Amcamın ismimi söylemesiyle hemen aşağı koştum. Ömer ile beraber beni bekliyorlardı. Onlara gülümsedim ve arabaya bindim. Ben Büşra, Büşra GÜNEŞ. Küçük yaşta ailemi kaybettim; annemi,babamı,kız kardeşimi. Birtek erkek kardeşim ve ben kaldık. Erkek kardeşimin adı Ömer Faruk GÜNEŞ. Amcamlar ile yaşıyoruz,onları ne kadar sevmesekte.
Amcam sabah erkenden beni bir yere götüreceğini söyledi. Ömer'de gelmek isteyince izin vermedi. Yani gelse ne olcak? Hem biz nereye gideceğiz. Gideceğimiz yer ile alakalı hiç bir şey bilmiyorduk. Amcam arabayı sürerken arada bir dikiz aynasından bana bakıyordu. Ya ben cidden bu adamı hiç sevmiyordum.
Araba ormanlık yollardan geçiyordu. Evden de çok uzaklaştık hatta İstanbul çok büyük olmasa oradan bile uzaklaştık derdim. Amcam pek tekin gözükmeyen sokaklardan geçmeye başladı şimdide. Pavyona benzer bir yere gelmiştik. Arabadan indik. Amcama dönüp;
"Amca bizi neden buraya getirdin? Ben buraya girmek istemiyorum." Bunu dedikten sonra amcam korkunç bir şekilde sırıtıp: "Anan gil öldüğünden beri her bokunuzu ben karşılıyorum şimdi sen burada çalışmaya başlayacaksın ve bize para kazandıracaksın. Burada ne hale düşersin umrumda dahi değil. Ayrıca Ömer'de benimle geliyor onu bir daha göremeyeceksin." Amcam bana bunumu dedi. Ben amcama babamdan emanettim. Beni nasıl fahişelerin olduğu bir yere atar? Amcam ya ne kadar sevmesemde onunla bir kan bağım var o, o nasıl beni böyle bir yere getirir.Ağzımdan bir hıçkırık koptu ve yavaşça çoğaldı. Amcam beni çekiştire çekiştire içeri soktu. Burası iğrenç kokuyor. Hayatım boyunca hiç bilmediğim bir koku. Ben nasıl burada yaşarım? Hayır Büşra senin bir iffetin var. Amcama bakmak için kafamı kaldırdım. O gerçekten iğrenç bir adamdı. Sırıtarak bir yere bakıyordu şimdide. Ondan nefret etmem doğalmıydı.
Baktığı yere baktığımda aynı amcam gibi iğrenç bir şekilde sırıtan bir adam gördüm. Allahım sen beni koru Yarabbim. Adam amcama sırıtıp beni süzüyordu. Yani kim şu adamın gözlerini oymak istiyor? Cevap; ben. Adam amcama; "Celal güzel olacağını söylemiştin adamım ama bu kız afet." Normalde övülmek hoşuma gider ama nolursunuz böyle bir adam beni övmesin.Amcam adama sırıtıp; " Peki bu afete kaç sayarsın Necmi." Adının Necmi olduğunu öğrendiğim çirkin ama ultra çirkin olan adam ;
"Onu aramızda hallederiz Celal." Ne? Nasıl? Hemen atladım adamın üstüne; "Sen nasıl bana afet demeye cürret edersin Lan. Adam olmayan şerefsiz adam." Diye bağırarak ortası kel ama yanlardan az çok saçı olan tüysüz tavukun saçlarını yolmaya başladım. Amcam adamın üstünden beni kaldırmaya çalıştı kenarlarda duran siyah giyinimli yani Necmi'nin adamları beni Necmi'nin üstünden kaldırmaya çalıştılar ama altını çiziyorum sadece çalıştılar.
Sonra amcam sinirlendi ve beni tek hamlede kaldırıp yüzüme afilli bir tokat attı. Ben tokadın etkisiyle yere yapışınca artık olanlar oldu.
Ben şöyle bir özet geçeyim adam bayağı sinirlenip ayağı kalktı ve ben yeni bir tokat ile yere düştüm sonra amcama yüklü miktar para verdi. Amcam gittikten sonra ben bayağı ısrar ediyor ve ağlıyordum ve üç gün kadar yatağı olan ama hücreyi anımsatan odada kaldım.
Üç gün sadece kapımı yemek icin acarlardi ama ben hicbirini yemezdim sadece kendimi zorlayarak su içerdim ama bugun yemek dışında başka birşey için adamlar içeri girdi. İki adam girmişti ve biri sağ tarafımdan diğeri soldan tutup beni ayağa kaldırdılar. Korktukları belli oluyordu yani ben olsam bende korkardım çünkü ne zaman yemek getirmeye gelen bir adam odaya girse bir yerini kırmadan bırakmazdım. Ama şimdi gerçekten çok yorgundum ve hiç uğraşamazdım.Hücreden ayrıldığımızda beni bir odaya soktular. İçerde Ömer'i gördüğüm gibi adamlarin kolumdan çıkmaları için tekme attım ne yani insan gibi uyarayımmı onlar bana insan gibi davranıyorlarmı ki ben insan gibi uyarayım ama onlara tekme attıktan sonra iki kişi önümde durdular. "Bu ne ya kardeşim gelmiş bırakın sarılayım." Öbür taraftan Necmi belirdi ve iğrenç sesi ile; "Kardeşine sarılamazsın. Sen bu işi kabul etmiyene kadar sarılamazsın. Ve bu işi kabul etmek için sadece 15 dakikan var.
Kafasıyla işaret verdikten sonra kardeşimin yanındaki adamlardan bir tanesi kardeşimin karnına yumruk attı. Birden çığlık attım. Ne yani ben kabul edene kadar kardeşime vuracaklarmıydı. Boğazımda bir yumru oturdu ve ağlamaya başladım. "Yapmayın o daha çocuk o daha 14 yaşında kardeşimi bırakın." Ömer'e hâlâ vuruyorlardı ben dayanamıyordum burda o orada nasıl dayansın. Ömer zorlukla konuştu.
"Abla sakın ağlama ben ölürsem ölürüm ama sen kabul etme bu itlerin teklifini." Canım kardeşim ama sen orada acı çekerken ben nasıl burada durayımki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benim Ol
Romanceİçine boşalmadan önce arzudan deliye dönmüş bal gözlerine baktım,bebeğimin. Yine ve yine tekrarladım. "Sen benimsin minik şeytan." dedim ve gülümsedim. Bana bakıp boşalmama yeticek o sözü söyledi...