapıp yanına gitmek geldi. Hemen uşağına emretti. Araştırttı. Ve oturduğu evin adresini buldu. Luhan hazırlanıyordu. Hiçbir erkeğin cazibesine dayanamayacağını söylüyordu.

-

-

-

Xiumin yalnız kalmıştı. Hemen kendini bir genel eve attı. O bakir değildi. Daha önce fazlasıyla bu deneyimi yaşamıştı. Babası yüzünden. Babası market sahibiydi. Gangnam’a taşınıp Gangnam şubesini yönetmek istiyordu. Fakat Xiumin Busan’da kalıp üniversiteyi burada bitirmek istiyordu. Neyse genel evden çıktı. Yorgundu eve gitti. Duş aldı. Sonra babasının yanına doğru yöneldi. Özür diledi. Baba ile oğul arasında sarılma başladı. Xiumin ağladı. Babasının omzuna doğru kafasını yasladı. Babası konuşmaya başladı. “Oğlum sen küçükken zor şeyler yaşadın. Luhan’ı hatırlıyor musun? O seninle görüşmek istiyormuş. Ben seni affettim. Üzülmeni istemiyorum. Zaten seneye reşit olacaksın. Bundan sonra sana karışmayacağım. Eee ne diyorsun? Luhan ile görüşece… derken dışarıdan megafon sesiyle bir şeyler duyuldu. “Xiuminn yaşıyor musun?” “Xiumin küçük bebeek!..” diye bağırıyordu.

-

 Luhan bağırıyordu. Bu onu çok eğlendiriyordu. Arabanın içinden bu eski mahallede geçirdiği dakikaları hatırladı. Hüzünlendi. Gözünü hırs bürümüştü. Xiumin’i istiyordu. Hem de çok istiyordu. Bir çocuğun şeker istemesi gibiydi. Xiumin sinirle dışarı çıktı. Luhan onun yanına gitti. “Evet Xiumin Bey ben Luhan o Çinli   küçük mahalle arkadaşın.”