09.12.1987 Çarşamba
9.08
Hep birinin geleceğini biliyordum.Beni bu cehennemden çekip kurtaracağını ama hangi zaman hangi yer?Ya o biri hiç gelmezse düşüncesini aklımın ucundan geçiremiyordum bile.Biraz umut ve sevgi tek ihtiyacım olan şey buydu.Ruhumun içindeki o koca boşluğu doldurabilecek tek ihtiyacım.Belki hiç beklemediğim bir anda çıkacak yada hiç çıkmayacak bilmiyorum ama 2.ihtimali göz ardı edip ilk seçenekle yaşabilirdim sonsuz kadar.Kendimi mutlu sanabilirdim.Ya da çoktan karşıma çıkmışda farkında değilimdir.İnsanlara kustuğum nefret yerine artık ona ,o kişiyi sevgi ile boğmak istiyordum.Düşününce elimizde bu kadar insan varken ailemiz arkadaşlarımız yerine neden hiç tanımadığım birini sevgi ile boğacaktım yada neden bu saydıklarıma nefret ediyordum.Öyleydi.Ne siz sorun ne ben söyleyeyim.2 gün konuşuğumdan 3. gün sıkılıyorum.Yada hiç birini sevmiyorum diyebiliriz.Hiç biri gerçek değil çünkü.Hepsi menfaatçi birer hırsız.Ya işlerine yarayacağında konuşulan yada yanlız kalmamak için yanına oturalan onun dışında konuşmadığınız insanlarla dolu hayatım.Herkes böyle ve ben tahamül edemiyorum sahtekarlığa.Sizin gibi oturup birilerinin suratına ,yüzümden sahtelik akarken gülüp arkasını dönünce götümü çeviremiyorum malesef.Birde bunların bir farklı modelleri vardır.Sizinle konuşur arkadaşınız,sevgiliniz olur sonra sizi üzer üzer ,aldatır,kandırır,her seferinde özür dilerler ve sonunda siz affedersiniz.Bizi haketmiyorlar ve biz onlara değer verirken ilgimizi ve sevgimizi çalıyorlar.Hayal kırıklığına uğrayıp onların götlerine tekmeyi basmak istediğimizde ise yapamıyorsunuz değil mi? Ama ben yapabiliyorum.Acımıyorum.İnsan en yakınından yediği kazığı ,hayal kırıklığını yaşayınca bunu yapabiliyor ancak.Yapamam denilen şeyler yapılıyor.Asla dediklerimiz değişiyor.Herşey, herkes, tüm yaşantımız yaşantınız sadece saliselerle değişebiliyor.Bu işte Tanrının sınav oluyor.Kısmen.Sanırsam.Ama ben sınavlara pek takılmıyorum.Bu hayatıda bir okul gibi düşünürsek okul kimseyi eğitmiyor ya da bastıkları kitaplar yeterli değil kalitesiz öğremenleri? Ama ne şekilde nefret edersek edelim gimek zorundayız değil mi?Bitene kadar hayatıda yaşamalıyız.Anlamlı birşeyler bulana kadar yaşamalıyız.Ne için doğduk gibi mesela.Ben herkesin bir amaç yada bir kişi için doğduğuna inanırım.Sadece hayattaki anlamımı arıyorum aslında.Bu arada ben Anna .Bu da benim sinirlerimi boşaltmak için kullandığım dışı biraz paçavra gibi olan defterim.
Yeni hikayem umarım bu sefer istediğim gibi olur.Doğruyu söylemek gerekirse kafamda hiç bir kurgu yok sadece şu odamki sandalyeye oturup elime kalemini aldığımda o an aklımdan ne geçiyorsa ne hissediyorsam o şekilde devam edicek.Kurgum bu.İçimde güzel olacak gibi bir his var.He bide yorum yapın yanı kadar Çok konuştum yine okuyun hadi :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anna Molly - Giriş
Mystery / Thriller9 Aralık 1987 9.08 Bulutların gökyüzünü kapattığı saçma bir Çarşamba günü,gökyüzünü goremıyordum ve özgürlüğüm alınmıscasına mızmızlanıp tıslarken saat 9.09 bugünün benım ıcın ne kadar onemlı olacağını bile bilmiyordum.Suan saat 9.09 ve hala saçma b...