Ben aslında geçen bölümde oluşan bazı sorunlar yüzünden bir daha yazmamayı düşünüyordum -_-
Ama sizlere yb yok demeye gönlüm el vermedi ve bende yb yazmaya karar verdim ^^
Cok konuştum galiba :D Size iyi okumalar kuzularım~~
~~~~~
#Ki Bum#
Taksiden indiğimde beni kapıda bekleyen Soo Yun ile karşılaştım.Burnundan soluduğu her saniye başına ayağının birini yere vurmasıyla anlaşılıyordu.Birden durdum.Aklıma onun gönlünü almak için harika bir fikir gelmişti.Hemen Soo Yun'un beni göremeyeceĝi bir kenara geçtim.Telefonumu almak için elimi cebime attım ama elime bir yenmiş çikolata paketinden başka bir şey gelmedi.Belki diğer ceplerimdedir düşüncesi ile onlarıda karıştırmaya başladım.Cüzdanım,güneş gözlüğüm ve geçen yaz kaybettiğim aynamı bile bulmuştum.Ama telefonumdan eser yoktu!
O sırada aklıma o Baş Belası ile yaşadığım olay geldi.Kahretsin!Annesi bu kızı buraya benim başıma musallat olsun diye mi gönderdi?Yoksa bu bir kâbus mu?Eğer öyle ise umarım çabuk uyanırım!
#Young Gi#
Daha Min Ho üstümden kalkmadan abim Min Ho ve beni ayırdı.O gür sesiyle"Ya!Min Ho!Ne yaptığını sanıyorsun sen?"diye bağırdı.
Hemen ayağa kalktım ve "Oppa,Min Ho ve ben ortaokuldan arkadaşız.O yüzden üstüme atladı!"dedim.
Belki de bu mantıksız bir açıklama olmuştu.Sonuçta hangi ortaokul arkadaşınız sizi görünce üstünüze atlar ki !
Abim yine kaşlarını çatarak"Neyin olursa olsun Min Ho senin üstüne atlayamaz Young Gi ! Bunu yasaklıyorum !"dedi.
Ayağa kalktım ve "Ya ! Oppa ! İlk günden annem gibi hayatımı cehenneme mi çevireceksin ?" dedim.
Benden sonra Min Ho'da ayağa kalktı ve "Hala küçük asi kızsın,Young Gi.Hiç değişmemişsin!"dedi.
Hemen onun yanına gittim ve "Sende hala Bay Ayıcık'sın,Min Ho.Hiç değişmemişsin" dedikten sonra bacağına tekmeyi geçirdim.
Min Ho bacağının ağrısından yerlere yatarken kapıda dikilen diğer ikisi gülmekten yerlere yatmıştı.Nedense içimden bir ses buraya geldiğime pişman olacağımı söylüyordu.
~~~~~
Elimde bir yastık ve yorganla puf koltukta otururken abim ve Bay Ayıcığın kavgalarını izliyordum.Tamam,buradan sıkılacağımı biliyordum ama bu kadar erken olacağını tahmin etmezdim.
"Hyung!Benim odamda kalsın,işte!"diye bir kez daha mızmızlandı Min Ho.Aslında mızmızlanırken bile yakışıklıydı.
"Asla olmaz,Min Ho!Hem senin odanda fazladan yatak yok!"dedi abim.
Bu işin sonunu bildiğim için hemen araya girdim."Yeter!Yolculuktan yeni çıktım.Beni uykusuzluktan öldürmek mi istiyorsunuz?Abimin odasındaki yatağa yatacağım ve bu konuyuda bir daha asla açmayacaksınız!!"dedim.Etraftaki sessizlik benim kazandığımı gösteriyordu.Bu sessizliğin hiç bozulmamasını dileyerek elimdeki yorgan ve yastıkla merdivenlere yöneldim.Tam bir basamak çıkmıştım ki aynı bebek bezi reklamlarındaki bebeklere benzeyen Taemin sessizliği bozdu.
