Nazi Almanyası'nın coğrafi özellikleri günümüz Almanya'sıyla aynıydı. Almanya güneyde Alp Dağları'ndan (en yüksek noktası 2.962 m'lik Zugspitze) kuzeyde Kuzey Denizi ve Baltık Denizi'ne kadar uzanır. Ortadaki ormanlık alanlar ve batıdaki alçak alanlardan (en alçak noktası: Neuendorfer/Wilstermarsch -354 m) Avrupa'nın önemli akarsuları Ren, Tuna ve Elbe nehirleri geçer.
II. Dünya Savaşı'nın fitilini ateşleyen Avusturya'nın ilhakı ve Çekoslovakya'nın işgalinden sonra Polonya Seferi ile Almanya Doğu Avrupa'ya doğru genişlemeye başladı. Bu genişleme Batı Avrupa ülkelerinin de işgali ile hız kazandı ve 1942 yılında Almanya en geniş sınırlarına ulaştı. Bu sınırlar Batı Avrupa'nın neredeyse tamamını ve Doğu Avrupa'yı kapsıyordu.
Nazi Almanyası ya da resmî adıyla Büyük Alman İmparatorluğu, Almanya'nın 1933-1945 yılları arasında Adolf Hitler önderliğindeki Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi tarafından yönetilen dönemidir. Almanya bu dönemde tek parti rejimine dayanan diktatörlükle yönetilmiştir. Bu dönem Üçüncü Reich olarak da bilinir. Hitler'e göre, Kutsal Roma Germen İmparatorluğu Birinci Reich, Otto von Bismarck'ın 1871'den 1919'a kadar devam eden Alman İmparatorluğu ise İkinci Reich idi.
Almanya'da 1933 yılının Ocak ayında, komünistlerin bir genel grevle tüm ekonomiyi işlemez hale getirerek bir “devrimci durum” yaratacakları ya da ülkede iç savaş çıkacağı konusundaki endişeler o derece derinleşmişti ki, Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, Adolf Hitler’i, Katolik Merkez Partisi’yle bir koalisyon kurarak istikrarlı bir hükümet kuracağı umuduyla başbakan atadı.
Ancak, Katolik Merkez Partisi’yle bir anlaşma sağlanamadı. Milliyetçi Parti'nin de desteğini alan Hitler, ülkeyi yeniden bir genel seçime götürdü. Hükümette oldukları için devletin tüm olanaklarını kullanan bir seçim kampanyası yürütülmüştür. Öte yandan Hitler, hiçbir şekilde ulusalcı bir sosyalist olmadığını, gerçekte ne olduğunu çok net bir şekilde, gereken yerlere anlatabilmişti. Bu seçim kampanyası sırasında endüstri, finans ve sigorta devlerinden büyük miktarda mali destek sağladılar.
Seçimlerin hemen ertesinde parlamentodan bir “yetki kanunu” çıkartıldı. Bu kanun, Reichstag’ın tüm yetkilerini dört yıl süre ile kabineye devrediyor, ve çalışmalarına bu süre için ara veriyordu.
Ancak böyle bir kanun için parlamentoda üçte iki çoğunluk kararı gerekmektedir. Bu çoğunluk kararının nasıl sağlandığı Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi tutanaklarına da geçmiştir. Oylamanın yapılacağı gün parlamento SA tarafından kuşatılmış, bazı Sosyal Demokrat parlamenterler içeri alınmamıştır. Zaten 81 komünist parlamenter de seçimlerden önce göz altına alınmıştı.
23 Mart 1933 günkü parlamento oturumunda “Halkta ve Almanya’daki Sıkıntının Kaldırılmasına Dair Kanun (Gesetz zur Behebung der Not von Volk und Reicht) adındaki yetki tasarısı kabul edilmiştir.
