"Ne de güzel anırımız vardı seninle oysa. Eğlenirdik beraber, iki yakın arkadaş gibi. Derdimizi dinlerdik, yıllanmış dostlar gibi. Yardım ederdik birbirimize, iki kardeş gibi ve severdik iki sevgili gibi.
Güzeldik. Hiç bir zaman hiç bir şeyimizle tam olamasak da idare ederdik. Evlenebilirdik mesela. İki çocuğumuz olabilirdi. Sıcacık bir ev, mutlu bir aile olabilirdik. Çok güzel kavga edebilirdik mesela. "Bu çocukları hep sen şımartıyorsun böyle!" diye bağırırdın bana 45'inden sonra. Pikniğe gidebilirdik mesela. Ya da rakı içerken eşlik edebilirdim sana. Balığın olabilirdim mesela. Pazarları ite kaka dışarı çıkmaya zorlardım seni 60'a merdiven dayadığımız yıllarda. Torun torba derken yaşlanabilirdik mesela.
Ben inanıyorum toprak olabilirdik beraber, gerek yoktu mısralara."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Küller
RandomBir hayat, geçmişi sıradan ve dümdüz, bugünü sıkıcı ve sabırsız. Yarın için meraklanan ama hiç gelmesini istemeyen bir genç kız. Tıpkı kıyamet gibi... İşte onun günlüğü.