"Sey...Bence orada yatmasan daha iyi"dedi.Konuşurken gözlerini kaçırıyordu.Buda o bebeksi suratını daha bebeksi hala getiriyordu.
Merdivenlerden geri indim ve "Neden?"dedim.
Taemin "Onew hyung!Sen anlat,ben korkuyorum!"dedi ve Onew'in arkasına saklandı.Herkes merak dolu gözlerle Onew'in ne söyleyeceğini beklemeye başladı.
Onew "O yatakta yatamazsın çünkü o yatak kırık."dedi.Ve ardından ikiside aynı an da yere çömelip "Bizim suçumuz değildi.Kazara oldu!"dediler.
"Yatağı kırmayı nasıl becerdiniz?"dedim.Cidden bunu merak ediyordum.Küçükken bana yeni yatak alsınlar diye en az yüz kere yatağımı kırmaya çalışmıştım ama asla kıramamışdım.
"Bunu bende merak ediyorum"diye söze karıştı abim.Burnundan soluyor gibiydi.
"Biz sadece evde bowling oynuyorduk ve birden bowling topu yatağın ortasına düştü.Gerisinide tahmin edersiniz zaten"dedi Onew.
Abim koşarak odasına çıktı ve bizde onun pesinden odaya girdik.Abim kapının hemen yanında olan yatağın üstünde ki yorganı yere fırlattı ve yatağın tam ortasında ki bowling topunu görmemizi sağladı.
Taemin ve Onew'e öldürücü bakışlar atmaya başladığımda ikiside korkak bakışlarla kapının arkasına saklandı.
Min Ho "Sorun değil.Başka birinin odasında da fazladan yatak var." dedi.
"Soo Yun'un yatağını mı kasdediyorsun?"dedi abim.Abimin sorusuna karşılık Min Ho kocaman gülümsedi.Bu sayede Bay Ayıcığın aptal gülümsemesini ne kadar çok özlediğimi hissettim.Ama konu bu değil.Soo Yun da kim?
#Key#
Soo Yun ile yaptığım tartışmadan beri başım ağrıyordu.Kızacağını biliyordum ama yinede sözleri kalbimi fazlasıyla yakmıştı.O sırada eve geldiğimi fark ettim.Hızla elimdeki anahtarla kapıyı açtım.Ev karanlık ve sessizdi.Anlaşılan herkes çoktan uyumuştu.
Kimseyi uyandırmama umuduyla parmak ucunda merdivenlerden çıktım.Koridorun en sonunda ki odama girdim ve kapıyı kapattım.Kendimi yatağa attım ve baş ağrıma lanet okuyarak başımı yastığa gömdüm.
#Young Gi#
Yüzüncü kez tekrar yatağın içinde sağa döndüm.Bir türlü uyuyamıyordum.Oysaki koyun sayma yöntemini bile denemiştim.
Ben böyle düşünürken odadaki sessizliği kapının sesi böldü.Kapı açıldıktan sonra tekrar kapandı ve Cakma Sarışın kendi yatağına uzandı.Arkam dönük olmasına rağmen onun çakma sarışın olduğunu anlamak çok kolay.Malesef ki tek yedek yatak onun odasında var ve salonda yatıp soğuktan donmak istemiyorsam bu çakma sarışına katlanmak zorundayım.
Birden kulağıma bir ağlama sesi geldi.Cakma sarışın ağlıyordu.Aslına bakarsanız ilk defa bir erkeğin ağlamasına şahit oluyor değilim ama bu seferki garip hissetmemi sağladı.Cok garip hissetmemi.
Aniden çakma sarışın yatağından kalktı ve benim yanıma geldi.Ustümdeki yorganla bana sıkıca sarıldı ve hala göz yaşları akarken "Neden?Bunu istiyerek yapmadım.Sende biliyorsun.O zaman neden,neden hala bana geri dönmüyorsun?"dedi.