I ruined you•jjk+pjm

I ruined you|Tanıtım.

Jungkook derin bir nefes aldı.

"Bebeğim,neden böyle yapıyorsun? Daha yaşın küçük.Miniciksin.Neden onu istiyorsun?"

"Oppaa! Sorgulama artık beni ya. Ben Jimin'i istiyorum. Benim olmalı anladın mı. İlk defa birşey istedim senden. Bunu bile yapmayacak mısın?" Kız kardeşi saçma bir şekilde trip atarken yumruğunu sıktı.Bunu yapmak istemiyordu.Bunu ona yapmamalıydı.

Kardeşinin istediği şey kolay birşey  değildi.Olsa dükkan onundu,fakat siktir,minik kardeşi okulun en şerefsiz çocuğuna aşık olmuştu, ve onunla sevgili olmak falan istiyordu.

Jungkook o çocuğun ne bok olduğunu çok iyi biliyordu.

Yavşağın tekiydi.Bu zamana kadar kimseyle çıkmamıştı, kızlarla işini hallediyor ve bir daha yüzlerine bakmıyordu.Masum görüntüsü ve davranışlarına aldanmamak gerekiyordu kesinlikle.

Pek masum da denilmezdi aslında.Sadece düşünceleri bazen masum oluyordu.Yani Jungkook öyle biliyordu.Düşüncelerinin masumluğunu nereden bildiği ile ilgili hiçbir mantıklı cevabı da yoktu.

'Düşüncelerin masumluğunu bilmek nedir ya?' İç sesinin konuşmasıyla sinirleri bozuldu ve kardeşine odaklandı.

"Neden o şerefsiz?"

"Çünkü onu seviyorum oppa." Kollarını birleştirmiş kız kardeşine alaycı bir bakış attı.

"Seviyor musun?Yoksa görünüşünden mi etki-"

Kardeşi ayağını sertçe yere çarpıp sözünü kesti.Kaşları istemsizce çatıldı.

"Oppppaa!Beni mi kıracaksın ya  ! Seviyorum diyorum! Hem sen popüler değil miydin bu okulda ne oldu? Ayda yılda bir senden birşey istedim onu da burnumdan getiriyorsun!Yeter ya !" Sakince kız kardeşini dinledi ama kardeşi pek de sakin değildi.Onun da sinirlerini geriyordu.Velet falan dinlemez ayağının altına alırdı.

"Min Ha.Karşında abin olduğunu unutmazsan iyi edersin." 

"Unutuyorum tamam mı ! Bıktım senin bu ağır abi tavırlarından.Yeter artık ya,gencim ben farkında değil misin ! Senin on iki yaşındaki kız kardeşin değilim ben ! Neyi sevip sevmeyeceğimin,neyi isteyip istemeyeceğimin bilincindeyim.Bana akıl verme ve bir kere olsun sorgulamadan dediğimi yap ! Onu seviyorum anlamıyor musun ?"

Kardeşinin sulanmaya başlamış gözlerine bakıp iç çekti.Gerçekten onun hakkında böyle düşündüğünü fark etmemişti.

Bir yandan o da haklıydı aslında.Hatta baya baya haklıydı.

Bu zamana kadar kimseyle çıkmasına izin vermemişti ama artık minik(?) kız kardeşinin büyüdüğünü kabullenme zamanı gelmişti.Liseye başlamıştı,ama 1.50'lik boyu onu oldukça velet gösteriyordu.Cep boy gibi birşeydi.Üflesen uçardı.Jungkook düşüncelerine gülecekken,kardeşinin dolu gözleri aklına geldi.

"Ama Min Ha, başka biris-"

"HAYIR ! " Kardeşi yeniden cümlesini kesince sertçe gözlerini kapadı.

Sakin kalmalıydı.

"O çocuk kızları sikip atan birisi,farkındasın değil mi?"

Kardeşi açık sözlülüğüne karşı hayretle bakarken omuz silkti.

"Farkındayım. Ama ben o kızlar gibi olmayacağım. Ben özel olacağım. "

Jungkook kafasını salladı.

Ondan ilk defa birşey isteyen kardeşinin dediğini yapmak zorunda gibi hissediyordu.

Çocuğun bunu kabul etmeyeceğini,onun masum kardeşiyle işini bitirip kenara atacağına emindi.

Fakat eğer öyle birşey yaparsa,Jungkook o çocuğu sikmekten oldukça onur duyardı.

Düşünüp taşınıp,kardeşi için en sağlıklı kararı verdi.

Park Jimin'i,buna zorlayacaktı.

Kardeşini sevmesi için,onu çok fena zorlayacaktı.