Hikayeme hoşgeldiniz. Açıklama kısmında hikaye hakkında bir bilgi vermedim. Çünkü beğenip beğenmeyeceğinize okuyarak karar vermenizi istedim. Umarım beğenirsiniz, şimdiden okuduğunuz için teşekkür ederim.
Tam kusacakken telefonumdaki aramayı gördüm. Arayan kişi Alex'ti. En yakın arkadaşlarımdan birisidir kendisi. Hastayken bile rahat bırakmıyordu.
-Nerdesin lan sümüklü?
- Hastayım be.
- Gelmicen mi?
-Hastayım dedim ya salak .
-Öf iyi be!
deyip yüzüme kapattı. Öküz işte. Alex'in bahsettiği şey kaykay parkıydı. Biz birer kaykaycıydık. Haftada 3 kez kaykay parkına gidip kaykay kayardık. Ama maalesef, hastaydım...
&
Annem hasta olduğum için hiç üşenmeyip evime gelmişti. Ve şuan o muhteşem kadının muhteşem hastalık çorbasını içiyordum. Her şey bir yana o çorba bir yanaydı. Tam çorbayı ağzıma dökerken annemin sorusuyla çorba yanlışlıkla nefes boruma dökülmüştü.
- Çorbayı beğendin mi?
O an öksürmekten ölürken annem hayat kurtarıcım olarak bana bir bardak su getirdi.
- Kızım kıtlıktan mı çıktın niye insan gibi içmiyorsun çorbanı?
- Anne napayım? Dünya'nın en güzel çorbasını Dünya'nın en güzel kadının elinden içince böyle oluyor.,.
Annem gülerken bende telefonumu çekip aldım ve gelen mesaja baktım. Dylan'dan gelmişti.
^
DYLAN: Niye gelmiyon kanka ya?
BEN: Hastayım kankacım bebeğimcim.
DYLAN: Burası sensiz çok sıkıcı, kimse esprilerime gülmüyor..
BEN: Yazık sana kankam ya...
DYLAN: Yazık dimi bana aşkım?
BEN: Lan sevgilin miyim ben senin? Git sevgiline sulan
DYLAN: Doğru, sevgilim var benim. Canım sevgilim.
BEN: Alex'e de benden selam söyle.
DYLAN: Bacağını yardı yine, canım sevgilim ya. Ne kadan da sakar.
BEN: Sana çekmiş.
DYLAN: Aynen, ruh sevgilim galiba...
DYLAN: Neyse kanka, sana geçmiş olsun. Eğer perşembe günü de gelmezsen döverim ha.. Şimdi sevgilimle ilgilenmem lazım. Öptüm bebişim bay
BEN: Bay 😽
^
Ben telefona bakıp gülerken annem bir anda gelip kucağımda ki çorbadaki kaşığı çorba ile doldurup ağzıma tıktı.
- Yesene şu çorbayı, yarım saattir kucağında bekliyor.
- Anne napıyon crazy woman seni ya.
- Düzgün konuş benimle.
- Ne demek biliyon mu acaba?
- Şaka mı yapıyosun Pony? İngilizce öğretmeniyim ben.
Bu konuşmadan sonra telefonum çaldı.Arayan gurubun bence en tatlısı olan Mike idi.
-Alo, nerdesin Pony? Bugün gitmemişsin bizimkilerin yanına. İyi misin?