Selam ben Mira.İstanbulun sokaklarinda bos bos gezmekten baska yaptigim bir sey yok. Yani simdilik. Annem benim dogumumda olmus. Bu yuzden babamla birlikte yasiyorum. Babamin bir ofisi var. Oradan kazandigi para ikimizede yetiyor. Yani ok rahat bir hayatim var. Belki de bu yuzden yanlizligim. Hayati, dunyayi tanimiyorum. Var dedigim hersey birden yok oluyor. Kucucuk bir su birikintisinin icinde bulamiyorum kendimmi. Korkuyorum, yok olmaktan korkuyorum. Kendimi taniyamiyorum bazen. Kim oldugumu bilmiyorum. İnsanlardan korkuyorum... Yagmur yagmaya baslamisti. Benim deyimimle bulutlar agliyordu. Aglamak nasil bir histi? Ne olunca aglardi insan? İnsan, insan aglayinca cani yanar miydi? Aglarken uyusur muydu elleri, ayaklari? Nasil gorurdu ki dunyayi aglayinca? Kucucuk bir cocugun elinden oyuncagini alinca aglardi. Neden aglardi ki cocuk? Bir oyuncak, ne kadar onemliydi onun icin? Bir plastik parcasi ne kadar onemli olabilirdi ki?..