Heartbreaker⚽ Neymar Jr.

Um.

Okuyacak olanlara şimdiden teşekkür ederim. Begenmenizi umuyorum.

Multi❤

Doğum günü hazırlıkları devam ederken, mutfağa geçip yemeğine fazlasıyla odaklanmış olan Davi'ye baktım.

O herşeyden çok, babasını göreceği için heyecanlıydı.

"Babam ne zaman gelecek anne?" Diye sordu mısır gevreğinden bir kaşık daha aldıktan sonra.

Saate bakıp gözlerimi devirdim. Çoktan gelmiş olması gerekirdi ancak gelmemişti. Tüm bu sorumsuzluğu beni öldürecekti. Oğlunun doğum gününde bile geç kalmayı başarmıştı. Oysa Davi, akşamdan beri heyecandan uyuyamamıştı bile.

"Biraz sonra gelir oğlum," dedim. Kesinlikle koca bir yalan söylemiştim ona. Muhtemelen partinin başlamasına yarım saat kala falan gelirdi.

Neymar ile asla normal anne babalar gibi olamamıştık. Olmamız mümkün de değildi, ancak biraz oğluna değer verdiğini görmek isterdim. Onun bir parçasıydı Davi ve benden çok babasına düşkündü.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp, Davi'yi hazırlamak için elinden tutup ayağa kaldırdım. Oğlum bugün beş yaşına basıyordu, çok heyecanlıydı.

"Elsa de gelecek anne," diyerek ellerini çırpmaya başladı Davi. "Çok yakışıklı olmalıyım." Güldüm. Çapkınlığını babasından almıştı, şimdiden kızlara fazla düşkündü.

"Tanrım, o zaman hemen duşa girmen gerek. Elsa'nın karşısına çok yakışıklı çıkmak istiyorsan, önce yıkanmalısın." Koşarak banyoya girdi. Gerçekten çok heyecanlıydı.

#

Herkez yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Neymar'ın annesi ve kız kardeşi bile çoktan gelmişken kendisi hala ortalıkta yoktu.

"Tatlım," dedi Rafaella dikkatimi dağıtmak istercesine koluma dokunup. "Şimdi gelir, merak etme."

Tanrı aşkına, onu merak ettiğim falan yoktu. Asla olmazdı da. Benim tek düşündüğüm oğlum du.

Sonunda kapının girişinde Neymar göründüğünde, derin bir nefes aldım. Sonunda gelebilmişti.

"Pai," Davi babasını görür görmez çığlık atarak yanına gitti. Gözlerim ikisi arasında gidip gelirken, Neymar'ın elini uzatıp birini içeri çektiğini gördüm.

Yanındaki kadının Bruna olduğunu gördüğümde tuhaf bir his oluştu içimde. Neymar'ı sevmiyordum, hiç bir zaman sevmemiştim. Tek gecelik birlikteliğimizin ardından, Davi söz konusu olmadığı sürece görüşmemiştik bile ama birşeyler zoruma gidiyordu.

Bruna'nın elini bırakıp, Davi'yi kucakladı. Davi, babasının yüzünün her bir noktasına öpücük kondururken öyle mutluydu ki, onu böyle mutlu  çok nadir görürdüm.

Bruna, Davi'ye elini uzattığında, Davi onun elini itip babasına beni işaret etti. Neymar'ın bakışları beni bulduğunda, sahte bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

İkisi yanıma doğru gelirken, oğlum için ona çok iyi davranmam gerektiğini hatırlattım kendime. Aksi taktirde Davi çok üzülürdü.

"Laryssa, merhaba." Dedi gülerken. Gülümsedim tıpkı onun gibi. "Merhaba Neymar."

"Baba, annem çok güzel olmuş değil mi?" Davi heyecanla üzerimdeki elbiseyi işaret etti babasına. Davi ona konuşurken, onun gözleri sevgilisindeydi.

"Ah, evet öyle."

Oysa ki bakmamıştı bile.

#

Oğlumuz pastanın üzerindeki mumu üflemiş ve herkezin ona verdiği hediyeleri vakit kaybetmeden açmaya başlamıştı. Babası her zaman o çok istediği minik arabayı almıştı oğluna. Büyüdüğünde gerçeklerini alacağına dair de söz vermişti.

Davi evin içinde arabası ile turlarken, benim önünden geçtiğimi fark etmemiş olacak ki üzerime doğru sürdü. Ayağıma çarptığında düşecek gibi olsam bile, bir çift el sayesinde kurtulmuştum düşmekten. Dönüp baktığımda Neymar'ın, da bana baktığını gördüm.

Ellerini belime dolamış beni tutmaya devam ediyordu. "Baba," diye bağırdı Davi. "Annem ile dans edin."

"Oğlum daha sonra," dedim Neymar'ın ellerinden kurtulmak için bir hamlede bulunmadan önce.

Gözlerinin anında dolduğuna şahit oldum. Tıpkı her çocuk gibi anne ve babasını bir arada tutmak için elinden gelen herşeyi yapıyordu.

Neymar da şahit olmuş olacak ki, tek kelime etmeden ellerini belime doladı. Belime dokunan ellerinden çok, oğlunun üzülmesine dayanamadığını fark ettim. Bu beni gülümsetmişti.

Dans ederken ona yaklaştığımda kokusu burnuma dolmaya başladı yavaşça. Onun yakınında bile olmak istemememe rağmen, her seferinde kendimi onun yanında buluyordum.

Etrafa bakınırken, en çok Davi ve Neymar'ın annesinin bize büyük bir mutlulukla baktığını görmüştüm. Bruna ise erkek arkadaşının belimdeki ellerine bakıyordu büyük bir dikkatle.

"Davi'yi alacaksın değil mi?" Diye mırıldandım kulağına doğru.  "Benim işlerim var ve seninle olmayı özlediğini biliyorsun. "

"Evet alacağım. Ne işin var?"

Mümkünmüş gibi ona biraz daha yaklaştım. "Özel bir hayatım var Neymar, biraz kendime vakit ayırmak istiyorum."

"Fernando ile takılıyorsunuz yani." Sesinden ima etmeye çalıştığı şeyi anlamasamda, kaşlarımı çattım. Fernando ile olanları nereden biliyordu? İkimizin dışında kimsenin bilmediğine emindim.

"Nereden öğrendin?" Dedim merakla.

"Davi söyledi," dedi aynı zamanda karşımızdaki Fernando'yu işaret etmişti.  "Ayrıca sana olan bakışlarını da gördüm."

"Ah," Fernando'ya baktım ve Neymar'ı onayladım. Ondan gizlememe gerek yoktu. "Doğru."

"Ne yaparsan yap Laryssa," diyerek kestirip attı umursamazca. "Davi bu birliktelikten zarar görecek olursa," Sözünü yarıda kesip başını iki yana salladı ve devam etti.  "Umarım görmez."