"SAAT DAHA 7! Kahrolası okula gitmek zorunda mıyım?"
"Herkesin sorumlulukları var Allison. Ben işe, sen okula."
Oflayarak kalktı, uyuşuk uyuşuk elini yüzünü yikadi ve dolabın karşısına geçti. Eli hemen geçen hafta aldığı turkuaz şortuna gitti. Üzerine de beyaz straplez bluzunu giyip mutfağa gitti. Her sabah olduğu gibi gevreğini yedi. Vanslarini ayağına geçirdi. Arabasının anahtarlarını aldı ve evden çıktı.
15 dakika sonra okula vardı. Okulun ilk günüydü ve 11. sınıf olmanın keyfini yaşıyordu. Etrafa bakinarak en iyi dostu Melanie' yi arıyordu ki mor topuklululari ve beyaz elbisesiyle koşarak geldiğini gördü. Hızla sarılıp kahkahalar atmaya başladı. "Nerede kaldın Allison sana anlatacak çok şeyim var. Brandon adında bi çocukla tanıştım ve 3 saat sonra bulusucaz." Allison'ı kolundan çekerek "sende geleceksin." Sanada merhaba Melanie , evet bende seni özledim.
Pardon heyecandan bende seni çok özledim , geliyosun dimi? .
Bensiz çok daha iyi geçer emin ol. Hem okul..
Hadi ama okulun ilk günü ayrıca alışveriş yaparız, kahve içeriz." Allison ısrara daha fazla dayanamayarak kabul etti. Yarım saat sonra alışveriş merkezindeydiler. Içeri girer girmez Melanie gözüne bi kaç elbise kestirmişti bile. "Hadi Allison biraz canlan. Aa bak buradaki elbiseyi denemelisin sana çok yakisacagina eminim." Allison gözlerini kocaman açarak "Sencede fazla abartılı değil mi?
Saçmalama sana çok yakışır." Eline elbiseyi tutusturdu ve kabine gönderdi.
Allison aynaya baktığında kendini tanıyamadı. Melanie de kabinden çıktı, birbirlerine bakıp gulumsediler. " Harika gorunucegini biliyordum. buluşmaya böyle gidiyoruz." Allison bu sefer karşı çıkmadı, aynadan gözlerini ayiramiyordu. Belden kemerli, siyah, kısa elbisesinin üzerindeki desenler, uzun karamel rengi saçlarıyla gayet uyumlu gözüküyordu.Elbiselerin ücretini ödeyip Brendon'la buluşmak üzere oradan ayrıldılar.
Biraz yürüdükten sonra Allison üstünde beyaz bol bir tişört ve kot pantolon olan , ellerini göğsünde bağlayarak duvara yaslanmış oldukça rahat birisinin Melanie' ye baktığını fark etti. O sırada Melanie heyecanla çocuğun yanına gitti ve sarıldı. Birlikte kahve içmeye gittiler. Brandon yığın halindeki poşetleri görünce Melanie' nin alışveriş bağımlısı olduğunu düşündü. " Bedava kıyafet dağıtıldı da benim mi haberim yoktu?" deyip garip bir şekilde gülümsedi. Bu tavrı Allison'i rahatsız etse de Melanie için sorun olmadığını bildiğinden bisey demedi. Melanie onun rahat tavrını takınarak "Hayır ama öyle bisey olursa haber ver orada olmam gerek." Brandon gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Haykırış
Teen FictionAllison kendi halinde takılan bir genç kızdır. En yakın arkadaşı Melanie sayesinde müthiş derece gizemli ve yakışıklı Andre ile tanışır. Vampir olan Andre Allison'dan fena halde etkilenmiştir.Allison'ın kanı diğer insanlardan farklıdır, vampirleri...