4

1.7K 15 0
                                    

Derslere başlayalı iki hafta oldu ama Cenis'in maşallahı vardı! Artık birbirimize selam verirken, ufak tefek bir şeyler soracakken Rusça konuşuyorduk. Elbette hataları ve unuttukları vardı fakat başarısı da göz ardı edilemezdi. Geçmiş zamanı işlemenin zamanı geldi diye düşündüm. Notlarımı ararken, bugün çalışmak istemediğini,nedenini sorduğumdaysa moralinin bozuk olduğunu, kafasını veremediğini söyledi. "Peki" dedim.

Kahvenin bana dokunduğunu öğrendikten sonra meyve suyu ya da çay içtik sadece.

Çay getirmeye gitti sanırken ben, elinde iki kadeh ve bir de roze şarapla odaya girdi:

-Hadi bugün içelim. Bizimkiler de evde yok nasılsa.

Şarabın beni çok çabuk sarhoş ettiğini bildiğim için çok fazla içmeyecektim.

-Peki. Hem laflarız. Sen de bana şu moralinin neden bir türlü düzeltemediğini anlatırsın.

Başladı anlatmaya.

Erkek arkadaşı Cenis'i pek iplemiyormuş. Doğru düzgün görüşmüyorlarmış bile. Sadece telefonda konuşuyorlarmış. Birkaç da mesaj... Cenis'in canına tak etmiş,konuşmak için buluşmak istemiş ama adam gelmemiş falan. Cenis de bunun en yakın arkadaşının evine gitmiş. Her naneyi yemiş,her boku yapmışlar. Alkol,sigara,esrar,kokain... 

Hatuna nasıl bir güven verdiysem,her şeyini anlattı bana. O anlattıkça ben onu süzdüm. Dudakları ne kadar güzeldi lan! Toz pembe bir gloss kullanmış belli,parıl parıl parlıyordu.

Cenis, şarabı bittikçe yenisini doldurdu. Şişenin dibini gördük. Ben iki kadehte bıraktım tabi ama yine de başım dönmeye başladı biraz. Bizimkisi uçmaya başladı. Gözler kayıyor falan. Sıcak oldu deyip eline bir kağıt alarak kendini serinletmeye başladı. Hareketleri çok yavaşladı, omzuma doğru başını getirdi, yasladı.

Kızımız sarhoş. Haydi bakalım. İşin yoksa ayılt. Walt amcanın da ne zaman geleceği hakkında en ufak bir fikrim yok. Ya böyle görürse bizi? Ben ona Rusça mı öğretiyorum yoksa alkole mi alıştırıyorum diye tepeme biner,bir de evdekilerden yerdim paparayı.

-Cenis... Cenis! Tatlım kendine gel,hadi gel yüzünü yıkayalım.

Koltuktan kalkıp kolundan tutmamla beni kendisine çekmesi bir oldu!

Başımı tuttu,yüzümü kendi yüzüne yaklaştırdı:

-Seni ne kadar istediğimi bilemezsin!

Lan?! Noluyor oğlum? Nasıl yani? Nasıl beni istiyor? 

Nereden bilebilirdim ki böyle olacağımı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin