Tesadüfen tanışmıştık onunla.. Aslında aynı okuldaydık ama Facebook ile tanıştık... Ona bu denli aşık olacağım aklımın ucundan geçmezdi...
Facebooktan konuşmaya başlamıştık. Beril'di adı. Ben 10.sınıftayım o 9.sınıf. Zaten onların sınıfına giderdim Beril ile tanışmadan önce. Ama konuşmazdık hiç. Konuşmaya fırsat kollardım hep, çünkü o kadar tatlı gülümsüyordu ki...
Gözlerim güzel değil diyordu ama onun gözlerine bakmak doğal bir ilaç gibiydi bana. Ben kimseye böyle hissetmedim, hiçkimseye...
Ben onların sınıflarına gide gele bayağı bi muhabbet kurduk. Bana o kadar iyi geliyordu ki. Birine gülümsemek bu kadar mı yakışır ya
Ben konuştuğumuz her gün ona daha fazla bağlandım. Hissediyordum işte o da boş değildi bana karşı. Ona açılmak için can atıyordum. O kadar çok muhabbet ettik ki whatsapptan. Artık birbirimizin her şeyini bilir olduk. Müzik tarzı, yaşama bakışı, siyasi görüşü. sevip sevmediği her şeyi biliyodum. Bir olay anında nasıl tepki vereceğini bile kestirebilecek duruma gelmiştim.
Tabi biz bunları konuşurken ben de inceden inceden yazdığım şiirler ile niyetimi belli ediyordum. Ona Cemal Süreya sözleri atıyordum hep. O da anlıyordu tabi ona karşı arkadaşça hissetmediğimi.
Bi gün çok bozuktu kafam. İçmiştim o gün bayağı dertliydim. Sonra Beril'e mesaj attım konuştuk, teselli etmeye çalıştı beni
Ben de ona tek çarem belli deyip sigaranın üstüne "Benim ol" yazıp fotoğrafını attım whatsapptan. Bi afalladı şok oldu yani cevap vermedi. Ertesi gün oldu, yüzyüze geliyoruz takan yok falan.
Benim de tepem attı. Onların sınıfında bağlama çalan bi çocuk var, bizim sınıfta da sesi çok güzel olan elif. Oturduk Berilin sınıfına "Sen yarim idun" söylemeye başladılar.
Beril de 4. sırada oturuyordu. Gittim yanına, tuttum ellerinden "Benim Ol" dedim... Sınıftaydık, herkesin içinde. Ben ilk defa birine böyle yapmıştım. Nasıl cesaret edebildim hala aklım almıyor.
Arkadan ince ince bağlama ve elifin sen yarim idun sesleri geliyordu. Ben hala ellerinden tutmuş cevap bekliyordum. Önce "Yapma, hayır olmaz" dedi. sınıftaydık ve dışarıda konuşalım dedi. Koridora çıktık, bizim koridorun sonunda da aşıklar köşesi vardır camın önünde sevgililer hep oraya gider. Biz de oraya gittik...
Çok heyecanlıydım haliyle. Sonra konuşmaya başladık.... Ben ona salak gibi geçmişimi anlatmıştım. Ama benim anlatmam daha iyi çünkü başkalarından yalan yanlış şeyler duyacağına doğru olanları benden duysun dedim.
Ve bana tokat gibi bir şey söyledi.... Aşkına inanmıyorum... ne kadar koydu bana anlatamam. Halbuki ben ona ömrümü vermeye hazırken, o kalkmış inanmıyorum diyor. Cidden çok koydu bu yani böylesini beklemezdim.
Sonra uzun uzun konuştuk. Anlattım ona ne kadar değer verdiğimi, nasıl sevdiğimi. Duygusal biriyimdir ve çok değer verdiysem eğer, konuşmakta bile güçlük çekerim. Beril ile konuşurken de öyle oldu. Sesim titriyor sürekli, gözlerim doluyordu. Hala camın önündeydik ve hiç beklemediğim bir anda sarıldık... Öyle bir sarıldı ki bana, o an ömrümün en uzun anını yaşadım. Sanki hiç bitmedi o an. Kalbim öyle hızlı çarpıyordu ki sanki yerinden çıkacakmış gibiydi...
Sonra o mis kokulu saçlarına dokundum, o çok tatlı yanaklarını okşadım. benim ol... benim ol dedim tekrar. Düşüneceğini söyledi... Sonra çıkışta konustuk ve hayır olmaz dedi. Beni o kadar etkiledi ki bi söz. Çok koydu yani. Reddedilmeyi boşver ama Beril olmazsa ben ne yaparım, onun tarafından ne sebeple reddedilmek daha çok koyuyor.