Bu kararnameyle yürütme ve yasama erklerini eline almıştır. Hemen ardından diğer partileri yasakladı. Büyük bir propaganda faaliyeti yürüterek ve olağanüstü hitabet ve ikna kabiliyetini kullanarak bütün Alman halkını Nazi bayrağı altında birleştirdi. Kendisini, Almanların yanılmaz büyük lideri ilan etti ve halkı da buna inandırdı. Bundan sonra Alman halkı ölümüne kadar Hitler'in peşinden gitti.
Halka, ülkeyi içinde bulunduğu durumdan kurtaracağına söz verdi ve bu yolda çalışmalarına başladı. Almanya'da aşırı artış gösteren işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak, iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa ettirdi.
Alman ekonomisinin canlandırılmasının ardından Hitler, izleyeceği dış politikanın temelini oluşturan askeri stratejisini hayata geçirmeye yönelmiştir. Bu stratejinin ilk adımında Alman kara, deniz ve hava kuvvetlerinin, Versay Barış Antlaşması'yla getirilen sınırlamalardan kurtulmasını sağlamıştır. Bunun sonucunda büyük tonajlı savaş gemileri ve denizaltı, zırhlı kara savaş araçları üretimine geçilmiş, kara ordusunun mevcudu artırılmıştır.
II. Dünya Savaşı esnasında Almanya, müttefiki olan İtalya ve Japonya'nın da cephede gerilemeye başlamasıyla işgal ettiği toprakları kaybetmeye başladı. 1945 yılına gelindiğinde Mihver Devletleri için yenilgi kesinleşmişti. Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması üzerine 30 Nisan 1945'te Berlin'de eşi Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce Eva Braun'u sonra da kendisini bir tabancayla vurarak intihar etti. Kendi isteğiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakılmıştır.
8 Mayıs 1945 tarihinde Almanya'nın Müttefikler'e resmen teslim olmasıyla Büyük Alman İmparatorluğu tarihe karışmıştır.
Nazizmin Özellikleri ve Amaçları
Katı Alman milliyetçiliği, ırkçılık, antisemitizm ve sosyal Darwinizm.
Alman ırkının üstün görülmesi.
Anti-komünizm, anti-kapitalizm ve demokrasinin reddi.
Totaliter yönetim, Führer'e (lider) sevgi ve bağlılık.
Almanya'nın I. Dünya Savaşı sonunda kaybettiği toprakları geri alarak Doğu Avrupa'da yeni araziler ele geçirmek.
Milletin sağlığının ve refahının en üst düzeye çıkarılmak istenmesi, topluma yakışmadığı düşünülen eşcinsellerin, ruhsal ve zihinsel hastaların imhası.Büyük Bunalım ve Hitler'in yükselişi
1929 Dünya Ekonomik Bunalımı'ın en fazla etkilediği ülkelerden biriside Almanya'dır. Zaten ağır savaş borçlarını ödemekte olan ihracata dayalı Alman ekonomisi çok ağır zararlar görmüş, işsizlik oldukça artmıştır. Halkın ilgisi ise her değişen hükümetle birlikte daha radikal yönelimlere kayıyordu. Bu ortamda Hitler ve NSDAP 1933 seçimlerinde koalisyonda bulunmayı başardı. Paul von Hindenburg'un atadığı kabine 3 NSDAP Bakanı ve Hitler'in başbakanlığında bir Nazi-Muhafazakar koalisyonu görünümü aldı. Hemen birkaç gün sonra erken seçim ilan edildi ve Prusya eyaletindeki SPD hükümetini görevden aldırdı. Oylarını artırarak çıktığı seçimlerden sonra Hitler, parlementoda Machtergreifung'u ilan etti ve bütün güçleri elinde toplayarak başbakanlık makamında güçler birliğini oluşturdu.
Versay Rejimi'nin yıkılışı
Hitler baştan beri hedeflerini gerçekleştirebilmek için Versay Antlaşması'nı yürürlükten kaldırması gerektiğini biliyordu, çünkü Versay Antlaşması Almanya'nın silahlanma gücünü ciddi bir şekilde sınırlıyordu ve onları güçsüz kılıyordu