GECE GÜNEŞİ DÜŞLER

yıl 2014 hastane; yoğun bakım odası

Beynimde kelimeler dans ediyor...
Sen gideli tam 16 yıl oldu sevgilim. ...sensiz geçen koca 16 yıl. ..zaman direnişi yitirdi.
Göğsüm sadece soluk alıp verirken beynim ve bedenim sana koşmak için sabırsızlanıyor artık.
Kulenin çanları çalıyor, saatler tik tak seslerini çıkarmaya çıkarmaya, kuşlar ötmeye başlıyor. Sanırım uzun bir uykuya dalganın ve yolculuğa çıkmanın zamanı geldi.
Şayet şu anda yoğun bakım odasında yatmıyor olsaydım; sallanan tahta sandalyenin üzerinde, sardunyaların arasında, limon çiçeklerinin ve miski amber konularının eşliğinde ve kendimi yine anılar deryasının içinde bulacaktım.
Kızım ,can özüm gülen yüzüm, serya'm; bana seni soruncaya kadar o kokuları içime, seni de gönlümün kilitli odasına hapsetmeye devam edecektim. Yıllar olmuştu seni oradan çekip çıkarmayalı . Bunu yapabilirim zannediyordum ama yapamadım Turan'ım.... seni ona anlayamadım kısmetse bu ilaç kokularının arasında ve derin bir uyku deryasında yapmak varmış tüm geçmişimi
Ben seni bir ömre sığdıramadım.
Ancak içime sığdırabildiğim diyardan , kendine bir oyuk bulmalı ve artık dışarı çıkmalısın sevgilim.
Şimdi tam zamanıdır.!!
Senin hapsolduğun yer olan içimin derinliklerinden çıkarmanın ve beni sensizlikten kurtarmanın...
Kim bilir belkide içimde taşıdığım bu dağlardan daha ağır olan yükü dışarı çıkarınca, bende bir kuş kadar özgür olabilir ve semalardan sana doğru uçabilirim.

47 yıldır bedenimde taşıdığım kalbim yerinden çıkarılacak gibi oluyor senin her aklıma gelişinde biliyor musun , ben eskiden de seni gördüğümde böyle olurdum. Elimi göğsümün üzerine götürüp sol yanımı tutardım.seni karşımda görünce. Yerinden çıkacak zannederdim Rüzgarın, meşalelerde yanan ateşi titrediği gibi titretirdin gönül telimi. ....
Oysa şimdi, gerçekten birazdan uçup gidecek gibi.........

Bu benim ilk hikayem ilk deneyimim umarım beğenirsiniz?...