Ben ona teklif ettikten sonra daha samimi oldu konuşmalarımız. Benimle konuşmayı kesmedi hiç. Ne yazsam cevap verdi. Her günün sonunda iyi geceler ile uyuyup günaydın mesajlarıyla kalkıyorduk ikimiz de. Okuldan 4te çıkıyoruz ve 4buçuk gibi evde oluyoruz ikimiz de. Sonra bir başlıyoruz konuşmaya, vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. Aralıksız konuşuyoruz yani sadece yemeğe falan giderken bi kopukluk oluyor. Yoksa hiç aralıksız konuşuyoruz. Hep aynı konular da değil, her seferinde farklı bi konumuz oluyor, hiç sıkılmıyorduk. O gece yarısı olmadan uyurdu. Düşünsenize her gün 4buçuktan 11buçuğa mesajlaştığınızı. 7 saat boyunca... Daha sabahları saymıyorum bile. O zaman da konuşuyoruz da o bazen geç kalkıyor sonra direk okulda görüşüyoruz.
Hayatımdaki en renkli ve mutlu günleri yaşıyordum. Konuşmalarımızda evlilik hayalleri yapıyorduk :D Nerede yaşayacağımızı, arabanın rengini, olacağımız meslekleri falan hepsini seçmiştik. Annesi beni sever mi diye düşünüyorduk hatta. Hakim onun annesi ve hakkında kesin hüküm verirse yandın diyordu...
Benimle konuşmayı kesmemişti, ama benimle de değildi. Çok kararsızdı Beril bana güvenme konusunda. Bırak geçmişi her şeyi bırak sadece sana aitim, seni seviyorum Beril. Bundan daha güven
verici bir şey var mı?
Cuma günüydü. Okuldan çıktık işte saat 6 gibi falandı. Bana söylediklerinle yaptıkların uyuşmuyor dedi. Ne yaptım diye sordum çünkü gerçekten bilmiyorum ve diğer kızlarla muhatap da olmuyorum. Nolduğunu söylemedi. Ertesi gün oldu, öğleden sonra dershane vardı ama biz emre ile önceden buluştuk. Koymuştum kafaya evine gidecektim. Whatsapp bozulduğunda Facebook Messenger'dan konuşmaya devam etmiştik. O sırada konum açık kalmış ben de durur muyum ekran görüntüsü almıştım ve o gün çok işime yaradı.
Koşa koşa gittim evine ne otobüs biliyodum ne de vaktim vardı. 5 kilometre falan koştuk galiba. Arabalarının markasını ve plakasını biliyodum ve Berile msj attım arabanızın önündeyim diye. Afalladı bi şaşırdı. Sonra aşağı geldi yanıma. Neden söylediklerimle yaptıklarım uyuşmuyor diye sordum. Beni en yakın arkadaşımdan kıskanmış mı desem yoksa yakıştıramamış mı bilmiyorum. Çağlayla görmüş beni en yakınımdakidir çağla benim sırdaşımdır 4 yıllık kardeşimdir o.
Söyledim bunları, tamam dedi yani artık hiçbir sebep yoktu bana inanmamasına. Ben onu gerçekten koymuştum kalbime. Taa içinde, en derin yerine. Sonra ayrıldım evinin önünden. Mutlu oldu mu evine gitmeme bilemem.
Salı günü son iki ders beden dersleri var. Ben de işte spor salonuna gittim son tenefüs. Berili gördüm orada. O kadar tatlıydı ki tekrar aşık oldum ona. Zaten o suçlu yani bana öyle gülerse ben de böyle aşık olurum. Onu izlemeye doyamadım. Girmedim son derse de Biyolojiydi. Onu izledim hep. Ama o beni bir kere olsun takmadı, bakmadı bile yüzüme. Sonra çıkışta beraber duruyoruz ama konuşmuyoruz hiç. Bu çok sinir bozucu bir şey ama ne gelir elden.
Berile olan aşkımı herkes biliyor. Tüm okul öğrencileri, öğretmenler, temizlik görevlileri, ailem... Herkes biliyordu ona nasıl aşık olduğumu. O da biliyordu artık.. İnanıyordu bana...
Berilim, ömrüm, sol yanım.. Doğum gününde sana yapacağım sürprizlerden bir tanesi de buydu. Hikayemizi artık wattpad ailesi de biliyor. Umarım bu da hoşuna gider. Sen benim herşeyimsin. Ve senin gelmeni hep bekleyeceğim, beraber olacağımız günü hep bekliyor olacağım... Seni seviyorum hayatım <33