Merhaba.Ben Demetria Devonne Lovato.Ama herkes bana Demi Lovato der.Çok heyecanlıyım.Lise ikiye başlayacağım.Heyecanlı olmamın nedeni ise yarın okulların açılacak olması.Şu an saat gece on ikiye geliyor.Heyecandan dolayı uyuyamıyorum.Gideceğim okulun forması yok.Okullar açılmadan yaklaşık bir hafta önce dolabımda sevmediğim her şeyi atıp kendi tarzıma göre olan bir çok yeni kıyafet aldım.Şimdiye kadar annem bana ne aldıysa güzel olmasa bile "çok güzel" yalanını attım.Ama artık ben kendim olmak istiyorum.Yeni bir karar aldım.Beni ezmalerine izin vermeyeceğim.Her neyse.Size bir sır vereyim mi?Bunu ailem bile bilmiyor.Ama çocukluk hayalim.Şarkıcı olmak.Müzik söyleyince kendimi mutlu hissediyorum.Ama şu utangaçlık meselesi yüzünden kimseye bunu söyleyemiyorum.Aileme bile.Tabi benim ki sadece bir istek, hayal.Sesim tek kelime ile özetlemek gerekirse ber...
Herkesin aksine beni uyandıran şey ne çalar saatti ne de güneş.Dersin başlamasına iki saat var ama ben uyandım.Ben inanabiliyor musunuz.Okuldan nefret eden ben iki saat erken uyandım.Her neyse.İçimde kelimelerle anlatamayacağım bir mutluluk var.Yataktan kalktım ve açılmak için bir kaç tane saçma sapan hareket yaptım ama nafile.En sonunda banyoya gidip duş almanın daha iyi olacağına karar verdim.Elimi yüzümü yıkayıp duş aldıktan sonra dişimi fırçalayıp banyodan çıktım.Pencerenin perdesini açtım.Yaptığım şey odaya daha çok güneş ışığının girmesine neden oldu.Daha sonra dün hazırladığım kombini giyindim (yorum'daki kıyafetleri giyiniyor.).Üzerinde bakım kremlerimin ve bir kaç tane makyaj eşyamın olduğu küçük masaya doğru ilerledim.Bir süre sonra makyajım ve saçım hazırdı.Saçımı düzleştirmiştim.(saçını kahverengi ve kahküllü olduğunu düşünün)Makyaja gelince bir kelem ve bir parlatıcıdan başka hiç bir şey yapmadım.Makyajdan pek hoşlandığım söylenemez.3-4 fısta parfüm sıktıktan sonra çantamı alıp mutfağa indim.Evimiz iki katlıydı ve bahçesi vardı.Yatak odaları üst katta.Mutfak, salon ve babamın çalışma odası alt katta.Merdivenlerden yavaş yavaş ve sakin inmeye çalıştım.Annem bu kadar heyecanlı olduğumu bilse altında bir şey arar ve onu kuruntuları ile uğraşamam.Mutfağa girdiğim zaman herkesin masaya oturup kahvaltı etmeye başladığını gördüm.Bu arada herkes dediğim annem ve babam.Tek çocuğum.Ve nedenini bilmiyorum ama her zaman bir abim olmasını istedim.Yine konudan saptım.Annemin yanına gittim ve yanağına bir öpücük kondurdum.Daha sonra aynı şeyi babama yaptım.Ardından kulaklığımı takıp önce evden daha sonra bahçeden dışarı çıktım.Eminem'in Survival şarkısı eşliğinde yürümeye başladım.Bana göre en yakışıklı sanatçı Eminem.Onun kızı olmak isterdim.Kızlarına gerçekten önem veriyor.Yanlış anlamayın babamı seviyorum ama kim Eminem'in babası olmasını istemez ki.