A.Ç. doğumluyum anne karnında hissetmeye başladığım evreler de sarsıntılarla tanıştım bunun sebebini bilmiyordum ilerde acı gerçekle karşılaşacağımı da bilmiyordum...
Gelişim evresini tamamladıktan sonra, '27.07. ?' tarihinde dünyaya geldim doğumum da genel bir mutluluk yoktu bir tarafta kundakta ki bana bakan sinirli öfkeli bir çift göz, diğer tarafım da ise acı ve zorluklarla dolu bana bakan mutlu bir çift göz vardı, anlayamazdım ki dünyaya gelişimde ki istenmeyişi. Büyüdükçe acı gerçekler ile yüz yüze gelmeye başladım çocuk yaşta şiddetin hem ruhsal hem de fiziksel olanı ile tanıştım.
Büyüdükçe, baba sevgisinin üstünü nefret dolu bakışların kapattığını anlamam geç olmadı bir baba evladını neden sevmez? Neden istemezdi ki?
Küçük yaşta hayatın bütün zorluklarını yaşadım hayatta tek varlığım olan annemin ölümle burun burana gelişini nerden bilebilirdim ki? Bilsem o gün evden çıkar mıydım?
-ÇIKMAZDIM!
6 yaşına kadar sahip olduğum tek şey 2000'li yılların yandan çekmeli beyblade ve rahmetli dedemin yeşil battaniyesi idi. Üzerimde ki kıyafetler üst devrem olan abime aitti ama bundan hiçbir zaman gocunmadım.
Çünkü, abimdi, kardeşim, aynı kanı, aynı soyadını paylaştığım kişiydi.
12 Şubat akşam saat 17:00 sıralarında abim ile birlikte dışarda oyun oynuyordum birden yağmur bastırdı, şimşekler çakıyor sanki gök deliniyordu, abime eve gidelim artık annem tek başına korkar dedikçe abim oyunun kazanma zevkine dalmış oynuyordu biraz daha ısrarımdan sonra isteksizce yerinden kalktı hadi gidelim o zaman dedi.
Evin bahçesine girince içime bir sıkıntı düştü her adımda bu sıkıntı canımı yakmaya başladı, gözlerim doluyordu az sonra karşılaşacağım felaketten sonra nasıl dayanabilirdi 6 yaşında ki bir çocuğun kalbi, dayandım kapıya kadar ilerledim sanki içimde ki sıkıntıyı biliyormuşçasına kapıyı vurmaya "Anneeğğh" diye ardından bağırmaya başladım.
Ama sesime cevap veren yoktu annem bilirdi hemen korkacağımı neden açmadı ki kapıyı? Kapıya vuruşuma ve sesime komşumuz gelmişti ama annem kapıya çıkmamıştı, endişelenemeye başlamıştım komşumuz biraz gerildikten sonra sağlam bir tekme indirdi ve kapı açıldı, boyum kısa olduğu için içeriyi göremiyordum biraz kenarı doğru kayınca içeriyi gördüm!
Orada tam olarak yerde yatan kişi evet annemdi, sağ kolu kanepeden aşağı düşmüş kolundan kanlar akıyor, yerde ilaç kutuları kendimi kaybetmiştim yanımdan ayırmadığım yatarken bile yastığım da yer verdiğim oyuncağım beyblade'i yer fırlattım 6 yaşında ki çocuk ne kadar güçlü ise o güçle yere fırlattım, oyuncağım kırılmıştı ama benim gibi paramparça olamamıştı sadece ortasından çatlamıştı hala oynanacak durumdaydı peki benim içimde oynayacak heves kalmış mıydı?
Çığlıklarıma bütün mahalle bizim eve toplanmıştı birkaç dakika kanepe de yarı baygın olan anneme baka kaldım aklıma gelen tek şey yoksa, annem ölmüş müydü? Artık onu görmek için uyandıktan sonra mezarına mı gidecektim? Su vermek için üzerinde ki çiçekleri mi sulayacaktım? Hayır, bu olamazdı buna hazır değildim doymamıştım anne sevgisine, doymamıştım o lezzetli yemeklerine, doymamıştım güler yüzüne bu olamazdı!
Koşarak evden uzaklaşmaya başladım durduğum da ciğerlerim yanıyordu yorulmuştum evden uzaklaştım mı diye dönüp baktığım da daha bahçeden çıkabilmiştim olduğum yere düz çöktüm ağlıyordum saçlarımı yoluyor ellerimi toprağa hızlı hızlı vuruyordum, canım yanıyordu yıllarca küfürleri ve dayağıyla canımı yakan babamdan sonra bu defa da annem canımı yakıyordu, onu kaybetme korkusuyla yakıyordu canımı komşulardan birisi geldi yanıma annen iyileşecek sadece çok yorulmuş dedi 6 yaşındayım lan! bu dediğine inandım ağlamıyordum artık umut dolu gözlerle evin kapısına bakıyordum komşunun dediğine göre annem birazdan kapıdan yürüyerek çıkacaktı.