Artık unutmaya çalışıyordum onu, bitmişti herşey, geride kalan ne varsa kalbimin en derin köşesinde saklanıyordu.
Belli ki oda beni unutmaya çalışıyordu. hatalarımız acılarımız hiçbirini unutamamıştık en küçük tartışmada eskilerini , yaşanmışlıkları yüzümüze vuruyorduk. sıkılmıştık ama bunu söyliyemiyorduk.
Gece saat 12'yi geçiyordu içim daralmıştı. Deniz kenarına doğru ilerliyordum derin denizlerde kaybolmak istiyordum ama yaşayacak çok şey tadacak çok aşk olduğunu hissediyordum.
Mutsuzdum,kırgındım herşeye karşı ...
Oturdum gözlerimi kapattım ve deniz'in sessiz sularına bırkaktım kendimi . Aniden irkildim omzumda bir el vardı o elin sıcaklığı vücudumu sarmıştı çoktan gittikçe korkuyordum. arkamı döndüğümde oydu . o güne kadar bitti diyen çocuktu aramızda kısa bir konuşma geçti . semih usulca ;
"- Yarın gidiyorum artık bensiz daha mutlu olucaksın."
O anda ne yaşadığımı hissedemiyordum. başımdan kaynar sular dökülmüştü , bedenim git der gibi hareket ediyordu , ama gözlerim , ruhum herşeyim onu istiyordu vazgeçememiştim biliyordum. Bu konuşmada çağresizce ;
"- Peki." diyebildim.
başımı salladım. yanımdan uzaklaşıyordu , onun her adımında kalbim acıyordu , gitti ve ben yine yalnız kaldım , gözlerimden yaşlar süzüldü tutamadım kendimi onsuz bir hayat düşünemiyordum.
Sadece hıçkırıklara boğarak gidicekti beni ,
dayanamazdım ama sadece soğuk ellerde kaldı özür diledim kendimden onu sevdiğim için özür diledim!
Artık eve gitme vaktim gelmişti , mesaj geldi telefonuma semih'ti;
"- İlkim yarın sabah 5 de gideceğim son defa görebilirmiyim seni ? " . çok mutlu olmuştum neden bilmiyorum cevap verdim;
"- Aynı yerdeyim."
gelmişti ayak seslerini kulağımda yankılanıyordu .
evet geldi ayağa kalktım , gözlerinin içinde kaybolmuştum. birden sarıldı inanamiyordum. bende ona sarıldım. ;
"- Seni asla unutmayacağım."dediğinde vedalaşma hissi uyandi içimde ve yine gözümden yaş geldi. birşey diyemedim .son kez sarıldım son kez kokusunu içime çektim , ;
"- Gitmem gerek valizimi hazırliyacağım görüşürüz herşey için teşekkür ederim ." dedi bende ;
"- Kendine iyi bak dikkat et ." diyerek eklemiştim .
kollarımdan kaydı , aktı ve gitti . aynı kızgın kum taneleri gibi ...
Sabah oluyordu kalktım hazırlandım taksiye bindim sürpriz yapacaktım . havaalanına gelmiştim amerika yolcularının uçağına doğru ilerliyordum evet görmüştüm semih'ti o , adımlarımı atarken onu düşüyordum . birden duraksadım semih birisine sarılıyordu alnından öptü . oradan uzaklaşmak istedim , koşuyordum elimde hiç birşey yoktu sadece koşuyordum . aniden yola fırladım araba çarpmış beni ...
Haberlere çıkmışım , Semih görmüş koşarak yanıma gelmiş elini elime koyduğunu hissediyordum .
sonra nefesim kesildi , ölmüştüm evet artık yaşamıyordum. hastaneye götürmüşler morg 'ta kalıyormuşum. Semih buna dayanamıyormuş ölümüm den sonraki ikinci günde Amerika'ya gitmiş. o günden sonra haber alınamamış tāki 51. yıla kadar ...
evet Semih 71 yaşındaydı hasta olmuş Türkiye'ye geldi ve oğlundan tek isteği şu olmuş "benim mezarıma gelmek."
Gelmişti toprakları avcuna aldi ve bir tane gül bıraktı mezarıma...
kalbi sıkışmıştı elini oraya götürdü ve hayata gözlerini kapatmıştı vasiyetlerinde ise benim yanıma gömülmek geçiyordu ve bu isteği oldu .
Artık ikimizde bu hayattan kopmuştuk , biliyorduk tek bir şeyi İkimizde birbirimizi gerçekten çok sevmiştik seviyorduk! ♡