Yeni gelen çocuk sürekli bana bakiyordu. Dalıp gittiğimin farkındayım. Ama zihnimden çıkmıyordu.Zilin çalmasıyla kendime geldim. Çocuğun yanına gidip güler yüzle "Nasılsın?" diye sordum. Gözleri koyu mavi, sarı saçlıydı. Bana baktı baştan aşağı süzdü. Küstah bi gülümsemeyle;
-İyiyim
-Saol bende iyiyim. İsmin ne?
-Jack. Seninki?
-Rose.
-Güzel. Sınıfta görüşürürüz
Daha cevabımı almadan kahvesinin son yudumunu içti. Kalktı ve ağır ağır yürüdü.
Ders bitince aynı hızla sınıftan çıktı. Bende hemen arkasından çıktım. Etrafıma baktım ama kimse yoktu.
Eve geldiğimde Jenna'ya yorgun olduğumu söyleyerek yukarı çıktım. Aklımdan Jack'i atamıyorum. Ona aşık olmuş olamam. Ama onu özlüyorum. Tek istediğim kafamdaki tüm düşünceleri bi kenara bırakıp uyumak.