Senden önce ben

2.4K 39 5
                                    

Geçenlerde yurtta benim cadılar yok, ama nasıl sıkılıyorum anlatamam. Öyle etrafıma bakınırken Fufu'nun kitabıyla göz göze geldik. Yavaş yavaş yaklaştım kitaba, kapağını açmamla kitabın içine girmem bir oldu. Kendime geldiğimde 136.cı sayfadaydım, ama daha yarısına bile gelememiştim. Saat sabahın beşi, uykusuzluktan geberiyorum ama bir yandan da deli gibi kitabın sonunu merak ediyorum. Önce bir on sayfa atladım, sonra bir yirmi sayfa daha atladım, olaylar oturdu ayrıntılar kaldı derken kitabın sonuna geldim. Bir mektup vardı kitabın sonunda, onu okumamla panik atak geçirmem bir oldu. Nefes alamıyorum, kalbimin atışlarını kontrol edemiyorum, delireceğimi hissediyorum, elim kolum tutmuyor. Saatte beş yani, kimi arayacağım o saatte? Antidepresan aldım hemen ama etkisini gösterene kadar baya hopladım zıpladım odanın içinde. Etkilenmekte değil bu, bildiğin okurken yaşadım hepsini. Hayatımda okuduğum en iyi Aşk romanıydı. Şiddetle tavsiye ediyorum, yıl sonunda ''2013'te okuduğum kitaplar'' listesinde olacak bu kitap. Güvenin bana. Okuyun. ''Senden Önce Ben!'' kitabımızın ismi.

Yazının Bonus'u da yurtta dönen muhabbetler olsun.

-Aaaa o ne güzelmiş nerden aldın?

-Bershka'dan.

-Belçikadan mı?

-Ahahahahahah!

-Hahahahahahah!

-Ne gülüyorsunuz be!

-Belçikadan dedi yaaaa!

-Bershka Bershka!

-Bershka ne?

-Stradivarius gibi, Zara gibi, Mango gibi, Koton gibi, Batik gibi, çaktın?

-Ney ney ilk söylediğini bi daha söyle

-Sıtradavyüüsss

-Ahahahahahah

-Ben banyo etçem

-Netçekmiş?

-Banyo ahahah

-Banyo etçem mi diyo

-Hee banyoyu ediyo.

- Ay o kalemden bende alacaktım ya, unuttum

- Bende alıcam ama bende hep unutuyorum.

-Neydi markası? Ne diyeceğim alırken?

-Golden Rose asansörlü siyah göz kalemi dersin.

( Aradan bir iki dakika geçer.)

-Golden Rose APARTMANLI siyah göz kalemiydi dimi Fufu

-Ahahahaha hahahahahah adksfkdlgdgşghfhfhhfff

Bershka, Belçika muhabbeti ikinci kez patlar.

-Ben espri yapıyorsun sandım ya, taa ki sen ''Ayyy Allah Kahretsin'' diyene kadar.

-Oğlum oluyo bazen bana öyle. Bir kere kırtasiyeye gittim, hani şey bıçakları var ya, onlara matkap bıçağı dedim.

-Ahahahah ney bıçaklarına matkap bıçağı dedin?

-Lan oğlum kırtasiyede kaç tane bıçak var? Neydi adı yaaa...

-Haaa maket bıçağı?

-Evet evet maket bıçağı. Girdim içeri adama matkap bıçağı var mı diyorum adam cins cins bakıyor yüzüme. En sonunda anladı da verdi.

-Hahahahahah!

Gider ayak fıstık gibi zaman dilimleri geçirdik yaaa. Fufu bugün gitti, ayrı odalarda olsakta odamıza üçüncü olarak almış, sahiplenmiştik hemen onu. Yağmur 30'unda gidiyor, bense 14 Temmuz'a kadar buralarda olacağım. Şu muhabbetleri yazarken bile özledim köpekleri.

Birde benim şu dün aldığım sandaletlerden, üçümüzde aldık. Ama önce ben gördüm! Sonra hemen Fufu aldı, arkasından da Yağmur. Normal şartlarda nefret ederim bu durumdan, ama onlarla aynı anda giymeler, fotoğraf çektirmeler, bi şımarmalar falaaan :) Hoş oldu böyle.

Şimdi de yalnızım, oturdum blogumla yani sizle çene çalıyorum, halbuki sabah erkenden kalkmam gerekiyor Can'la buluşup tam 5000 TL ödeme yapacağız. O paraya da ayrı bi içim gidiyor zaten, deli gibi alışveriş yapar, bir de üstüne tatil yapardık. Yumruğuna sahip çıkamamın cezası tam olarak 7.500 TL. Üstelik vurmadan, sadece orada bulunduğu için mahkemeden para cezası aldı. Birde bunun avukat masrafı oldu tabii...

Akşamına da Ilgın'la buluşup alışveriş yapmayı planlıyoruz. Paralarımı elimde tutamıyorum yağ gibi kayıyor resmen. Seneye gelir gelmez, sağlam bi ajans bulup Grafikerliğe başlamak istiyorum. Bakalım. Hayırlısı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 16, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Senden önce benHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin