Şimdi bana olan sitemlerinizi gösterdiğinizi ve öfkenizi kusmanızı anlıyorum. Ama merak etmeyin. Gerçekten mantıklı bir açıklaması vardı.
Küçüklüğümden beri ben kurt olarak yetiştim. Yani kendimi bildim bileli kurtum. Şu an 16 yaşındayım. Ve sonsuza kadar da 16 kalıcam. Madem konusunu açtık size söyleyim. Annem bir kurttu. Bunu her zaman babamdan saklar ve sadece bana anlatırdı Babam ve Jennanın bu soydan olmadığını ve onu en iyi benim anlayabileceğimi söylerdi.İnanın bana şu an anlıyorum.
Kurtadamlar ikiye ayrılır. Tetralar ve Oxsidyenler vardır. Bir de Botronlar var. Ama Botron çok özel bir türdür gözleri kan kırmızısıdır ve melezdirler. Hem kan içen yaratıklardan ( kurtadamlar vampire hep böyle der, ama benim için onlar direkt vampirlerdir ) hem de kurtadamlardır. Doğruyu söylemek gerekirse onlar kurtadam arasında dışanırlar. Tanrıya şükür ki ben Oxsidyenim. Kurtadamlar ve Vampirler çok iyi anlaşamazlar. Ama sanırım ben ve Fred istisnayız. Aaa kusura bakmayın size söylemeyi unuttum. Fred ise bir vampir. Ve Daphne de bir cadı. Vampirlerin türleri sabittir. Ve gözleri siyah renktirler. Cadıların ise sadece büyü yaparken mor olur. Fred tanıdığım tek ve en güçlü vampir. Daphne hakkında öyle söyleyemem. Çünkü o da benim gibi ailesini kaybettiği için güçlerine pek başvurmaz. Daha doğrusu ailesini 'büyü' yüzünden kaybettiği için ne zamandır büyüye başvurmuyor. Benimkiler ise avlandı... Daphne ile belki de bu yüzden bu kadar yakınızdır. İikimizde ailemizi kaybettik.
Bir de size bahsetmediğim. Daha doğrsu bahsetmek istemediğim birisi var. Adı John ve benim kurtadam öğretmenim. Benden çok daha güçlü bana vampirler, dönüşümlerin, kurtadamların tarihi gibi bir çok konuda yol gösteriyor. Pekı ben onu niye mi sevmiyorum ? Çünkü her zaman ama her zaman Daphne ye asılıyor. Bundan rahatsızlık duysamda engellemeye çalıştığımda bana hemen vuruyor. Hatta bir keresinde sırf ölümsüzüm diye bana silahla vurmuştu. Okul çıkışıydı. Ben eve Fred ile yürüyordum çünkü evlerimiz yakındı. Kızlarda kendi aralarında...
Tam yolda yürürken John a rastladım. O da Fred ile iyi anlaşır. Çünkü Fred ne zamandır kan içmiyor. Ve bunu John da bildiği için ikisi iyi anlaşıyor.
Giderken başıma bir anda bir ağrı girdi. John buna anlam veremedi. Ve o sırada yolda bir kaza gerçekleştiği için Fred te kendini kaybetmiş dişleri sivrileşmis ve gözleri simsiyah parıldıyordu...
Dönüşyordum. Buna engel olamadığım için kendime kızıyordum. Ama bu sadece dönüşüm hızını arttırıyordu..