Şu paparaziler bu olayın bütün iyi yanlarını alıp götürüyor.Bu bir gerçek.Biraz daha yürüdükten sonra yanımdan geçen taksiyi durdurdum ve okulun adresini verdim.Beş dakika sonra okulun oradaydım.Şoför'e ücreti verip taksiden dışarı çıktım.Tahminlerinizin aksine herkes bana bakmadı.Çünkü taksiden biraz erken indim.Ama okulun bahçesinden girdiğim zaman herkes bana baktı ve aralarında fısıldaşmaya başladılar.Bazılarını duyuyordum."Yeni kız bu mu?", "Lise ikiye giden kız bu olmalı.", "Tanrım, şu güzelliğe bak!", "Neden daha önce karşılaşmadık acaba?", "Buraya yeni gelmiş olmalı.", "Acaba sevgilisi var mıdır, dostum?" Bu okula yeni gelen tek ben değilimdir değil mi?Muhtemelen benden başka bir kız daha gelmiştir ve onun hakkında konuşuyorlardır.Ders programımı gidip müdürden aldım ve müdür pek kötü birine benzemiyordu.Dersin başlamasına on beş dakika vardı.Bu da kahve içmek için yeterli bir süreydi.Kantini bulup kendime bir kahve aldıktan sonra ilk dersimin ne olduğuna baktım.İlk ders tarih.Aman ne güzel(!).Uyumak için güzel bir ders.Bir yandan kahvemi içip bir yandanda tarih sınıfını arıyordum.Tanrım, çok bir şey istemiyorum.Sadece lanet kahveyi oturarak içmek istiyorum.Sonunda tarih sınıfını buldum.Ama daha bunun sevincini yaşayamadan kahvemin bittiğini farkederek ağzımdan küçük bir küfür savurdum.Kimsenin beni duyduğunu sanmam.Duysalar ne olacaksa zaten sadece 'siktir' dedim.Ne var ki bunda.Sınıfa girdiğim zaman gözüme kestirdiğim ilk sıra en arkada ve cam kenarında olan sıraydı.Yanındaki sırada bir kız oturuyordu.Umarım arkadaşları için sırayı tutmamıştır.Bunu sanırım sorarak öğreneceğiz.
"Şey...Acaba bu sıra boş mu?"
Yine utangaçlığım tuttu.Lanet olsun.
"Hey, sakin ol.Sıra boş değildi ama artık boş.Otur lütfen.Sen yeni gelen kız olmalısın."
"Evet.Adım Demetria Devonne Lovato.Ama sen bana Demi de lütfen."
"Ben de Destiny Hope Cyrus.Sen bana Destiny dersen bende sana Demi derim."
"Tamam.Anlaştık.Yeni gelen kız sadece ben değilim galiba çünkü 'Tanrım, şu güzelliğe bak!' diye bir şey dutdum ve pekgüzel olduğum söylenemez."
"On, on beş kişi geldi.Lİse iki olarak sadece sen geldin.Ve o bahsettikleri kız büyük ihtimalle sensin."
"Saçmalama bu tiplemi?"
"Çok güzelsin.Yüzünde makyaj yok denecek kadar az."
Biz böyle konuşurken tabiki de ayakta dikilmedim ve sıraya oturdum.Kapıdan iki erkek girince 'Bizim çocuklarda geldi sonunda.' diyerek kapıdan giren çocukların onu fark etmesi için elini havaya kaldırıp salladı.Çocuklar Destiny'i fark edince bu tarafa doğru gelmeye başladılar.
"Arkadaşlarından biri buraya oturmak ister ben kalkayım."
"Saçmalama.Otur oturduğun yerde.Onlar ön sıraya otursunlar."
Arkadaşlarının biri esmer diğeri sarışın ve kumral arası bir şeydi galiba.DEstiny beni arkadaşları ile tanıştırdı.Esmer olanın adı Nicholas Jerry Jonas ama ona Nick dememi istedi.Sarışın olanın adı ise Justin Drew Bieber oda ona sadece Justin dememi istedi.