Alferd bu keçide bi farklılık sezer ve onu izlemeye başlar, aklına Büyükamca Davud'un köpeği Bif gelir o çok garip bir köpekti doğruyu söylemek gerekirse.
Onu gizliden gizliye takip eder ve inanılmaz bi şey görür Guly'nin iki kuyruğu vardı ilk başta buna inanamadı ve daha yakından bakıp gözlerini ovuşturdu bu nasıl olabilirdi? Hiç mi kimse fark etmemişti? Aklında bir sürü soru var olmasıyla birlikte Guly yürürken bastığı yerden metal sesi gelir. Alferd oraya bakarken birden açıldığını fark eder. Guly kaçıp gitti ve Alfert orada bir başına, önünde açık duran gizli bir yeraltı odasının kapısını buldu. Kapı yavaş yavaş kapanmaya başladı. Garip bir dilde bir şey sayıyor gibiydi bu kapının kapanmasına kalan süreydi.
Alfert'ın aklında o kadar çok soru vardı ki mantıklı karar veremeden aşağıya atladı. İçeriye girer girmez bir
çığlık patlattı çünkü bir geçitten geçiyordu sürekli karşısında duran bir tek gözlü sarı bir üçgen vardı. Geçitten geçene kadar tek gözlü üçgen karşısına çıkıp "seni GÖRÜYORUM." diyordu.Alfert ne olduğunu anlamaya çalışana kadar bir kule tarzı bir yere gelmişti. O kadar inanılmaz bir yerdi ki resmen nutku tutulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALFERT TURDSTER ve Tengri Anahtarının Sırrı
AdventureÖnemi olmayan değersiz bir çocuk. En azından bizim dünyamızda öyle..