Her şeyin Başlangıcı

46 2 5
                                    

      Merhaba,  ben Mevsim. Mevsim Çınar. 14 yaşındayım. Aşk benim için çok önemli. Ama bazen hissettiğim duygunun aşk olduğunu düşünmüyorum, mantığım düşünmese de kalbim düşünüyor ve ben ne yazık ki kalbimin oyununa düşünüyorum. Hadi hikayeme başlayalım. 

     Aşkı ilk bu sene tattım. Adı Seza Karahan'dı. Gözleri , gülüşü, sesi, kişiliği; her şeyi mükemmeldi. Benden 2 yaş büyük. Hala onu seviyor muyum? Hayır; hem de hiç. Ama gelip seni seviyorum derse ona karşılık verir miyim? Evet; veririm. Bir de Seza'nın kız kardeşi var, adı Sera Karahan. En sevdiğim arkadaşlarımdan biri. Abisini sevdiğimi ona söylemeyecektim, ama Pamira sayesinde öğrendi. Pamira kim derseniz 9 yıldır yanımda olan, karanlığımda ışığım olan, beni bulutlara çıkaran, hiç bıkmadan beni dinleyen arkadaşım, herşeyim. Pamira ve Sera ortaokulda ki en sevdiğim arkadaşlarımdan biri. Sera'nın öğrenmesinin üstünden tam bir hafta geçti henüz bir şey olmadı, umarım olmayacak.

      Saat 7.35'ti ve alarmın tam 35 dakikadır çaldığını, annemin birazdan gelip bana yatakta duş aldıracağını tahmin ettiğimden dolayı yataktan hızlıca kalkıp okul formalarımı giydim, lavabodaki işlerimi hallettikten sonra tahmin ettiğim gibi kahvaltı masası çoktan hazırlanmıştı. Ancak ne annem ne de babam evdeydi. Her zaman, hep beraber evden çıkardık. Acele bir işleri olduğunu düşünerek tek kişilik kahvaltı masasına oturup, annemin yaptığını düşündüğüm tostumdan küçük ısırıklar almaya başladım. Kahvaltı yaparken telefonumla uğraşmayı çok severdim. Yine Twitter'da dolaşırken Sera'dan mesaj geldi. 

Sera'mm: Mevsim...

Mevsim: Sana da günaydın .d

Mevsim: Efendim?

Sera'mm: Ben çok kötü birşey yaptım...

Mevsim: Evet, günaydın demedin ve benim günaydın mesajıma cevap vermedin!?

Sera'mm: Günaydınına başlatma şimdi! Nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum.
Mevsim: Lan sen ciddi misin?

Sera'mm: Yok, ciddi değilim. 

Mevsim: Ha tamam, o zaman. Görüşürüz.

Sera'mm: Salak mısın kızım sen? Ciddiyim tabiki de!

Mevsim: Lan bi' karar ver.

Sera'mm: Of! Tamam okulda söylerim.

Mevsim: Tm.

      Bu konuşmayı yaptığımız uygulamadan çıkıp, Twitter'da dolaşmaya devam ettim. Anasayfayı üst üste yenilerken gözüm ekranın en üst köşesindeki saate takıldı. Saat 8.00'dı ve servisimin gelmesine 10 dakika vardı. Ne çantamı hazırlamıştım ne de saçım hazırdı. Kahvaltı masasından annemin duymayacak olmasına rağmen annemden özür dileyerek toplamadan kalktım. Masadan kalkmamla kendimi odama atmam bir oldu. Hemen ders programımın ve kitaplarımın olduğu köşeye gidip, gereken kitapları aldım. Kitapları eksiksiz alıp ve dersi çok dikkatli dinlemeliydim , bu sene sekizim ve TEOG sınavı var. Bu sınavın geleceğimizi belirleyeceğini düşünenlerdenim. Bu yüzden çok fazla çalışıyorum. Çantayla işim bittikten sonra beş dakika kaldığını gördüm, bunun üzerine hemen aynamın önüne geçip atkuyruğu yaptım. Ayakkabılıktan rastgele bir ayakkabı seçtim giydikten sonra merdivenleri ikişerli inmeye başladım. 8 yaşımdan beri merdivenleri ikişerli iniyordum. İki kez yuvarlanmama rağmen hala akıllanmamıştım. Kapıya çıktığımda servisin yeni geldiğini görünce, servisi kaçırmadığım için etrafa gülücük saçarken, Sera'nın yaptığı şeyi düşünmeye başladım. Yol boyunca aklıma çeşitli şeyler geldi.

     Yarım saat sonra nihayet okula varabildim.  Sekiz senedir bu okulda okuyorum. Öğretmenleri ve müdürü çok güzel hepsi beni çok seviyor, sanırım ailem çok fazla bağış yaptığından dolayı. Bundan memnun muyum? Hayır, hiç de değil. Bazen bana yapılan torpillerden dolayı sınıfta alay edilebiliyorum, ''Parası var diye herşeyi yapabilir sanıyor kendini...'' gibi sözler duyuyorum. Bunlar beni her ne kadar çok üzsede dikkate almamaya çalışıyorum. Merdivenleri yine ikişerli çıkarak ilk katta olan sınıfıma doğru koridorda ilerlemeye başladım. Sınıfa girdiğimde sınıfta kimsenin olmadığını gördüm, anlaşılan ilk ben gelmiştim. En azından ben öyle sanıyordum ta ki... Bir anda bir konfeti patlatıldı ve ardından üstünde kaç mum olduğunu sayamayacak kadar çok sayıda mum barındıran 3 katlı pasta. Arkadan annem, babam ve arkadaşlarım geldi. Annem ve babam bu yüzden evde değildi, bunu da anlamış oldum. Bunu Sara ve Pamira'nın düzenlediğini öğrendiğimde her ne kadar anne ve babamın düzenlemiş olmasını istesemde bu kadar iyi, beni seven ve düşünceli arkadaşlara sahip olduğum için çok mutluydum. Ha bugün hangi gün mü? Bugün 6 mart. Seza ve benim doğum günüm. Onu sevmiyordum ancak aynı gün doğmuş olmamız hoşuma gidiyordu. O beni tanımıyorken aynı gün doğmuş olmamız benim hoşuma gidiyordu. Bir süre sonra dileğimi diledim ve mumları üfledim. Dileğim ne mi? Öğreneceksiniz. Herkes pastadan yedikten sonra ders zili çaldı ve sıralarımıza oturup öğretmenin gelmesini bekledik. Ama kimse gelmedi. Sınıf başkanımız öğretmenin okulda olmadığını duyurdu. Yani ilk iki dersimiz boş geçecekti. Anlaşılan bugün çok güzel olacak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bu Sefer OlacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin